Abdulbaki Gölpınarlı |
İnsana, katımızdan bir rahmet tattırsak da sonra alıversek onu insandan, şüphe yok ki her şeyden ümidini keser, bir nankör olur gider. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Eğer insana kendi tarafımızdan bir rahmet tattırdıktan sonra, onu ondan çekip alırsak, hemen ümitsizliğe düşer ve Allah’tan gelen tüm gerçekleri inkâr ederek nankör olur. |
Adem Uğur |
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur. |
Ahmed Hulusi |
Andolsun ki, eğer insana bizden bir rahmet tattırsak da sonra onu ondan çekip alsak, muhakkak ki o çok umutsuzluğa düşer ve çok nankör olur. |
Ahmet Varol |
İnsana katımızdan bir rahmet tattırsak da sonra onu geri alsak o hemen ümitsiz bir nankör oluverir. |
Ali Bulaç |
Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür. |
Ali Fikri Yavuz |
İnsanoğluna, tarafımızdan bir rahmet (sıhhat ve zenginlik) taddırıp da sonra bunu çekip alıversek, şüphesiz ki o, Allah’ın ihsanından tamamen ümidini kesen, evvelki nimeti unutan nakör bir kimse olur. |
Bayraktar Bayraklı |
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır da sonra bunu ondan çekip geri alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur. |
Bekir Sadak |
And olsun ki, insana nimetimizi tattirir sonra onu ondan cekip alirsak, o suphesiz umutsuz bir nankore doner. |
Celal Yıldırım |
İnsana kendi tarafımızdan bir rahmet tattırdıktan sonra, onu ondan çekip alırsak, (bir de bakarsın ki) o çok umutsuz ve çok nankördür. |
Cemal Külünkoğlu |
Bunun gibi, insana katımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da onu kendisinden çekip alsak, muhakkak o, (önceki lütfumuzu unutan) çok ümitsiz ve çok nankör bir kimse olur. |
Diyanet İşleri |
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da, sonra bunu ondan çekip alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör oluverir. |
Diyanet Vakfı |
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur. |
Edip Yüksel |
İnsana kendimizden bir rahmet tattırsak ve sonra ondan çekip alsak, umutsuzlaşır, nankörleşir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur. |
Fizil-al il Kuran |
Eğer insana önce rahmetlerimizi tattırıp sonra onu elinden alsak, o mutsuz bir nanköre dönüşür. |
Gültekin Onan |
Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir (çok / pek) kafirdir (mübalağa sigası). |
Harun Yıldırım |
Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip–alsak, şüphesiz o, ümidini kesmiş bir nankör olur. |
Hasan Basri Çantay |
İnsana bizden bir rahmet (ve ni’met) tatdırıb da sonra bunu kendisinden soyub alıversek, andolsun, (o anda) o, (Allahın fazlından) ümidini kesen bir adam, (evvelki ni’metleri tamamen unutan) bir nankördür. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki, insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak da, sonra bunu ondan çekip alsak; doğrusu o, gerçekten çok ümidsiz, çok nankör olur. |
İbn-i Kesir |
Biz, insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra onu geri alırsak; andolsun ki o, pek ümitsiz, pek nankör olur. |
İlyas Yorulmaz |
Biz insana merhametimizden nimetleri tattırıp da, sonra o nimetleri geri aldığımızda, hemen ümitsizliğe düşüp, inkarcı kesilir. |
İskender Ali Mihr |
Ve insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak, sonra onu ondan çekip alsak, muhakkak ki o, tamamen ümitsiz bir nankör (kâfir) olur. |
Kadri Çelik |
Hiç şüphesiz insana nimetimizi tattırır, sonra onu ondan çekip alırsak, o şüphesiz umutsuz ve nankör biri kesilir. |
Muhammed Esed |
Bunun gibi, insana katımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da onu kendisinden çekip alsak, hemen (önceki lütfumuzu) nankörce unutup umutsuzluğa düşer. |
Mustafa İslamoğlu |
Ne ki eğer insanoğluna katımızdan bir rahmet tattırır, daha sonra da o rahmeti ondan çekip alırsak; derhal o derin bir umutsuzluğa, dehşet bir nankörlüğe saplanır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu ondan çekip alırsak şüphe yok ki o elbette çok me’yustur, nankördür. |
Ömer Öngüt |
Andolsun ki, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da ondan çekip alsak, o hemen ümitsizliğe düşer ve nankör olur. |
Sadık Türkmen |
Insana, bizden bir rahmet tattırıp, sonra da onu ondan çekip alsak; kuşkusuz o ümitsizliğe düşmüş bir nankördür artık! |
Seyyid Kutub |
Eğer insana önce rahmetlerimizi tattırıp sonra onu elinden alsak, o mutsuz bir nanköre dönüşür. |
Suat Yıldırım |
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur. |
Süleyman Ateş |
Eğer biz insana, bizden bir rahmet taddırsak da sonra onu kendisinden çekip alsak, hemen o, umutsuzluğa düşer, nankör olur. |
Şaban Piriş |
Eğer insanlara tarafımızdan bir rahmet tattırıp, sonra onu kendisinden geri alırsak, o artık, ümitsiz bir nankör olur. |
Tefhim-ul Kur'an |
Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İnsana bizden bir rahmet tattırıp sonra onu ondan çekip alsak, insan elbette çok ümitsiz, çok nankör bir hale düşer. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If We give man a taste of Mercy from Ourselves, and then withdraw it from him, behold! he is in despair and (falls into) blasphemy. |