Abdulbaki Gölpınarlı |
Azap, onları helâk ediverdi. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
O sebeple Salih’in önceden haber verdiği azap, onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu kıssada da, insanlar için bir ders vardır, onlardan çoğu buna inanmasalar da… |
Adem Uğur |
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler. |
Ahmed Hulusi |
Sonunda o azap onları çarptı! Muhakkak ki bu olayda bir işaret - ders vardır... Onların çoğunluğu iman etmemişlerdir! |
Ahmet Varol |
Çünkü kendilerini azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti. |
Ali Bulaç |
Böylece azap onları yakaladı. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. |
Ali Fikri Yavuz |
Çünkü azab kendilerini yakalayıverdi. Muhakkak ki bunda bir ibret var. Öyle iken (arkadan gelenlerin) çoğu mümin olmadı. |
Bayraktar Bayraklı |
Çünkü felâket başlarına geldi. Onların çoğu inanmamış olsa da, bunda kesinlikle bir ders vardır. |
Bekir Sadak |
Bunun uzerine onlari azap yakaladi. Dogrusu bunda bir ders vardir, fakat cogu inanmamistir. |
Celal Yıldırım |
O sebeple azâb onları yakaladı. Şüphesiz ki (bu olayda) bir ibret ve öğüt vardır; ama onların çoğu imân edenler olmadı. |
Cemal Külünkoğlu |
Şüphesiz bunda (alınacak büyük) bir ders vardır. (Buna rağmen) yine de onların çoğu iman etmediler. |
Diyanet İşleri |
Böylece onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir. |
Diyanet Vakfı |
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler. |
Edip Yüksel |
Ve ceza onları yakaladı. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Çünkü kendilerini azap yakalayıverdi. Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir. |
Fizil-al il Kuran |
Arkasından azab, yakalarına yapıştı. Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi. |
Gültekin Onan |
Böylece azab onları yakaladı. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır / değildir. |
Harun Yıldırım |
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler. |
Hasan Basri Çantay |
Çünkü kendilerini o azâb yakalayıverdi. Şübhesiz bunda mutlak bir âyet (ibret) vardır. Böyle iken onların çoğu îman ediciler değildir. |
Hayrat Neşriyat |
Çünki, azab onları yakaladı. Şübhe yok ki bunda apaçık bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir. |
İbn-i Kesir |
Bunun üzerine azab onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü’minler olmadı. |
İlyas Yorulmaz |
Bunun ardından da onları azap yakaladı. Bu olayda alınacak ibretler var. Amma insanların çoğu inanmıyorlar. |
İskender Ali Mihr |
Böylece onları azap aldı (yakaladı). Muhakkak ki bunda mutlaka bir âyet (ibret) vardır. Ve onların çoğu mü’min olmadılar (Allah’a ulaşmayı dilemediler). |
Kadri Çelik |
Böylece azap da onları yakaladı. Şüphesiz bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değillerdi. |
Muhammed Esed |
çünkü (Salih’in önceden haber verdiği) azap onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; onlardan çoğu (buna) inanmasalar da... |
Mustafa İslamoğlu |
çünkü onları malum azap kıskıvrak yakalamıştı. Elbet bu (Salih kıssası)nda da, alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanları çoğu yine de inanmayacaklardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Artık onları azap yakaladı. Şüphe yok ki, bunda bir ibret vardır. Böyle iken onların çokları imân etmiş olmadılar. |
Ömer Öngüt |
Bunun üzerine azap onları yakaladı. Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler. |
Sadık Türkmen |
Derhal onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların birçoğu inanmıyor. |
Seyyid Kutub |
Arkasından azab, yakalarına yapıştı. Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi. |
Suat Yıldırım |
Çünkü bildirilen azap onları bastırıverdi. Elbette bunda alınacak ibret vardı. Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler. |
Süleyman Ateş |
Ve azâb onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar. |
Şaban Piriş |
Çünkü onları azap yakaladı. Bu olayda gerçekten bir ibret vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmiş değildir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Böylece azab da onları yakaladı. Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sonunda azap onları yakaladı. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu inanan kişiler değildi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
But the Penalty seized them. Verily in this is a Sign but most of them do not believe. |