Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki biz, seni dosdoğru bir müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik, zâten sen, o cehennemliklerden sorumlu da değilsin. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Ey Muhammed! Doğrusu biz seni Kur’ân’la dosdoğru bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Adem Uğur |
Doğrusu biz seni Hak (Kur’an) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehenmemliklerden sorumlu değilsin. |
Ahmed Hulusi |
Gerçek ki Biz, seni, müjdelemen ve uyarman için HAK olarak irsâl ettik. Cehennem ehli senden sorulmaz. |
Ahmet Varol |
Seni bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak hakla gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. |
Ali Fikri Yavuz |
Şüphe yok ki, biz seni rahmetimizin müjdecisi ve azâbımızın habercisi olarak hak Kur’an ile gönderdik; sen o cehennemliklerden sorumlu da değilsin. |
Bayraktar Bayraklı |
Doğrusu biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Bekir Sadak |
Dogrusu Biz, seni hak ile, mujdeci ve uyarici olarak gondermisizdir. Sen, cehennemliklerden sorumlu tutulmayacaksin. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki Biz Seni bir müjdeci ve (sonucu felâket olacak yolun tehlikesini) haber verip uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Cehennemliklerden artık Sen mes’ul değilsin. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ey Muhammed!) Biz seni, gerçekle, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin. |
Diyanet İşleri |
Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin. |
Diyanet Vakfı |
Doğrusu biz seni Hak (Kur’an) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Edip Yüksel |
Biz seni, gerçekle, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şüphe yok ki, Biz seni hak ile rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik. Sen, o cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Fizil-al il Kuran |
Biz seni gerçeğin müjdecisi ve uyarıcısı (korkutucusu) olarak gönderdik. Sen Cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Gültekin Onan |
Kuşkusuz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. |
Harun Yıldırım |
Şüphesiz biz seni hem müjdeleyici, hem uyarıcı olmak üzere hak ile gönderdik.Sen cehennem halkından sorulmazsın. |
Hasan Basri Çantay |
(Habîbim) şübhe yok ki biz seni (rahmetimizin) kâmil bir müjdeci (si) ve (azabımızın) gerçek korkutucu (su ve habercisi) olarak o Hak (Kur’ân) ile gönderdik. Sen cehennemin arkadaşlarından (cehennemlik olanların küfürde ayak diremelerinden) mes’ul olacak değilsin. |
Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhe yok ki biz seni, hak (dîn) ile, bir müjdeleyici ve(aynı zamanda) bir korkutucu olarak gönderdik; ve (sen) Cehennem ehlinden suâl olunmayacaksın! |
İbn-i Kesir |
Şüphesiz ki biz seni müjdeleyici ve korkutucu olarak hak ile gönderdik. Cehennem ashabından sen mes’ul olacak değilsin. |
İlyas Yorulmaz |
Biz seni, Hak (Kur’an) ile müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ateşe girecek olanlardan sen sorumlu değilsin. |
İskender Ali Mihr |
Hiç şüphesiz Biz seni, hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ashabı cehîm (cehennemlikler)den sana sual etmeyiz (sen cehenneme gideceklerden sorumlu değilsin). |
Kadri Çelik |
Doğrusu biz seni müjdeci ve uyarıp korkutucu olarak, hak ile göndermişizdir. Sen, o büyük ateş (Cehennem) ehlinden sorumlu değilsin.); |
Muhammed Esed |
Doğrusu Biz seni (ey Peygamber) hakikat ile gönderdik Bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak; yakıcı ateşe mahkum olanlardan sen sorumlu değilsin. |
Mustafa İslamoğlu |
Gerçekten biz seni, hakikat ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; ateşe yoldaş olanlardan sen sorumlu değilsin. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki, Biz seni hak ile mübeşşir ve münzir olarak gönderdik. Sen cehennem ashâbından mes’ul olmazsın. |
Ömer Öngüt |
Doğrusu biz seni hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Sadık Türkmen |
(Ey Muhammed) şüphesiz Biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin. |
Seyyid Kutub |
Ey Muhammed! Doğrusu biz seni Kur’ân’la dosdoğru bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin. |
Suat Yıldırım |
Biz seni sırf Kur’ân’la müjdelemen ve uyarman için gerçeğin ta kendisi olarak gönderdik. Yoksa sen cehennemliklerden ötürü sorguya çekilecek değilsin. |
Süleyman Ateş |
Doğrusu biz seni, gerçekle, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin. |
Şaban Piriş |
Biz seni hem müjdeci, hem de korkutucu olarak hak ile gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin. |
Tefhim-ul Kur'an |
Şüphesiz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İnan olsun ki, biz seni hak üzere bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen, cehennem ehlinden sorgu suale çekilmeyeceksin/cehennem yâranından sen sorumlu değilsin. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Verily We have sent thee in truth as a bearer of glad tidings and a warner But of thee no question shall be asked of the Companions of the Blazing Fire. |