Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte bu makamda yardım ve nusret, ancak Allah’ındır ve ona itâat, hem mükâfat bakımından daha hayılıdır, hem son bakımından daha hayırlı. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
İşte bunun içindir ki, her zaman ve her yerde koruyucu ve kayırıcı güç, tamamen Allah’a aittir. Hak edilen karşılığı vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en hayırlı olan O’dur. |
Adem Uğur |
İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah’a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O’dur. |
Ahmed Hulusi |
İşte fark edileceği üzere, velâyet (El Veliyy isminin zuhuru) yalnızca, Hak olan Allâh’a aittir (velâyet yaşamını yaşatan Allâh’tır)! O mükâfat verici olarak da hayırlıdır, sonucu yaşatıcı olarak da. |
Ahmet Varol |
İşte burada velayet (dostluk, yardım) Hakk olan Allah’ındır. O’nun vereceği sevap da daha hayırlı, sonuç da daha hayırlıdır. |
Ali Bulaç |
İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah’a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır. |
Ali Fikri Yavuz |
İşte bu halde, yardım ve hâkimiyyet, hak olan Allah’a mahsustur. O, mükâfatça da hayırlıdır, âkıbetçe de hayırlıdır. |
Bayraktar Bayraklı |
İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah`a mahsustur. Ödülü en iyi olan O, en güzel sonucu veren yine O`dur. |
Bekir Sadak |
Iste burada kudret ve hakimiyet, varligi gercek olan Allah’indir. Mukafatlandirma bakimindan hayirli olan da, sonuclandirma yonunden hayirli olan da O’dur. |
Celal Yıldırım |
İşte burada sâhiblilik, kuvvet ve yardım Hakk olan Allah’a aittir. O sevabca da, cezaca da (en âdil) en hayırlıdır. |
Cemal Külünkoğlu |
İşte böyle bir durumda (ve her zaman) himaye ve dostluk yalnızca hak olan Allah`ın elindedir. En iyi mükâfatı da, en güzel sonucu da veren O`dur. |
Diyanet İşleri |
İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır. |
Diyanet Vakfı |
İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah’a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O’dur. |
Edip Yüksel |
O an, otorite tümüyle gerçek olan ALLAH’ındır. O, en iyi ödülü ve en iyi sonucu verendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte burada yardım, yalnız hak olan Allah’a aittir. O’nun verdiği mükâfat da daha hayırlıdır, netice de daha hayırlıdır. |
Fizil-al il Kuran |
İşte orada koruyuculuk ve egemenlik, varlığı «gerçek» olan Allah’ın tekelindedir. En yararlı ödül ve en hayırlı akıbet yalnız O’nun katındadır. |
Gültekin Onan |
İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Tanrı’ya aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır. |
Harun Yıldırım |
İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah’a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O’dur. |
Hasan Basri Çantay |
İşte bu makamda (ve bu halde) nusret ve haakimiyyet, hak olan Allahındır. O, sevabca da hayırlı, aakıbetce de hayırlıdır. |
Hayrat Neşriyat |
İşte orada (kıyâmet gününde) yardım, ancak hak olan Allah`a mahsustur.(Mü`minlere) sevabca en hayırlı, âkıbetce de en hayırlı olan (ve kullarını en güzel ni`metlere kavuşturan) O`dur. |
İbn-i Kesir |
İşte burada velayet, yalnız hak olan Allah’ındır. Mükafatlandırma bakımından da hayırlı olan, neticelendirme bakımından da hayırlı olan O’dur. |
İlyas Yorulmaz |
Şimdi şu anda sığınılacak tek gerçek ilah, Allah dır. En hayırlı karşılığı veren ve en adil cezayı veren de O dur. |
İskender Ali Mihr |
İşte burada velâyet (yardım, dostluk) Allah’a ait bir haktır. O (Allah), sevap (mükâfat) açısından da akıbet (sonuç) açısından da hayırlıdır. |
Kadri Çelik |
İşte burada velayet (egemenlik), hak olan Allah’a aittir. O, sevap bakımından daha hayırlı, sonuç bakımından da daha iyidir. |
Muhammed Esed |
İşte bunun içindir ki, koruyucu, kayırıcı güç bütünüyle, tek ve gerçek Tanrı olan Allah’a aittir. Hak edilen karşılığı vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en iyi olan O’dur. |
Mustafa İslamoğlu |
İşte orada -o anda dahi,- gerçek anlamda yar ve yardımcı olma gücü, sadece mutlak gerçeğin ta kendisi olan Allah`a aittir O, hem hak edilen karşılığı vermede hem de nihai akıbeti belirlemede rakipsizdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Böyle bir vaziyette velâyet, ancak hak olan Allah’a mahsustur. O sevapca en hayırlıdır ve akibetce de en hayırlıdır. |
Ömer Öngüt |
İşte bu durumda yardım ve dostluk, hak olan Allah’a mahsustur. O’nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, âkibet de daha hayırlıdır. |
Sadık Türkmen |
Işte bu durumda velâyet/yardım ve koruyuculuk, gerçek olan Allah’a aittir. Sevap/mükâfat vermek bakımından en iyi, en güzel sonucu vermek yönünden de en iyi olan O’dur. |
Seyyid Kutub |
İşte orada koruyuculuk ve egemenlik, varlığı «gerçek» olan Allah’ın tekelindedir. En yararlı ödül ve en hayırlı akıbet yalnız O’nun katındadır. |
Suat Yıldırım |
Öyle bir yerde himaye ve yardım, sadece hak ve hakikatin ta kendisi olan Allah’a mahsustur. En iyi mükâfatı da, en güzel âkıbeti de veren O’dur. |
Süleyman Ateş |
İşte o durumda velilik (koruyuculuk) yalnız hak olan Allah’a mahsustur. O’nun vereceği sevâp da daha hayırlıdır, sonuç da daha hayırlıdır. |
Şaban Piriş |
İşte burada hakimiyet, şüphesiz Allah’ındır. En iyi mükafatı O verir. En iyi cezayı da O verir. |
Tefhim-ul Kur'an |
İşte burda (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah’a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İşte böyle bir durumda, dostluk ve koruma, hak olan Allah’tandır. O, karşılık verme bakımından da hayırlıdır, iş sonuçlandırma bakımından da hayırlıdır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
There, the (only) protection comes from Allah, the True One. He is the Best to reward, and the Best to give success. |