← İNŞIRAH 94:2 →

Ve senin yükünü kaldırıp attık.

Ve üzerinden yükünü kaldırmadık mı?

Yükünü senden alıp atmadık mı?

(Hakikati açarak beşeriyet) yükünü senden almadık mı?

Üzerinden yükünü atmadık mı?

Ve yükünü indirip-atmadık mı?

Senden (peygamberliğin ağır) yükünü hafifletib kaldırmadık mı?

(1-3) Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?

(2-3) Belini buken yukunu uzerinden almadik mi?

(2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ?

(2-3) Senden, belini çatırdatıp bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü (“Sen sadece bir tebliğcisin” diyerek) hafifletmedik mi?

(2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(2-3) Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı?

Üzerindeki yükünü indirmedik mi?

Senden yükünü indirmedik mi?

Yükünü üzerinden almadık mı?

Ve yükünü indirip atmadık mı?

Yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

Senden yükünü de (kaldırıb) atdık.

(2-3) Ve sırtına çok ağır gelen yükünü, senden indirmedik mi?

Yükünü üzerinden atmadık mı?

Üzerinden yükünü.

Ve senden yükünü kaldırdık (kaldırmadık mı?).

Ve yükünü indirip atmadık mı?

ve üzerinden yükü kaldırmadık mı,

Ve yükünü sırtından kaldırmadık mı?

(2-3) Ve senden yükünü indirmedik mi? Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti.

Üzerinden yükünü atmadık mı?

Üzerinden (seni zengin ederek geçim) yükünü atmadık mı?

Yükünü üzerinden almadık mı?

(2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü?

Yükünü üzerinden indirmedik mi?

Ve yükünü indirip atmadık mı?

İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü!

And removed from thee thy burden