Abdulbaki Gölpınarlı |
Dediler ki Bize yeryüzünden bir kaynak çıkarıp akıtmadıkça inanmayız sana. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Nitekim "Ey Muhammed! Bize yerden pınarlar çıkarmadıkça sana inanmayacağız" diyorlar. |
Adem Uğur |
Onlar "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız." |
Ahmed Hulusi |
Dediler ki "Bizim için arzdan bir pınar fışkırtmadıkça sana asla iman etmeyeceğiz." |
Ahmet Varol |
’Yerden bir kaynak fışkırtmadığın sürece sana inanmayacağız. |
Ali Bulaç |
Dediler ki "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız." |
Ali Fikri Yavuz |
(Kur’an’ın belâgat ve azameti karşısında âciz kalan müşrikler şöyle) dediler "- Biz, sana, asla inanmayız; tâ ki bizim için şu yerden (Mekke’den) bir pınar akıtırsın. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlar, “Sen” dediler, “Bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.” |
Bekir Sadak |
soyle soylediler «Bize, yerden kaynaklar fiskirtmadikca sana inanmayacagiz", |
Celal Yıldırım |
(Sapık kâfirler) dediler ki Mümkün değil sana inanmayız, tâ ki bize yerden kaynak (su) çıkarasın. |
Cemal Külünkoğlu |
Dediler ki “Sen, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.” |
Diyanet İşleri |
(90-93) Dediler ki "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim." |
Diyanet Vakfı |
Onlar «Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.» |
Edip Yüksel |
Dediler ki "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça seni onaylamayız." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kâfirler şöyle dediler «Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.» |
Fizil-al il Kuran |
Bunlar dediler ki; «Bize yer altından pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız. |
Gültekin Onan |
Dediler ki "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça (tefcürelena) sana kesinlikle / asla inanmayız." |
Harun Yıldırım |
Onlar "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız." |
Hasan Basri Çantay |
«Biz, dediler, sana kat’iyyen inanmayız. Tâki bizim için şu yerden bir pınar akıtasın». |
Hayrat Neşriyat |
Ve dediler ki `Bize yerden bir pınar fışkırtmadıkça sana aslâ îmân etmeyiz!` |
İbn-i Kesir |
Dediler ki Sen, bize yerden bir kaynak fışkırtıncaya kadar sana asla inanmayacağız. |
İlyas Yorulmaz |
İnkar edenler "Sen yerden bizim için pınarlar fışkırtmadıkça, sana asla inanmayacağız. " |
İskender Ali Mihr |
Ve dediler ki "Sen, bize yerden bir memba (pınar) çıkarmadıkça (fışkırtmadıkça) sana asla inanmayız." |
Kadri Çelik |
Dediler ki "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız." |
Muhammed Esed |
Nitekim, "Ey Muhammed, bize yerden gözeler fışkırtmadıkça sana inanmayacağız" diyorlar, |
Mustafa İslamoğlu |
Nitekim demişlerdi ki "(Ey Muhammed!) Bize yerden kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve dediler ki «Biz sana imân etmeyiz. Bize yerden suyu çok bir çeşme akıtıncaya kadar.» |
Ömer Öngüt |
Dediler ki "Sen bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana aslâ inanmayız. " |
Sadık Türkmen |
Dediler ki "Sana asla inanmayacağız yerden bize bir göze fışkırtmadıkça!.. |
Seyyid Kutub |
Bunlar dediler ki; «Bize yer altından pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız. |
Suat Yıldırım |
Ve "Biz" dediler; "Sana asla inanmayacağız. Ta ki yerden bir pınar akıtasın. |
Süleyman Ateş |
Dediler ki "Yerden bize bir göze fışkırtmadıkça sana inanmayız!" |
Şaban Piriş |
-Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça asla sana inanmayacağız, demişlerdi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dediler ki «Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız,» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Dediler ki "Bizim için yerden bir pınar fışkırtmadığın sürece sana asla inanmayacağız!" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
They say "We shall not believe in thee, until thou cause a spring to gush forth for us from the earth, |