Abdulbaki Gölpınarlı |
Artık esenlik sana sağ taraf ehlinden. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
artık sağcılardan sana selam denilecek. |
Adem Uğur |
Ey sağdaki! Sana selam olsun! |
Ahmed Hulusi |
(Eğer öyle ise) "Ashab-ı yemîn’den senin için bir Selâm var" (denilir). |
Ahmet Varol |
Sağ ashabından sana selâm olsun. |
Ali Bulaç |
Artık, "Ashab-ı Yemin"den selam sana. |
Ali Fikri Yavuz |
Artık (ey sağcı), sana sağcı kardeşlerinden selâm olsun! (emniyet ve selâmet içindesin.) |
Bayraktar Bayraklı |
(90-91) Eğer sağdakilerdense, kendisine, “Sağdakilerden sana selâm vardır” denilir. |
Bekir Sadak |
«Ey sagcilardan olan kisi, sana selam olsun!» denir. |
Celal Yıldırım |
(90-91) Ve eğer meymenetlilerden ise, meymenetlilerden sana selâm olsun ! |
Cemal Külünkoğlu |
(90-91) Eğer (ölen kişi) ahiret mutluluğuna eren (amel defteri sağından verilen) kimselerden ise, kendisine “Selam olsun sana (ey) ahiret mutluluğuna eren kimse!” (denilir). |
Diyanet İşleri |
(90-91) Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, "Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!" denir. |
Diyanet Vakfı |
«Ey sağdaki! Sana selam olsun!» |
Edip Yüksel |
"Sana sağdakilerden selam olsun!" |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!» |
Fizil-al il Kuran |
Defterlerini sağdan alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana. |
Gültekin Onan |
Artık, ’Ashab-ı Yemin’den selam sana. |
Harun Yıldırım |
Artık selam sana Ashabu’lYemin’den. |
Hasan Basri Çantay |
Artık sağcılardan selâm sana! |
Hayrat Neşriyat |
(90-91) Eğer (o kimse) Ashâb-ı Yemînden ise, bunun üzerine (kendisine) `Sana Ashâb-ı Yemînden selâm olsun!` (denilecektir.) |
İbn-i Kesir |
Selem sana sağcılardan. |
İlyas Yorulmaz |
"Sen cennete gireceklerden olduğun için "Sana selam olsun" denir. |
İskender Ali Mihr |
O zaman ashabı yeminden (hayat filmleri sağından verilenlerden) "sana selâm olsun" (denir). |
Kadri Çelik |
(Kendisine) "Defterlerini sağdan alanlardan selâm olsun sana (denir)." |
Muhammed Esed |
(cennette şu sözlerle karşılanacaktır) "Dürüst ve erdemlilerden (olan) sana selam olsun!" |
Mustafa İslamoğlu |
Artık, (ey) sözünün eri olan bahtiyarlardan olan kişi sana selam olsun! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
İmdi sana Ashâb-ı Yemîn’den bir selâm (denilecektir). |
Ömer Öngüt |
"Ey sağcı! Sağcılardan sana selâm!" denir. |
Sadık Türkmen |
O zaman; "Selâm sana, sağın halkından Olan!" |
Seyyid Kutub |
Defterlerini sağdan alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana. |
Suat Yıldırım |
(90-91) Eğer ashab-ı yeminden ise "Selâm sana ashab-ı yeminden!" denilecek. |
Süleyman Ateş |
"(Ey sağcı) Sana sağcılardan selâm var!" |
Şaban Piriş |
Sağ taraf halkından sana selam! |
Tefhim-ul Kur'an |
Artık, «Ashab-ı Yemin»den selam sana. |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Selam sana kutlu ve uğurlu kişilerden!" denir ona. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(For him is the salutation), "Peace be unto thee", from the Companions of the Right Hand. |