Fakat imkânı yok; şüphe yok ki biz, onları, onların da bildikleri şeyden yarattık.

Asla biz o inkârcıları da inananları da bildikleri basit bir çamurdan veya bir damla sudan yarattık ama yaratılışta birlik cennete girmeyi sağlamıyor. İman ve Allah’a teslimiyet gerekiyor.

Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).

Hayır, asla! Muhakkak ki biz onları bildikleri şeyden (spermden) yarattık!

Hayır. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır; doğrusu Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, öyle şey yok. Biz; onları bildikleri şeyden (nutfeden) yarattık; (insanın aslı olan bu maddenin, iman olmaksızın ne değeri olabilir? Bununla yoğrulup da iman nuru ile aydınlığa çıkmıyan kimse, cennete girmeyi nasıl isteyebilir?)

(38-39) Onlardan her biri nimet cennetine girmeyi mi umuyor? Hayır, öyle değil; biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayir; dogrusu onlari kendilerinin de bildikleri seyden yaratmisizdir.

Hayır, elbette biz, onları bildikleri şeyden yarattık..

Hayır (Aldatıcı akıbetten kurtulamazlar onlar)! Biz onları (da diğer insanlar gibi) bildikleri şeyden (meniden) yarattık.

Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık.

Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).

Asla; biz onları yarattık, bildikleri şeyden…

Hayır, biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır! Öyle şey yok. Aldatıcı akıbetten kurtulamazlar onlar. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır; doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, hayır; doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır (ne gezer)! Hakıykat biz onları (da) o bilib durdukları şeyden yaratdık.

Aslâ! Şübhesiz ki biz, onları bilmekte oldukları şeyden (bir damla hakir sudan)yarattık.

Hayır. Doğrusu Biz; onları, bilip durdukları şeyden yarattık.

Hayır biz onları bildikleri şeylerden yarattık.

Hayır, asla! Muhakkak ki Biz, onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Asla! Çünkü, Biz onları (çok iyi) bildikleri bir şeyden yarattık!

Kesinlikle hayır. Şu bir gerçek ki onları iyi bildikleri bir şeyden yaratan Biziz.

Hayır, asla. Şüphe yok ki Biz onları bilir oldukları şeyden yarattık.

Hayır! Doğrusu biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, asla! Biz onları, bildikleri şeyden yarattık.

Hayır! Öyle şey yok. Aldatıcı akıbetten kurtulamazlar onlar. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

(Hiç heveslenmesin, hiç kimsenin öteki insanlar üzerinde böbürlenmeye hakkı olamaz). Çünkü Biz onları da, öbür insanlar gibi, o bildikleri nesneden, meniden yarattık.

Hayır! Öyle şey yok! Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

-Asla! Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.

Hayır, ummasınlar! Gerçek şu ki biz onları, bildikleri şeyden yarattık.

By no means! For We have created them out of the (base matter) they know!