وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَىٰ

Ve ma liehadin ’ındehu min nı’metin tücza.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve hiçbir kimseden, bir nîmetle mükâfatlanmayı dilemez.

Abdullah Parlıyan

Böyleleri iyiliğine karşılık hiçbir kimseden karşılık beklemez.

Adem Uğur

Onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur.

Ahmed Hulusi

Bunu ne karşılık bekleyerek yapar (ne de kendisine yapılanların karşılığı olarak)!

Ahmet Varol

Onda hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti yoktur.

Ali Bulaç

Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur.

Ali Fikri Yavuz

Onda, (bu takva sahibinde) hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, (yaptığı hayırlı amel) o nimete karşılık tutulmuş olsun.

Bayraktar Bayraklı

(19-20) Yüce Rabbinin rızasını elde etmekten başka, hiç kimseden beklediği herhangi bir karşılık da yoktur.

Bekir Sadak

(19-20) O yaptigi iyiligi birinden karsilik gormek icin degil, ancak yuce Rabbinin hosnudlugunu gozeterek yapmistir.

Celal Yıldırım

O’nun yanında hiç birine, karşılığı verilecek bir (minnet borcu) nimeti yoktur.

Cemal Külünkoğlu

(19-20) O, yaptığını kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için (yapar).

Diyanet İşleri

(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).

Diyanet Vakfı

(19-21) Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.

Edip Yüksel

Hiç kimseden de buna karşılık bir iyilik beklemez.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onun yanında, başka bir kimse için karşılığı verilecek hiçbir nimet yoktur.

Fizil-al il Kuran

O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için yapmaz.

Gültekin Onan

Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur.

Harun Yıldırım

Onun yanında, hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti yoktur.

Hasan Basri Çantay

Onun nezdinde bir kimsenin (Allah tarafından) mükâfat edilecek — hiçbir ni’met (ve minnet) i yokdur,

Hayrat Neşriyat

Onun yanında (o malını Allah yolunda sarf edenin üzerinde), hiçkimsenin karşılığı verilecek bir ni`meti (bir alacağı) yoktur.

İbn-i Kesir

O’nun nezdinde, bir kimsenin karşılık olarak verilecek hiç bir nimeti yoktur.

İlyas Yorulmaz

Rabbinin yanında hiçbir kimse için, onu nimetlendirip mükafaatlandıracak birisi yoktur.

İskender Ali Mihr

Ve (takva sahiplerinin), bir kimseye (malını vermesi), O’nun (Allah’ın) katında, "bir ni’met karşılığı olsun" diye değildir.

Kadri Çelik

O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez.

Muhammed Esed

gördüğü bir iyiliğin karşılığı olarak değil,

Mustafa İslamoğlu

(Bu yaptığı) herhangi birinden gördüğü bir hayra karşılık değildir;

Ömer Nasuhi Bilmen

Halbuki, onun yanında hiçbir kimsenin bir nîmeti yoktur ki, o mükâfaatlansın.

Ömer Öngüt

Onda hiç kimseye verilecek bir minnet borcu yoktur.

Sadık Türkmen

Oysa onun yanında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti de yoktur.

Seyyid Kutub

O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için yapmaz.

Suat Yıldırım

O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez.

Süleyman Ateş

Ve onun yanında, hiç kimsenin karşılık verilecek bir ni’meti yoktur (o, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak değil),

Şaban Piriş

Hiç kimseden bir karşılık, nimet beklemez.

Tefhim-ul Kur'an

Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu, nimeti) yoktur;

Yaşar Nuri Öztürk

Onun katında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti yoktur/hiç kimsenin ona, karşılık olarak verilecek bir nimeti yoktur.

Yusuf Ali (İngilizce)

And have in their minds no favour from anyone for which a reward is expected in return,

KELİME KÖKLERİ
وَمَا
ve mā
ve yoktur
لِأَحَدٍ
lieHadin
hiç kimsenin ا ح د
عِنْدَهُ
ǐndehu
onun yanında ع ن د
مِنْ
min
hiçbir
نِعْمَةٍ
niǎ’metin
ni’meti ن ع م
تُجْزَىٰ
tuczā
karşılık verilecek ج ز ي