Abdulbaki Gölpınarlı |
Oradan suyunu, otlağını çıkarıp meydana getirdi. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Oradan suyunu ve otlağını çıkarıp meydana getirmiştir. |
Adem Uğur |
Yerden suyunu ve otlağını çıkardı, |
Ahmed Hulusi |
Ondan onun suyunu ve mer’asını çıkardı(ğı hâlde). |
Ahmet Varol |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Ali Bulaç |
Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. |
Ali Fikri Yavuz |
O arzdan suyunu ve otlağını çıkardı; |
Bayraktar Bayraklı |
(30-33) Ardından yerküreyi döşedi. Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için yerden suyunu ve bitkilerini çıkardı. Dağları yerleştirdi. |
Bekir Sadak |
Suyunu ondan cikarmis ve otlak yer meydana getirmistir. |
Celal Yıldırım |
Ondan da suyunu ve otlağını (çeşit çeşit ağaç ve bitkilerini) çıkardı. |
Cemal Külünkoğlu |
(30-31) Bundan sonra (yer ve gök yaratıldıktan sonra), yeryüzünü döşedi. Ondan da suyunu ve otlağını (çeşit çeşit ağaç ve bitkilerini) çıkardı. |
Diyanet İşleri |
Ondan suyunu ve merasını çıkardı. |
Diyanet Vakfı |
(30-33) Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. |
Edip Yüksel |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Fizil-al il Kuran |
Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir. |
Gültekin Onan |
Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. |
Harun Yıldırım |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Hasan Basri Çantay |
Ondan suyunu, otlağını çıkardı. |
Hayrat Neşriyat |
(31-33) Size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ondan (yeryüzünün) suyunu ve otlağını çıkardı ve dağlar ki onları yerleştirdi! |
İbn-i Kesir |
Ondan suyunu ve otlağını çıkarmıştır. |
İlyas Yorulmaz |
Yeryüzünün suyunu ve bitkilerini çıkarmış. |
İskender Ali Mihr |
Ondan (yerden), onun suyunu ve merasını (yeşilliğini, otlağını) çıkardı. |
Kadri Çelik |
Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. |
Muhammed Esed |
yerden suyu ve bitki örtüsünü çıkartmış, |
Mustafa İslamoğlu |
orada suyunu ve bitki örtüsünü O çıkarttı; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(29-31) Ve gecesini karanlık etti, gündüzünü de çıkardı (aydınlattı). Ve ondan sonra da yeri yaydı. Ondan suyunu ve otlağını çıkarıverdi. |
Ömer Öngüt |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Sadık Türkmen |
Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. |
Seyyid Kutub |
Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir. |
Suat Yıldırım |
Oradan sularını, otlaklarını çıkardı. |
Süleyman Ateş |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı, |
Şaban Piriş |
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ondan suyunu, otlağını çıkardı. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
He draweth out therefrom its moisture and its pasture; |