فَأَنْتَ عَنْهُ تَلَهَّىٰ
Feente ’anhu telehha.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sen ondan gaflet ediyor, ona aldırış bile etmiyorsun. |
Abdullah Parlıyan |
görmezden gelip başkalarıyla meşgul oluyorsun. |
Adem Uğur |
Sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Ahmed Hulusi |
Sen onunla ilgilenmiyorsun! |
Ahmet Varol |
Sen onu bırakıp oyalanıyorsun. |
Ali Bulaç |
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun. |
Ali Fikri Yavuz |
Sen ondan yüz çeviriyorsun. |
Bayraktar Bayraklı |
(1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Bekir Sadak |
(8-10) Sen, Allah’tan korkup sana kosarak gelen kimseye aldirmiyorsun. |
Celal Yıldırım |
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun. |
Cemal Külünkoğlu |
(8-10) Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah`a karşı gelmekten sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun). |
Diyanet İşleri |
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
Diyanet Vakfı |
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun. |
Edip Yüksel |
İlgi göstermedin ona. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Fizil-al il Kuran |
Sen onunla ilgilenmiyorsun! |
Gültekin Onan |
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun. |
Harun Yıldırım |
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun. |
Hasan Basri Çantay |
sen kendisini bırakıb da oyalanırsın. |
Hayrat Neşriyat |
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah`dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun. |
İbn-i Kesir |
Sen ona aldırmıyor, oyalanıyorsun. |
İlyas Yorulmaz |
Sen ondan dolayı rahatsız oluyorsun. |
İskender Ali Mihr |
Oysa sen, onunla ilgilenmiyorsun. |
Kadri Çelik |
Sen onun yerine başkasıyla ilgileniyorsun. |
Muhammed Esed |
sen görmezden geldin! |
Mustafa İslamoğlu |
işte sen onu ihmal ediyorsun. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sen isen ondan teğafül ediyorsun. |
Ömer Öngüt |
Sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Sadık Türkmen |
Sen ona aldırmıyorsun/yönelmiyorsun! |
Seyyid Kutub |
Sen onunla ilgilenmiyorsun! |
Suat Yıldırım |
(8-10) Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun. |
Süleyman Ateş |
Sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Şaban Piriş |
Sen ise ilgilenmiyorsun. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sen ona aldırmazlık ediyorsun. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Of him wast thou unmindful. |
فَأَنْتَ feente |
sen | |
عَنْهُ ǎnhu |
onunla | |
تَلَهَّىٰ telehhā |
ilgilenmiyorsun | ل ه و |