Abdulbaki Gölpınarlı |
Andolsun ki daha önce Âdem’le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Andolsun biz daha önce de, Adem’e buyruğumuzu ulaştırmıştık. Fakat O bunu unuttu. O’nu bilerek isteyerek günah işleyen biri olarak veya yasakladığımız şeye karşı sabır ve dirençli bulamadık. Yani yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli olamadı. |
Adem Uğur |
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık. |
Ahmed Hulusi |
Bundan önce Âdem’i bilgilendirmiştik... (Fakat) O unuttu... Onu (uyarıyı uygulamada) azimli bulmadık. |
Ahmet Varol |
Andolsun biz daha önce Adem’e ahid vermiştik ancak o unuttu. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Ali Bulaç |
Andolsun, Biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Ali Fikri Yavuz |
Doğrusu bundan önce Adem’e (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık. |
Bayraktar Bayraklı |
Andolsun ki, daha önce Âdem`e emretmiştik, fakat unuttu; onu gayretli de bulamadık. |
Bekir Sadak |
And olsun ki daha once Adem’e secde edin» demistik; iblis’ten baska hepsi secde etmis, o cekinmisti. |
Celal Yıldırım |
And olsun ki daha önce Âdem’e de emrimizi vermiştik, ama o unuttu, onda bir azim de görmedik. |
Cemal Külünkoğlu |
Biz vaktiyle Âdem`e (o yasak ağacın meyvesinden) yememesini tembih ettik. Fakat (o bu tembihimizi) unuttu. (Biz) onda güçlü irade bulamadık (bir isyan kastı ve emrimizde sebat da bulmadık). |
Diyanet İşleri |
Andolsun, bundan önce biz Âdem’e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Diyanet Vakfı |
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık. |
Edip Yüksel |
Geçmişte Adem’den söz almıştık; ancak unuttu. Biz onda bir azim ve kararlılık görmedik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Doğrusu bundan önce Âdem’e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık. |
Fizil-al il Kuran |
Biz vaktiyle Adem’e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık. |
Gültekin Onan |
Andolsun, biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Harun Yıldırım |
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık. |
Hasan Basri Çantay |
Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık. |
Hayrat Neşriyat |
And olsun ki, daha önce Âdem`e (yasaklandığı o ağaçtan yememesi için) emir vermiştik; fakat (o bunu) unuttu. (Biz) onda bir azim (bir isyan kasdı ve emrimizde sebat)da bulmadık. |
İbn-i Kesir |
Andolsun ki; Biz, daha önce Adem’e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık. |
İlyas Yorulmaz |
Ademe (insana) daha önceden bir takım vaatlerde bulunmuştuk ve adem bunları unuttu. Biz ademi (insanı) yeterince azimli bulmadık. |
İskender Ali Mihr |
Ve andolsun ki Âdem (A.S)’a ahd verdik, fakat o unuttu. Ve onu, azîmli bulmadık. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz biz bundan önce Âdem’e ahit (emir) vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Muhammed Esed |
Ve gerçek şu ki, biz Adem’e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o’nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve doğrusu Biz Adem`e, her şeyden önce, talimatımıza (uygun bir fıtrat) nakşetmiştik; fakat o buna yabancılaştı; dolayısıyla Biz onu bu hususta kararlılık sahibi bulmadık. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem’e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O’nun için bir azm bulmadık. |
Ömer Öngüt |
Andolsun ki biz daha önce Âdem’e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu. Biz onda azim bulmadık. |
Sadık Türkmen |
Ant olsun, önceden Âdem’e de ahit vermiştik. Ancak o unuttu ve onda bir azim bulamadık. |
Seyyid Kutub |
Biz vaktiyle Adem’e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık. |
Suat Yıldırım |
Doğrusu Biz daha önce Âdem’e de vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık. |
Süleyman Ateş |
Andolsun biz, önceden Âdem’e (o ağaçtan yememesini) emretmiştik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebât) bulmadık. |
Şaban Piriş |
Daha önceleri biz, Adem’e öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık. |
Tefhim-ul Kur'an |
Andolsun, biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yemin olsun, biz daha önce Âdem’e ahit verdik de unuttu; biz onda bir kararlılık bulamadık. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
We had already, beforehand, taken the covenant of Adam, but he forgot and We found on his part no firm resolve. |