An o zamanı, hani Mûsâ, eşine demişti Gerçekten de ben bir ateş görüyorum, ya gider, size bir haber getiririm oradan, yahut bir kor getiririm de ısınırsınız.

"Gerçekten de ben uzakta bir ateş görüyorum. Ya gider size oradan bir haber getiririm, yahut bir kor getiririm ki böylece ısınırsınız."

Hani Musa, ailesine şöyle demişti Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Hani Musa kendi ehline "Ben bir ateş algıladım... Ya ateşle ilgili bir haber getiririm yahut bir kor ateş getiririm belki ısınırsınız" dedi.

’Ben bir ateş gördüm. Oradan size bir haber veya bir ateş koru getireceğim. Olur ki ısınırsınız’ demişti.

Hani Musa ailesine "Şüphesiz ben bir ateş gördüm" demişti. "Size ondan ya bir haber veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim."

Bir vakit Mûsa, (sefere çıkıp yolunu şaşırdığı zaman beraberinde bulunan) ehline şöyle demişti "- Ben cidden bir ateş gördüm; size ondan (ateşin yanında bulunanlardan yol hakkında) ya bir haber getireceğim yahut parlak bir ateş koru getireceğim. Olur ki, ateş yakar ısınırsınız."

“Gerçekten ben, bir ateş gördüm. Gidip size ondan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız.”

Musa, ailesine «Ben bir ates gordum; size oradan ya bir haber getirecegim, yahut isinasiniz diye tutusmus bir odun getirecegim» demisti.

Hani bir vakit Musâ kendi ailesine, «doğrusu benim bir ateşe gözüm ilişti; size ondan ya bir haber getireceğim, ya da ısınasınız diye bir kor getireceğim» demişti.

Hani Musa, ailesine “Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber yahut ısınasınız diye bir kor (ateş) getireceğim” demişti.

Hani Mûsâ, ailesine, "Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim" demişti.

Hani Musa, ailesine şöyle demişti Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Hani Musa ailesine şöyle demişti "Ben bir ateş gördüm, size ondan bir haber getireyim yahut size bir meşale getireyim de ısınasınız.

Hani Musa, ailesine şöyle demişti «Gerçekten ben bir ateş gördüm, (gidip) size oradan bir haber getireceğim yahut bir kor ateş getireyim, umarım ki ısınırsınız.»

Hani Musa ailesine «Ben uzaklarda bir ateş gördüm gideyim de oradan size ya bir haber getiririm ya da bir kor parçası alıp gelirim de ısınırsınız» dedi.

Hani Musa ehline (ailesine) "Şüphesiz ben bir ateş gördüm" demişti. "Size ondan ya bir haber veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim."

Hani Musa, ailesine şöyle demişti Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Hani Musa, aailesine «Ben gerçek bir ateş, gördüm. Size ondan ya bir haber getireyim, yahud size parlak bir ateş koru getireyim. Tâki ısınasınız» demişdi.

Hani Mûsâ, ailesine şöyle demişti “Gerçekten ben, bir ateş gördüm. Gidip size ondan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız.”[388]

Hani Musa, ailesine demişti ki Ben bir ateş gördüm. Size oradan; ya bir haber getireceğim, yahut da ısınasınız diye yanan bir ateş koru getireceğim.

Musa ailesine "Ben bir ateş gördüm. Oradan belki bir haber getiririm veya bir parça ateş getirirsem onunla ısınırsınız" dedi.

Musa (A.S), ehline (ailesine) "Gerçekten ben bir ateş farkettim. Size ondan bir haber veya bir (parça) kor halinde ateş getireceğim, böylece siz ısınasınız diye." demişti.

Hani Musa, ailesine, "Şüphesiz ben bir ateş gördüm" demişti. "Size ondan ya bir haber getireceğim veya ısınmanız için size bir kor parçası getirici olurum."

Hani, (Çölde yolunu kaybeden) Musa ailesine "(Uzakta) bir ateş görüyorum; size oradan (tutacağımız yol hakkında) belki bir haber getiririm, yahut ısınmanız için biraz közlenmiş odun getiririm" demişti.

Hani bir zamanlar Musa ailesine demişti ki "Bakın, gözüme ateş türü cazip bir şey ilişti; belki ondan size bir haber veya bir ateş koru getiririm de ısınırsınız."

Hani Mûsa, ailesine demişti ki «Ben muhakkak bir ateş gördüm, ondan size bir haber getireceğim veyahut size bir parlak ateş koru getiririm. Belki ısınırsınız.»

Hani bir zaman Musa, ailesine dedi ki "Ben bir ateş gördüm, gidip ondan size bir haber veya kor bir ateş getireyim belki siz böylece ısınırsınız."

Hani bir zaman Musa, ailesine dedi ki "Ben bir ateş gördüm, gidip ondan size bir haber veya kor bir ateş getireyim belki siz böylece ısınırsınız."

«Ben uzaklarda bir ateş gördüm gideyim de oradan size ya bir haber getiririm ya da bir kor parçası alıp gelirim de ısınırsınız» dedi.

Nitekim Resullerden olan Mûsâ da çölde geceleyin yol alırken ailesine "Durun!" demişti, "uzakta bir ateş gördüm, oraya gideyim belki oradan yol hakkında bir bilgi alır, yahut hiç değilse bir ateş koru getirir de ısınmanızı sağlarım."

Mûsâ, âilesine "Ben bir ateş gördüm (gidip) size ondan bir haber getireyim, yâhut size bir ateş koru getireyim de ısınasınız." demişti.

Hani Musa, ailesine -Ben bir ateş gördüm, oradan size bir haber getireceğim veya ısınabileceğimiz bir parça ateş getiririm, demişti.

Hani Musa ailesine «Şüphesiz ben bir ateş gördüm» demişti. «Size ondan ya bir haber getireceğim veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim.»

Hatırla o zamanı; Mûsa, ailesine şöyle demişti "Ben bir ateş fark ettim. Ondan size bir haber getireceğim, yahut parlak bir kor getireceğim ki ateş yakıp ısınabilesiniz."

Behold! Moses said to his family "I perceive a fire; soon will I bring you from there some information, or I will bring you a burning brand to light our fuel, that ye may warm yourselves.