Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlardır cennet ehli, ebedî kalırlar orada, yaptıklarına karşılık. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
İşte onlar cennetliklerdir; yaptıklarının karşılığı olarak cennette süreli kalacaklardır. |
Adem Uğur |
Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarına karşılık orada ebedî kalacaklardır. |
Ahmed Hulusi |
İşte onlar Cennet Ashabı’dır... Yaptıklarının cezası olarak onda sonsuza dek yaşarlar! |
Ahmet Varol |
İşte onlar cennetliktirler. Yaptıklarına karşılık orada sonsuza kadar kalacaklardır. |
Ali Bulaç |
İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Onlar cennet’liktirler. İşledikleri amellere mükâfat olarak orada ebedi kalacaklardır. |
Bayraktar Bayraklı |
İşte onlar cennetliklerdir; yaptıklarının karşılığı olarak cennette süreli kalacaklardır. |
Bekir Sadak |
Iste onlar, cennetliklerdir; islediklerine karsilik olarak, icinde temelli kalacaklardir. |
Celal Yıldırım |
İşte bunlar Cennet ehlidirler, yapageldiklerine karşılık orada ebedîdirler. |
Cemal Külünkoğlu |
İşte onlar, cennet halkıdır, yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır. |
Diyanet İşleri |
Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır. |
Diyanet Vakfı |
Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarına karşılık orada ebedî kalacaklardır. |
Edip Yüksel |
Onlar bahçe halkıdır; yapmış olduklarına karşılık olarak orada ebedi kalacaklardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte onlar cennetlikdirler, yaptıklarına karşılık orada ebedi olarak kalacaklardır. |
Fizil-al il Kuran |
İşte onlar cennetliklerdir; yaptıklarına karşılık olarak, içinde temelli kalacaklardır. |
Gültekin Onan |
İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır. |
Harun Yıldırım |
İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde daimi olarak kalacaklardır. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar cennetin yaranıdırlar. İşlemekde oldukları (iyi amel ve hareketleri) ne mükâfat olmak üzere orada ebedî kalıcıdırlar onlar. |
Hayrat Neşriyat |
İşte onlar, Cennet ehlidirler; yapmakta olduklarına (Allah`ın lütfundan) bir karşılık olarak, orada ebediyen kalıcıdırlar. |
İbn-i Kesir |
İşte onlar, cennet ehlidirler. İşlediklerine karşılık olarak orada temelli kalacaklardır. |
İlyas Yorulmaz |
Onlar, yaptıklarının karşılığı olarak, sürekli kalmak üzere cennete girecek olanlardır. |
İskender Ali Mihr |
İşte onlar cennet ehlidirler. Orada ebedî kalacak olanlardır, yapmış olduklarının karşılığı (mükâfatı) olarak. |
Kadri Çelik |
İşte onlar cennet ehlidir; yapmakta olduklarına karşılık olarak içinde temelli kalıcılardır. |
Muhammed Esed |
onlar yaptıkları her şeyin bir ödülü olarak hep orada kalacak cennetliklerdir. |
Mustafa İslamoğlu |
işte onlar cennetliktirler; yaptıklarının bir ödülü olarak orada daimi kalıcıdırlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
İşte onlar cennet sahipleridir. İşler olmuş oldukları şeylere bir mükâfaat olmak üzere orada ebedîyyen kalıcılardır. |
Ömer Öngüt |
Onlar cennet ehlidirler. Yaptıklarına karşılık olmak üzere orada ebedî kalacaklardır. |
Sadık Türkmen |
Işte onlar, cennet arkadaşlarıdır. Mükâfat olarak orada sürekli kalıcıdırlar. Yapmış olduklarına karşılık olarak! |
Seyyid Kutub |
İşte onlar cennetliklerdir; yaptıklarına karşılık olarak, içinde temelli kalacaklardır. |
Suat Yıldırım |
Onlar cennetlik olup, yaptıkları güzel işlere karşılık olarak ebedî kalmak üzere o cennetlere girerler. |
Süleyman Ateş |
Onlar cennet halkıdır, yaptıklarına karşılık orada ebedi kalacaklardır. |
Şaban Piriş |
Onlar, cennet halkı olup, yaptıklarının karşılığı olarak orada ebedi kalacaklardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
İşte onlar, cennet halkıdır; yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalıcıdırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Cennet halkıdır onlar. Yapıp ettiklerine karşılık olarak sürekli kalacaklardır orada. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Such shall be Companions of the Gardens, dwelling therein (for aye) a recompense for their (good) deeds. |