← NEBE 78:3 →

Öylesine haber ki onlar, bu hususta aykırılığa düşmüşlerdir.

Üzerinde hiç bir şekilde anlaşamadıkları.

(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.

Ki o konuda anlaşmazlık içindedirler!

Ki onlar onda ayrılığa düştüler.

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

(2-3) O hakkında ayrılığa düşmekte oldukları büyük haberden (öldükten sonra dirilmekten) mi? (Hem bununla alay mı ediyorlar?)

(2-3) Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi mi?

(2-3) Uzerinde anlasmazliga dustukleri, buyuk bir olay olan tekrar dirilme haberini mi?

(2-3) Hakkında görüş ayrılığına düştükleri çok önemli haberi mi ?

Ki onlar, bunun üzerinde anlaşmazlığa düşüyorlar.

(2-3) Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?

(2-3) (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi?

Ki onlar onda anlaşmazlık halindedirler.

Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

Ki onlar onda ayrılığa düştüler.

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

Ki onun hakkında anlaşmazlık içindedirler.

(2-3) Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)?

Ki, onlar (o müşrikler) onda ihtilâfa düşen kimselerdir.

Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.

Onlar o büyük haber hakkında farklı görüş (ihtilaf) içindeler.

Ki onlar, onun hakkında ihtilâf içindeler.

Hakkında anlaşmazlık içinde oldukları (haberi).

üzerinde (hiçbir şekilde) anlaşamadıkları.

Ki onlar o (haber) hakkında farklı düşünüyorlar.

O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir.

Üzerinde anlaşamadıkları şeyi mi?.

Üzerinde anlaşamadıkları şeyi mi?.

Ki onlar onda ayrılığa düştüler.

(2-3) Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

Onlar ki, hakkında ihtilaf ediyorlar.

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

Ki onda tartışma içindedirler.

About which they cannot agree.