← TIN 95:3 →

Ve bu emîn şehre.

ve güvenli bu Mekke şehrine yemin olsun ki,

Ve şu emîn beldeye yemin ederim ki,

Şu emin beldeye ki,

Ve şu güvenli beldeye ki,

Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre).

Bir de bu emîn şehre (Mekke’ye) ki

Bu güvenli beldeye yemin olsun ki,

And olsun bu guvenli Mekke sehrine ki

Ve güven veren bu şehre (Mekke’ye) and olsun ki,

(1-4) İncire, zeytine, (Musa`nın, Rabbine münacatta bulunduğu) Sina dağına, bu güvenli şehre (Mekke`ye) andolsun ki, biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.

Bu güvenli şehre (Mekke’ye) andolsun ki,

(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.

Ve andolsun bu güvenilir kente (Mekke’ye) ki;

Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,

Andolsun bu güvenli Mekke şehrine,

Ve şu güvenli (emin) beldeye (güvenilir şehre).

Ve şu emin beldeye ki;

ve şu emîn şehre ki,

Ve bu emîn beldeye (Mekke`ye)!

Ve şu emin kente,

Ve bu güvenli beldeye yemin olsun ki.

Ve bu emin beldeye (Mekke Şehri’ne) (andolsun).

Ve şu güvenli şehre.

ve bu güvenli toprakları!

Bu güvenli belde şahittir

Ve bu emin olan beldeye.

Bu güvenilir şehre andolsun ki!

Ve bu güvenli kente!

Andolsun bu güvenli Mekke şehrine,

Bu emin belde hakkı için ki

Ve bu güvenli Şehre andolsun ki,

Ve bu güvenli beldeye.

Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre).

Ve şu güvenli kente ki,

And this City of security,-