Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte Rabbin, zulmeden şehirleri böyle alıverir, aldığı, azâbına uğrattığı zaman da şüphe yok ki onun kavrayışı pek elemlidir, pek çetindir. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
İşte senin Rabbin varoluş gayesine aykırı hareket eden kentlerin toplumlarını, böylece kıskıvrak yakalayıverir. Şüphesiz ki, O’nun yakalaması çok şiddetli ve çok zorludur. |
Adem Uğur |
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir! |
Ahmed Hulusi |
Rabbinin, zâlimlerin olduğu şehirleri yakalaması işte böyledir! Muhakkak ki O’nun yakalaması çok acı verici ve şiddetlidir! |
Ahmet Varol |
Rabbinin, zulmeden şehirleri yakaladığında yakalaması işte böyledir. Şüphesiz O’nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir. |
Ali Bulaç |
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O’nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir. |
Ali Fikri Yavuz |
İşte Rabbin, zulümkâr memleketleri çarptığı zaman, böyle yakalayıp çarpar. Doğrusu onun cezalandırması çok acıklıdır, pek şiddetlidir. |
Bayraktar Bayraklı |
Rabbin, haksızlık eden memleketleri yakaladığında, O`nun yakalayışı işte böyledir. Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir; pek çetindir. |
Bekir Sadak |
Allah, kasabalarin zalim halkini yakalayinca, boyle yakalar; yakalamasi da siddetli ve elimdir. |
Celal Yıldırım |
İşte Rabbin kasabalar halkını —zalimlikleri üzere— yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz ki, O’nun yakalaması çok elîm ve şiddetlidir. |
Cemal Külünkoğlu |
İşte Rabbin, halkı zalim olan memleketlerin yakasından tutunca böyle tutar. Hiç kuşkusuz O`nun yakalaması pek sert ve acıklıdır. |
Diyanet İşleri |
Zulme sapmış memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz O’nun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir. |
Diyanet Vakfı |
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir! |
Edip Yüksel |
İşte Efendin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O’nun yakalaması acıdır, çetindir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O’nun cezası çok acı, çok çetindir. |
Fizil-al il Kuran |
İşte Rabbin, zalim halkların şehirlerinin yakasından tutunca böyle tutar. Hiç kuşkusuz O’nun yakaya yapışması pek sert ve acıklıdır. |
Gültekin Onan |
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O’nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir. |
Harun Yıldırım |
Rabbin, zulüm yapan ülkeleri yakaladığında işte böyle yakalar. Gerçekten O’nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir. |
Hasan Basri Çantay |
Rabbinin yakalayışı — (ahâlîsi) zulmeder halde bulunan memleketleri yakaladığı zaman — işte böyle (olur). Şübhesiz ki Onun çarpması (cezası) pek acıklıdır, pek çetindir. |
Hayrat Neşriyat |
İşte, (halkı) zâlim bir hâlde bulunan şehirleri (azâbıyla) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalaması böyledir. Şübhesiz ki O`nun yakalaması, pek elemlidir, pek şiddetlidir! |
İbn-i Kesir |
İşte böyledir Rabbının yakalayışı; kasabaların zalim halkını yakaladığı zaman. Çünkü O’nun yakalaması hem şiddetli, hem de acıklıdır. |
İlyas Yorulmaz |
İşte Rabbinin bu yakalayışı, zulüm ederek haksızlık yapan bu kasaba halkını cezalandırışıdır. Allah’ın yakalayıp ceza verişi çok acıklı ve çok şiddetlidir. |
İskender Ali Mihr |
Halkı zalim olan ülkeleri ahzettiği zaman senin Rabbinin yakalaması işte böyledir. Onun ahzı (yakalaması), muhakkak ki çok şiddetlidir, çok elîmdir. |
Kadri Çelik |
Allah zalim ülkeleri yakalayınca, işte böyle yakalar. Şüphesiz onun yakalaması elim ve şiddetlidir. |
Muhammed Esed |
İşte senin Rabbin, tepelediği zaman böyle tepeler; halkı zalim olan kasabaları. Gerçekten de O’nun tepelemesi çok acı verici, çok zorludur! |
Mustafa İslamoğlu |
Ve senin Rabbin, kentleri cezalandırmak istediği zaman işte böyle cezalandırır kı; ki onlar zulmetmiştiler hiç şüphesiz O`nun cezalandırması çok can yakıcı, pek dehşet vericidir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve işte Rabbin yakalaması böyledir, karyeleri zalim oldukları halde yakaladığı zaman, şüphe yok ki O’nun yakalaması pek acıklıdır, pek şiddetlidir. |
Ömer Öngüt |
Halkı zâlim olan memleketi Rabbin yakaladığı zaman işte böyle yakalar. O’nun yakalaması pek acı ve pek şiddetlidir. |
Sadık Türkmen |
Rabbinin yakalaması işte böyledir; zulmeden kentleri (kentteki insanları) yakaladığı zaman! Şüphesiz O’nun yakalaması; çok can yakıcıdır, çok şiddetlidir. |
Seyyid Kutub |
İşte Rabbin, zalim halkların şehirlerinin yakasından tutunca böyle tutar. Hiç kuşkusuz O’nun yakaya yapışması pek sert ve acıklıdır. |
Suat Yıldırım |
Halkı zalim olan ülkeleri cezaya çarptırdığı zaman Rabbinin çarpması işte böyle olur! Şüphesiz ki O’nun çarpması pek acı, pek çetindir! |
Süleyman Ateş |
İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O’nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir. |
Şaban Piriş |
Rabbin, zalim ülkeleri böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı verici, şiddetlidir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya kuşakları) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalayıvermesi işte böyledir. Gerçekten O’nun yakalayıvermesi pek acıklı, pek şiddetlidir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O’nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Such is the chastisement of thy Lord when He chastises communities in the midst of their wrong grievous, indeed, and severe is His chastisement. |