Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve râm etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
O göklerde ve yerde olan herşeyi, kendinden bir bağış olarak emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. |
Adem Uğur |
O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. |
Ahmed Hulusi |
Semâlarda (beyindeki bilinç mertebelerinde) ve arzda (bedensel yaşamda) ne varsa, O’ndan tümünü, size (şuurunuza) hizmetle işlevlendirmiştir! Gerçektir ki, bu olayda tefekkür eden topluluk için elbette (önemli) işaretler vardır. |
Ahmet Varol |
Gökte ve yerde ne varsa hepsini kendinden (bir nimet olarak) sizin hizmetinize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır. |
Ali Bulaç |
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini (Allah) kendi katından sizin hizmetinize bağladı. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için ibretler var. |
Bayraktar Bayraklı |
Göklerde ve yerde bulunan şeyleri, kendisinden bir lütuf olarak size boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için dersler vardır. |
Bekir Sadak |
Goklerde olanlari, yerde olanlari, hepsini sizin buyrugunuz altina vermistir. Dogrusu bunlarda, dusunen kimseler icin dersler vardir. |
Celal Yıldırım |
Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini kendi tarafından sizin emrinize vermiştir. Şüphesiz ki, bunda iyice düşünen bir millet için açık belgeler vardır. |
Cemal Külünkoğlu |
O, göklerde ve yerde olan her şeyi, kendinden (bir bağış olarak) emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için (alınması gereken önemli) ibretler vardır. |
Diyanet İşleri |
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır. |
Diyanet Vakfı |
O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. |
Edip Yüksel |
Göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından buyruğunuza vermiştir. Düşünen bir topluluk için elbette bunda ibretler vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O, göklerde ve yerde bulunan herşeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır. |
Fizil-al il Kuran |
Gökte olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır. |
Gültekin Onan |
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda düşünen (yetefekkerun) bir kavim için gerçekten ayetler vardır. |
Harun Yıldırım |
Kendisinden göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. |
Hasan Basri Çantay |
O, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini, kendi (canibi) nden size râm etdi. Şübhe yok ki bunda, iyi düşünecek bir kavm için, kat’î ayetler (delâletler, ibretler) vardır. |
Hayrat Neşriyat |
Hem göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünecek bir topluluk için gerçekten deliller vardır. |
İbn-i Kesir |
Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini size musahhar kılmıştır. Elbette ki düşünen bir kavim için bunda ayetler vardır. |
İlyas Yorulmaz |
Göklerde ve yerde olan ne varsa tümünü sizin kullanımınıza veren de O dur. Bunlarda düşünen bir toplum için ibret alınacak işaretler var. |
İskender Ali Mihr |
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır. |
Kadri Çelik |
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. |
Muhammed Esed |
O, göklerde ve yerde olan her şeyi, Kendinden (bir bağış olarak) emrinize vermiştir bunda düşünen bir topluluk için mesajlar vardır! |
Mustafa İslamoğlu |
Yine O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından (bir bağış olarak) emrinize amade kılmıştır. Elbet bütün bunlarda da düşünen bir toplum için sayısız mesajlar vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsini sizin için, tarafından musahhar kıldı. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette alâmetler vardır. |
Ömer Öngüt |
Göklerde olanları, yerde olanları hepsini size musahhar kılmıştır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için âyetler (deliller) vardır. |
Sadık Türkmen |
Göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsini, kendisinden bir lütuf olarak istifadenize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir kavim için işâretler vardır. |
Seyyid Kutub |
Gökte olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır. |
Suat Yıldırım |
Hem göklerde ve yerde ne varsa, hepsini Kendi tarafından bir lütuf olarak hizmetinize veren de O’dur. Elbette bunda düşünecek kimseler için ibretler vardır. |
Süleyman Ateş |
Göklerde ve yerde bulunan şeyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır. |
Şaban Piriş |
Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için ayetler vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O’ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And He has subjected to you, as from Him, all that is in the heavens and on earth Behold, in that are Signs indeed for those who reflect. |