ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ
Sümme redednahü esfele safiliyne.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık. |
Abdullah Parlıyan |
Ve sonra onu, ömrünün en verimsiz çağı olan ihtiyarlık ve zayıflığa sürükledik veya yapması gerekeni yapmamasından dolayı, aşağıların aşağısı olan ateşe attık veya hayvanların bile yapmadığı vahşilik, her türlü ahlaksızlık ve kötülüklerle varlıkların hepsine karşı zihnini ve cismini kötüye kullanmak suretiyle o kadar alçalttık ki, hiçbir yaratık bu dereceye düşemez. |
Adem Uğur |
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık. |
Ahmed Hulusi |
Sonra da onu esfeli sâfîliyn’e (dünyaya/dünyasına) reddettik! |
Ahmet Varol |
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik. |
Ali Bulaç |
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik. |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık). |
Bayraktar Bayraklı |
(4-5) Andolsun, insanı en güzel biçimde yaratırız. Sonra onu aşağıların aşağısına indiririz. |
Bekir Sadak |
Sonra onu asagilarin en asagisi kildik. |
Celal Yıldırım |
Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik. |
Cemal Külünkoğlu |
Sonra onu, (inkâr ve isyan edince) aşağıların aşağısına çevirdik. |
Diyanet İşleri |
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. |
Diyanet Vakfı |
(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. |
Edip Yüksel |
Sonra onu aşağıların aşağısı kıldık. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık. |
Fizil-al il Kuran |
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık. |
Gültekin Onan |
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik. |
Harun Yıldırım |
Sonra onu, aşağıların en aşağısına çevirdik. |
Hasan Basri Çantay |
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik. |
Hayrat Neşriyat |
Sonra onu, aşağıların aşağısına çevirdik. |
İbn-i Kesir |
Sonra onu, aşağıların aşağısına döndürdük. |
İlyas Yorulmaz |
Sonra (yaptıklarından dolayı) onu, aşağıların en aşağısına döndürdük. |
İskender Ali Mihr |
Sonra onu, esfeli safiline (en sefil hale, nefsinin karanlıklarına) iade ettik (çevirdik). |
Kadri Çelik |
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük. |
Muhammed Esed |
ve sonra onu aşağıların en aşağısına indiririz, |
Mustafa İslamoğlu |
sonra onu başlangıç noktasının en dibine döndürmüşüzdür. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük. |
Ömer Öngüt |
Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. |
Sadık Türkmen |
Sonra da ona, aşağıların en aşağısına düşebilme özgürlüğü verdik. |
Seyyid Kutub |
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık. |
Suat Yıldırım |
Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük. |
Süleyman Ateş |
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik. |
Şaban Piriş |
Daha sonra, onu aşağıların en aşağısına indirdik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sonra da aşağıların aşağısına çevirdik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then do We abase him (to be) the lowest of the low,- |