Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve çağlaya çağlaya akan sular. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
fışkırıp çağlayarak akan sular |
Adem Uğur |
Çağlayarak akan sular, |
Ahmed Hulusi |
Çağlayarak dökülüp akan bir suda, |
Ahmet Varol |
Sürekli akan su, |
Ali Bulaç |
Durmaksızın akan su(lar); |
Ali Fikri Yavuz |
Çağlayan bir su kenarında, |
Bayraktar Bayraklı |
(28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler. |
Bekir Sadak |
(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. |
Celal Yıldırım |
Devamlı akan sular, |
Cemal Külünkoğlu |
(28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler. |
Diyanet İşleri |
(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet Vakfı |
Çağlayarak akan sular, |
Edip Yüksel |
Fışkıran sular, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Fışkıran sular. |
Fizil-al il Kuran |
Çağlayan akarsu boylarında, |
Gültekin Onan |
Durmaksızın akan su(lar); |
Harun Yıldırım |
Ve sürekli akan su yanında, |
Hasan Basri Çantay |
dâima akan su (lar), |
Hayrat Neşriyat |
(28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler! |
İbn-i Kesir |
Çağlayan su, |
İlyas Yorulmaz |
Fışkırtılmış sular. |
İskender Ali Mihr |
Ve çağlayan sular (arasında). |
Kadri Çelik |
Durmaksızın akan suda. |
Muhammed Esed |
fışkıran sular, |
Mustafa İslamoğlu |
ve çağlayanlar... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(31-32) Ve çağlayıp akar bir su (başında)dırlar. Ve pek çok meyveli bir yerdedirler. |
Ömer Öngüt |
Çağlayarak akan sular kenarlarındadırlar. |
Sadık Türkmen |
Çağlayarak akan su kenarında |
Seyyid Kutub |
Çağlayan akarsu boylarında, |
Suat Yıldırım |
Şarıl şarıl akan sular... |
Süleyman Ateş |
Fışkıran sular, |
Şaban Piriş |
Çağlayan sularda.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Durmaksızın akan su(lar); |
Yaşar Nuri Öztürk |
Akıp dökülen sular, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
By water flowing constantly, |