Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara hiçbir delil göstermedik ki biri, öbüründen büyük olmasın ve tuttukları yoldan dönsünler diye de azaplandırdık onları. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Bizim onlara göstermekte olduğumuz ayet ve mucizelerden herbiri, elbette diğerinden daha büyüktür. Belki dönerler diye, biz onları azapla yakalayıverdik. |
Adem Uğur |
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık. |
Ahmed Hulusi |
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize, öncekinden daha büyüktü... Belki bize dönerler diye onları azapla da yakaladık. |
Ahmet Varol |
Onlara gösterdiğimiz her âyet muhakkak bir ötekinden daha büyüktü. Belki dönerler diye onları azaba uğrattık. |
Ali Bulaç |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azapla yakalayıverdik. |
Ali Fikri Yavuz |
Onlara (Firavun ve kavmine) gösterdiğimiz her mucize, muhakkak diğerinden daha büyüktü. (İnkârlarından) dönerler diye, tuttuk onları azaba da çektik. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlara gösterdiğimiz her mucize diğerinden daha büyüktü. Dönsünler diye onları azaba uğrattık. |
Bekir Sadak |
Onlara gosterdigimiz her mucize digerinden daha buyuktu; dogru yola donmeleri icin onlari azaba ugrattik. |
Celal Yıldırım |
Onlara hiçbir âyet (belge ve mu’cize) göstermedik ki, diğerinden daha büyük olmasın. Belki dönerler diye onları azâb ile yakalayıverdik. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları (küçüklü büyüklü farklı şekilde) azaba uğrattık. |
Diyanet İşleri |
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık. |
Diyanet Vakfı |
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık. |
Edip Yüksel |
Onlara bir birinden büyük mucizeler gösterdik ve belki dönerler diye başlarına çeşitli felaketler getirdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bizim onlara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. Belki doğru yola dönerler diye biz onları azapla yakaladık. |
Fizil-al il Kuran |
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için azaba uğrattık. |
Gültekin Onan |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye onları azabla yakalayıverdik. |
Harun Yıldırım |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azapla yakalayıverdik. |
Hasan Basri Çantay |
Biz onlara her hangi bir âyeti göstermiyorduk ki bu, mutlakaa öbürlerinden daha büyükdü. Onları, belki (küfürden) dönenler diye, (bir zaman da) azâb ile tutduk. |
Hayrat Neşriyat |
Onlara göstermekte olduğumuz her mu`cize, mutlaka diğerinden daha büyüktü. Kendilerini (hayatlarını çekilmez kılan çeşitli) azâb(lar) ile yakaladık, tâ ki onlar(küfürlerinden) dönsünler. |
İbn-i Kesir |
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık. |
İlyas Yorulmaz |
Ne zaman onlara başka bir ayet gösterirsek, önceki ayetten daha büyüğünü gösteririz. (Ret ettikleri için) Belki inkarlarından dönerler diye onları azapla yakaladık. |
İskender Ali Mihr |
Biri diğerinden daha büyük olmadıkça, onlara bir âyet (mucize) göstermedik. Ve onları azapla yakaladık ki, böylece belki onlar (Allah’a) dönerler diye. |
Kadri Çelik |
Biz belki dönerler diye onlara biri kız kardeşinden (ötekinden) daha büyük olmayan hiç bir ayet (mucize) göstermedik. (Ama dönmeyince) Biz de onları azapla yakalayıverdik. |
Muhammed Esed |
halbuki kendilerine gösterdiğimiz her işaret, öncekinden daha etkileyici idi ve (her defasında) onları belki (Bize) dönerler diye azaba çarptırdık. |
Mustafa İslamoğlu |
Oysa ki onlara gösterdiğimiz her mucizevi ayet bir öncekinden daha büyüktü Bir de onları, belki dönerler diye bela(lar)la kuşattık. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onlara âyetten bir şey gösterir olmadık ki, illâ o, diğerlerinden daha büyük idi. Ve onları azab ile yakaladık, belki onlar geri dönerler (diye). |
Ömer Öngüt |
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Belki dönerler diye onları azaba uğrattık. |
Sadık Türkmen |
Oysa, onlara hiçbir ayet/mucize göstermedik ki, diğerinden daha büyük olmasın! Onları, azap ile yakaladık, dönsünler diye. |
Seyyid Kutub |
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için azaba uğrattık. |
Suat Yıldırım |
Onlara hep birbirinden büyük mûcizeler gösterdik. Belki dönüş yaparlar diye azaplarla sarstık. |
Süleyman Ateş |
Onlara gösterdiğimiz her mu’cize, mutlaka kızkardeşinden (ötekinden) büyüktü. Belki dönerler diye onları (kıtlık, tûfân, çekirge gibi türlü) azâb(lar) ile cezâlandırdık. |
Şaban Piriş |
Onlara gösterdiğimiz her mucize, bir evvelkinden daha büyük idi. Belki dönerler diye onları azabımızla yakalamıştık |
Tefhim-ul Kur'an |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, biz onları azabla yakalayıverdik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onlara gösterir olduğumuz her ayet/alâmet, kızkardeşi ayet/alâmetten mutlaka daha büyüktür. Belki dönerler diye onları azapla da yakalamışızdır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
We showed them Sign after Sign, each greater than its fellow, and We seized them with Punishment, in order that they might turn (to Us). |