وَهُوَ يَخْشَىٰ
Ve huve yahşa.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve korkan kişi. |
Abdullah Parlıyan |
ve Allah’tan korkan kimseyi ise, |
Adem Uğur |
Ve (Allah’tan) korkarak gelenle, |
Ahmed Hulusi |
O haşyet duyuyor! |
Ahmet Varol |
Ki o, (Allah’tan) korkmaktadır, |
Ali Bulaç |
Ki o, ’içi titreyerek korkar’ bir durumdadır; |
Ali Fikri Yavuz |
Allah’dan korkmuş iken, |
Bayraktar Bayraklı |
(1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. |
Bekir Sadak |
(8-10) Sen, Allah’tan korkup sana kosarak gelen kimseye aldirmiyorsun. |
Celal Yıldırım |
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun. |
Cemal Külünkoğlu |
(8-10) Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah`a karşı gelmekten sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun). |
Diyanet İşleri |
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
Diyanet Vakfı |
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun. |
Edip Yüksel |
Saygı gösterdiği halde, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Allah’tan korkarak gelmişken, |
Fizil-al il Kuran |
Allah’tan sakınarak gelmişken. |
Gültekin Onan |
Ki o, ’içi titreyerek korkar’ bir durumdadır; |
Harun Yıldırım |
Titreyerek korkan kimseye gelince; |
Hasan Basri Çantay |
o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde, |
Hayrat Neşriyat |
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah`dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun. |
İbn-i Kesir |
Ki o, korkar durumdadır. |
İlyas Yorulmaz |
Allah dan korkarak gelene. |
İskender Ali Mihr |
Ve o huşû duyuyor. |
Kadri Çelik |
(Allah’tan) Haşyet duyarak gelmişken. |
Muhammed Esed |
ve (Allah) korkusu ile (yaklaşanı) |
Mustafa İslamoğlu |
-ki o Allah`a saygıda kusur etmez- |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(8-9) Fakat o kimse ki, sana koşarak geldi. Ve o ise korkar. |
Ömer Öngüt |
Ki o, korkar durumdadır. |
Sadık Türkmen |
Korkarak gelmişken, |
Seyyid Kutub |
Allah’tan sakınarak gelmişken. |
Suat Yıldırım |
(8-10) Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun. |
Süleyman Ateş |
Saygılı olarak gelmişken, |
Şaban Piriş |
Ve korkarak.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ki o, ’içi titreyerek korkar’ bir durumdadır; |
Yaşar Nuri Öztürk |
Odur içine ürperti düşen. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And with fear (in his heart), |
وَهُوَ vehuve |
ve o | |
يَخْشَىٰ yeḣşā |
saygı duyarak | خ ش ي |