Ve andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.

Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu da sapıtmışlardı.

Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.

Andolsun ki onlardan önce, ilk nesillerin çoğunluğu da (Hakikatten) sapmıştı!

Andolsun ki onlardan önce, evvelkilerin çoğu sapıtmıştı.

Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

(Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi.

Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu sapıklığa düştü.

Onlardan once gecenlerin cogu, and olsun ki sapitmisti.

Ve and olsun ki, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.

Andolsun, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapmıştı.

Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.

Kendilerinden önce de niceleri aynı şekilde sapmıştı.

Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler.

Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.

Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.

Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.

And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü.

Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.

Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.

Andolsun ki, onlardan önce, evvelkilerin çoğu (da) dalâlette idiler.

Şüphesiz onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı,

Doğrusu, onlardan öncekilerin çoğu da sapmıştı.

(69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.

Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.

Ant olsun ki, onlardan önce evvelki nesillerin birçoğu da sapmıştı.

Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.

(71-72) Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.

Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

Onlardan önce, daha evvel yetişmiş olanların çoğu da doğru yoldan sapmıştı.

Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.

Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı.

And truly before them, many of the ancients went astray;-