وَكُلَّ شَيْءٍ أَحْصَيْنَاهُ كِتَابًا
Ve kulle şey’in ahsaynahü kitaben.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve biz her şeyi bir bir sayıp yazdık. |
Abdullah Parlıyan |
Ama biz yaptıkları herşeyi bir bir sayıp kayda almışızdır. |
Adem Uğur |
Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır. |
Ahmed Hulusi |
(Oysa biz) her şeyi en incesine kadar kaydedip dosyalaştırdık! |
Ahmet Varol |
Biz ise her şeyi yazılı halde saydık. |
Ali Bulaç |
Oysa Biz, herşeyi yazıp saymışızdır. |
Ali Fikri Yavuz |
Biz ise, her şeyi (Levh-i Mahfûz’da) yazıp tesbit ettik. |
Bayraktar Bayraklı |
Oysa biz, her şeyi en ince detayına kadar kaydetmişizdir. |
Bekir Sadak |
Biz de herseyi yazip saymisizdir. |
Celal Yıldırım |
Biz herşeyi (bir bir) sayıp kitaba geçirmişizdir. |
Cemal Külünkoğlu |
Oysa biz, (yaptıkları) her şeyi bir kayda almışızdır. |
Diyanet İşleri |
Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik. |
Diyanet Vakfı |
Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır. |
Edip Yüksel |
Halbuki biz her şeyi sayıp yazmıştık. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz. |
Fizil-al il Kuran |
Biz de herşeyi sayıp yazmıştık. |
Gültekin Onan |
Oysa biz her şeyi yazıp saymışızdır. |
Harun Yıldırım |
Biz ise herşeyi yazıp saymışızdır. |
Hasan Basri Çantay |
Biz ise her şey’i yazıb saymışızdır. |
Hayrat Neşriyat |
Hâlbuki (biz) herşeyi yazarak, onu (Levh-i Mahfûz`da) kaydetmişizdir. |
İbn-i Kesir |
Oysa Biz, her şeyi yazıp saymıştık. |
İlyas Yorulmaz |
Biz her şeyi tek tek yazarak hesabını yaptık. |
İskender Ali Mihr |
Ve Biz, herşeyi yazarak saydık (tespit ettik). |
Kadri Çelik |
Oysa biz, her şeyi yazıp saymışızdır. |
Muhammed Esed |
ama Biz, (yaptıkları) her şeyi bir kayda almışızdır. |
Mustafa İslamoğlu |
Biz her şeyi hesap edip, bir sicile, bilgi işlem merkezine, Levh-i Mahfuz’a kaydettik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.) |
Ömer Öngüt |
Oysa biz her şeyi bir kitapta yazıp saymıştık. |
Sadık Türkmen |
Biz de herşeyi sayan/konuşan/ortaya döken bir kitaba/sicil dosyasına yazmıştık/kaydetmiştik. |
Seyyid Kutub |
Biz de herşeyi sayıp yazmıştık. |
Suat Yıldırım |
Biz de (her şeyi kaydettiğimiz gibi), onların yaptıklarını da tek tek tesbit ettik. |
Süleyman Ateş |
Biz de her şeyi sayıp yazmıştık. |
Şaban Piriş |
Her şeyi sayıp bir kitap/yazıt olarak kaydetmiştik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Oysa biz, her şeyi yazıp saymışızdır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Oysaki biz, her şeyi iyiden iyiye sayıp kitaplaştırmıştık. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And all things have We preserved on record. |