Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve bize bir örnek getirmede ve yaratılışını da unutmada, çürüyüp dağılmış kemikleri kim diriltir demede. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
"Şu çürümüş, toz ufak olmuş kemikleri bu hale geldikten sonra, kim diriltebilecek, olur mu böyle şey?" |
Adem Uğur |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor. |
Ahmed Hulusi |
Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misal getirdi "Çürümüş hâldeki şu kemiklere kim diriltip hayat verecek?" dedi. |
Ahmet Varol |
’Çürümüş dağılmış bir haldeyken bu kemikleri kim diriltecek?’ |
Ali Bulaç |
Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" |
Ali Fikri Yavuz |
(Nutfeden) yaratılışını unutarak bize bir de misal getirdi "- Bu kemikleri kim diriltir, onlar çürüyüp dağılmışken?" dedi. |
Bayraktar Bayraklı |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor. |
Bekir Sadak |
(77-78) Insan kendisini bir nutfeden yarattigimizi gormez mi ki hemen apacik bir hasim kesilir ve kendi yaratilisini unutur da «Curumus kemikleri kim yaratacak» diyerek, Bize misal vermeye kalkar? |
Celal Yıldırım |
Kendi yaratılışını unuttu da çürüdüğü halde bu kemikleri kim yaratabilir? diyerek bize misâl vermeye kalkıştı. |
Cemal Külünkoğlu |
Kendi yaratılışını unutarak ve “çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyerek bize örnek vermeye kalkıyor. |
Diyanet İşleri |
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?" |
Diyanet Vakfı |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor. |
Edip Yüksel |
Ve yaradılışını unutarak bize örnekli bir soru yöneltti "Çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?" |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı «Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?» dedi. |
Fizil-al il Kuran |
Kendi yaratılışını unutarak «çürümüş kemikleri kim yaratacak?» diyerek bize misal vermeye kalkar. |
Gültekin Onan |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki "Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" |
Harun Yıldırım |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor. |
Hasan Basri Çantay |
O, kendi yaratılışını unutarak bize bir misâl getirdi «Bu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?» dedi. |
Hayrat Neşriyat |
Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misâl getirdi `Onlar çürümüş olduğu hâlde, şu kemikleri kim diriltecek?` dedi. |
İbn-i Kesir |
Kendi yaratılışını unutarak Bize bir misal getirdi de; çürümüşken kemikleri diriltecek kimdir? dedi. |
İlyas Yorulmaz |
Yaratılışını unutarak, kalkmış birde bize misaller anlatmaya çalışıyor. "Toprağın içinde darma dağın olmuş kemik tozlarını kim yeniden diriltecek" diyor. |
İskender Ali Mihr |
Ve kendi yaratılışını unutup Bize misal getirdi "Kemiklerimiz çürüyüp dağılmış haldeyken kim onlara can verecek?" dedi. |
Kadri Çelik |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi de şöyle dedi "Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecek?" |
Muhammed Esed |
Ama o hem (Bizi tartışmakta ve) Bizim hakkımızda karşılaştırmalar yapmakta, hem de bizzat kendisinin nasıl yaratılmış olduğundan gafil bulunmaktadır! (Ve bunun şaşkınlığıyla da) "Kim, çürüyüp toz olmuş kemiklere hayat verebilir?" diye sormaktadır! |
Mustafa İslamoğlu |
Bir yandan Bizim için benzerler düzüp koşarken, öte yandan kendisinin (bir damlacık sudan) yaratılışını unutarak şöyle der "Çürüyüp toza toprağa karışmış kemiklere kim hayat verecek?" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve kendi yaradılışını unuttu da Bize bir misâl iradına kalkıştı, dedi ki «Kemikleri kim diriltebilir ki, onlar çürümüşlerdir?» |
Ömer Öngüt |
Kendi yaratılışını unutur da "Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?" diyerek bize misal vermeye kalkışır. |
Sadık Türkmen |
Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; "Şu çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek?!" dedi. |
Seyyid Kutub |
Kendi yaratılışını unutarak «çürümüş kemikleri kim yaratacak?» diyerek bize misal vermeye kalkar. |
Suat Yıldırım |
Nasıl yaratıldığını unutarak, bir de misâl fırlattı Bize "O çürümüş kemikleri kim diriltecek!" diye. |
Süleyman Ateş |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel verdi "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" dedi. |
Şaban Piriş |
Kendi yaratılışını unutup, bize örnek veriyor -Bu çürümüş kemikleri kim diriltebilir? diyor. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki «Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor "Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And he makes comparisons for Us, and forgets his own (origin and) Creation He says, "Who can give life to (dry) bones and decomposed ones (at that)?" |