Ve yeryüzünü de bundan sonra yaydı, döşedi.

Ve ardından yeryüzünü düzenleyip yaymıştır.

Ondan sonra da yerküreyi döşedi,

İşte bundan sonra arzı yayıp döşedi.

Yeri de bundan sonra döşeyip yaydı.

Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi.

Bundan sonra (yer ve arkasından da gök yaratıldıktan sonra), arzı döşedi.

(30-33) Ardından yerküreyi döşedi. Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için yerden suyunu ve bitkilerini çıkardı. Dağları yerleştirdi.

Ardindan yeri duzenlemistir.

Arkasından da yeryüzünü döşeyip hazırladı.

(30-31) Bundan sonra (yer ve gök yaratıldıktan sonra), yeryüzünü döşedi. Ondan da suyunu ve otlağını (çeşit çeşit ağaç ve bitkilerini) çıkardı.

Ardından yeri düzenleyip döşedi.

(30-33) Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

Ve yeri de yumurta biçimine soktu.

Bundan sonra da yeryüzünü döşedi.

Ardından yeri düzenlemiştir.

Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi.

Bundan sonra da yeryüzünü yayıp döşedi.

Bundan sonra da yeri (ikaamete saalih bir halde) yayıb döşedi.

Bundan sonra da yeri döşedi!

Bundan sonra yeri döşemiştir.

Bundan sonrada yeryüzünü düzeltip yaymış.

Ve arz, bundan sonra da onu yayıp döşedi.

Ondan sonra yeryüzünü serip döşedi.

Ve ardından yeri düzenleyip yaymıştır,

Ve onun ardından yeryüzünü yuvarlatarak bir düzene koydu;

(29-31) Ve gecesini karanlık etti, gündüzünü de çıkardı (aydınlattı). Ve ondan sonra da yeri yaydı. Ondan suyunu ve otlağını çıkarıverdi.

Bundan sonra da yeryüzünü döşedi.

Bundan sonra da yeryüzünü yayıp döşedi;

Ardından yeri düzenlemiştir.

Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı.

Bundan sonra da yeri yayıp yuvarlattı.

Ve yeri, bundan sonra yaydı.

Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi.

Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.

And the earth, moreover, hath He extended (to a wide expanse);