الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
Elleziyne tağav fiylbiladi.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Öylesine ki azdılar şehirlerde. |
Abdullah Parlıyan |
Öylesine ki, onlar şehirlerde azdılar. |
Adem Uğur |
Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. |
Ahmed Hulusi |
Onlar ki, beldeler içinde benlikle azgınca yaşamışlardı. |
Ahmet Varol |
Ki onlar ülkelerde azgınlık etmişlerdi. |
Ali Bulaç |
Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Ali Fikri Yavuz |
Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. |
Bayraktar Bayraklı |
(11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir. |
Bekir Sadak |
(9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun’a Rabbinin ne ettigini gormedin mi? |
Celal Yıldırım |
Onlar ki ülkelerde azgınlık edip Hakka baş kaldırmışlardı, |
Cemal Külünkoğlu |
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. |
Diyanet İşleri |
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. |
Diyanet Vakfı |
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun’a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir. |
Edip Yüksel |
Tüm bunlar ülkelerinde azmışlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bunlar ülkelerde azmışlardı. |
Fizil-al il Kuran |
Bunlar ülkelerinde azmışlardı. |
Gültekin Onan |
Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Harun Yıldırım |
Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Hasan Basri Çantay |
Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi. |
Hayrat Neşriyat |
Onlar ki memleketler(in)de azgınlık etmişlerdi. |
İbn-i Kesir |
Ki bunlar, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. |
İlyas Yorulmaz |
O Firavun ki, şehirlerde azgınlaşmış, |
İskender Ali Mihr |
Onlar ki beldelerde (ülkelerde) azgınlık yaptılar. |
Kadri Çelik |
Onlar (adı geçen kavimler), şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Muhammed Esed |
(Onlar) toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar; |
Mustafa İslamoğlu |
Onların hepsi de kendi ülkelerinde haddi aşmış kimselerdi; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı. |
Ömer Öngüt |
Zira onların hepsi memleketlerinde azgınlık ettiler. |
Sadık Türkmen |
Onlar ki; ülkelerde azgınlık etmişlerdi, |
Seyyid Kutub |
Bunlar ülkelerinde azmışlardı. |
Suat Yıldırım |
Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar. |
Süleyman Ateş |
Bunlar ülkelerde azmışlardı. |
Şaban Piriş |
Onlar, ülkelerde azmışlardı. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(All) these transgressed beyond bounds in the lands, |