الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ
Elleziy halekake fesevvake fe’adeleke.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Öylesine Rab ki seni yarattı, âzanı düzüp koştu da seni düzgün bir hâle getirdi. |
Abdullah Parlıyan |
O Rabb ki seni yarattı, varlık amacına uygun olarak şekillendirdi ve seni bir düzene koyup dengeli kıldı. |
Adem Uğur |
O Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp ölçülü bir biçim verdi. |
Ahmed Hulusi |
O ki seni yarattı (izhar etti), seni tesviye etti (beynini, bilincini ve ruhunu oluşturacak şekilde meydana getirdi), seni tam dengeli yaptı! |
Ahmet Varol |
O seni yarattı, sana şekil verdi ve dengeli bir yapıya kavuşturdu. |
Ali Bulaç |
Ki O, seni yarattı, ’sana bir düzen içinde biçim verdi’ ve seni bir itidal üzere kıldı. |
Ali Fikri Yavuz |
O Rab ki, seni yarattı, seni (sağlam insan) düzenine koydu, sana uygun bir biçim verdi. |
Bayraktar Bayraklı |
O (Allah) ki seni (bir amaçla) yarattı, sana varoluş amacını gerçekleştirecek bir donanım ve dengeli bir tabiat verdi; |
Bekir Sadak |
(6-8) Ey insanoglu! Seni yaratip sonra sekil veren, duzenleyen, mutenasip kilan, istedigi sekilde seni terkip eden, cok comert olan Rabbine karsi seni aldatan nedir? |
Celal Yıldırım |
O ki, seni yaratıp (müstesna biçimde) düzenlemiş ve (her uzvu yerince koyup) dengede tutmuştur. |
Cemal Külünkoğlu |
O, seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle birleştirdi. |
Diyanet İşleri |
(6-8) Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? |
Diyanet Vakfı |
(6-8) Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir? |
Edip Yüksel |
O ki seni yarattı, düzenledi, uyumlu hale soktu; |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp ölçülü bir biçim verdi. |
Fizil-al il Kuran |
O, seni yaratan, belini doğrultan ve seni dengeli kılan. |
Gültekin Onan |
Ki O, seni yarattı, ’sana bir düzen içinde biçim verdi’ ve seni bir itidal üzere kıldı. |
Harun Yıldırım |
O ki seni yarattı, seni dizayn etti ve seni dengeli kıldı. |
Hasan Basri Çantay |
(O Rabbine karşı) ki seni yaratan, sana (şu) salim uzuvlar (ı) veren, (onları birbirleriyle denk yapmak suretiyle) sana şu nizaam ve i’tidâli bahşedendir O. |
Hayrat Neşriyat |
O ki, seni yarattı da seni düzgün (yaratılışlı ve a`zâları tam bir insan) yaptı; nihâyet seni ölçülü (ve dengeli) kıldı. |
İbn-i Kesir |
O ki; seni yaratmış, sana şekil vermiş ve düzeltmiştir. |
İlyas Yorulmaz |
O Allah ki, seni yaratan, sana bulunduğun şekli veren ve sana adil davranan. |
İskender Ali Mihr |
O (senin Rabbin) ki, seni yarattı, sonra seni sevva etti (dizayn etti), sonra da düzen üzere seni dengeli, sağlıklı kıldı. |
Kadri Çelik |
O seni yarattı, sana bir düzen verdi ve seni dengeli kıldı. |
Muhammed Esed |
seni yaratan ve varlık amacına uygun olarak şekillendiren, tabiatını adil ölçüler içinde oluşturan, |
Mustafa İslamoğlu |
O (Allah) ki seni (bir amaçla) yarattı, sana varoluş amacını gerçekleştirecek bir donanım ve dengeli bir tabiat verdi; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(7-8) O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mutedil bir halde kıldı. Dilediği bir surette seni terkip etti. |
Ömer Öngüt |
O Allah ki, seni (yoktan) yarattı, düzenledi, ölçülü bir biçim verdi. |
Sadık Türkmen |
O seni yarattı, sana şekil verdi, seni ölçülü ve dengeli kıldı. |
Seyyid Kutub |
O, seni yaratan, belini doğrultan ve seni dengeli kılan. |
Suat Yıldırım |
O değil mi seni yaratan, bütün vücud sistemini düzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren, |
Süleyman Ateş |
O (Rab) ki seni yarattı, seni düzenledi, sana ölçülü bir biçim verdi. |
Şaban Piriş |
(6-7) -Ey insan, seni yaratan ve seni düzenleyip, sana biçim veren, çok cömert ve bağışlayıcı Rabbine karşı seni aldatan nedir? |
Tefhim-ul Kur'an |
Ki O, seni yarattı, ’sana bir düzen içinde biçim verdi’ ve seni itidal üzere kıldı. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şekillendirdi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Him Who created thee. Fashioned thee in due proportion, and gave thee a just bias; |