Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve nebat bitirmek için çatlayıp yarılan yere. |
---|---|
Abdullah Parlıyan |
Bitki ve ağaçları bitirmek için yarılıp çatlayan yeryüzüne de andolsun ki; |
Adem Uğur |
(Nebat ile) yarılan yere, |
Ahmed Hulusi |
Yarılan arza ki, |
Ahmet Varol |
(Bitkilerin çıkmasıyla) yarılan yere ki; |
Ali Bulaç |
Yarılan yere de. |
Ali Fikri Yavuz |
(Nebat bitirmek için) yarılan arza ki, |
Bayraktar Bayraklı |
(11-17) Andolsun o dönüşlü göğe, o yarılıp çatlayan yeryüzüne. Şüphesiz Kur`ân, hak ile bâtılı ayıran bir sözdür. O asla bir şaka değildir. Kafirler hep hile/tuzak kuruyorlar. Ben de hilelerine karşılık veririm. Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı! |
Bekir Sadak |
(11-12) Yagmurun donusunu saglayan goge ve yarilan yeryuzune and olsun ki, |
Celal Yıldırım |
Sürülüp yarılmaya elverişli yere and olsun, |
Cemal Külünkoğlu |
(11-12) Yağmurlu göğe, (nebat bitirmek için) yarılan yeryüzüne andolsun ki, |
Diyanet İşleri |
Yarık yarık çatlamış yere andolsun. |
Diyanet Vakfı |
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur’an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
Edip Yüksel |
Ve yarılan yeryüzüne andolsun ki, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O yarılıp çatlayan yere, |
Fizil-al il Kuran |
Bitkinin yeşerdiği yere andolsun ki. |
Gültekin Onan |
Yarılan yere de. |
Harun Yıldırım |
Ve yarılan yere ki; |
Hasan Basri Çantay |
o (nebat ile) yarılan yere ki, |
Hayrat Neşriyat |
O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne! |
İbn-i Kesir |
Ve yarılan yere, |
İlyas Yorulmaz |
Yarılıp çatlayan yeryüzüne yemin olsun ki. |
İskender Ali Mihr |
Ve yarıklara sahip arza andolsun. |
Kadri Çelik |
Yarılan yere. |
Muhammed Esed |
ve bitkilerle patlayıp yarılan yeri! |
Mustafa İslamoğlu |
ve (bitkilerle) yarılan yer şahit olsun |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne. |
Ömer Öngüt |
Ve yarılan yere andolsun ki! |
Sadık Türkmen |
Çatlayıp yarılan yere! |
Seyyid Kutub |
Bitkinin yeşerdiği yere andolsun ki. |
Suat Yıldırım |
(11-12) Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için |
Süleyman Ateş |
(Bitkilerin çıkması için) Çatlayan yere andolsun ki, |
Şaban Piriş |
Çatlayan toprağa andolsun ki.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Yarılan yere de. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Çatlayışlarla/yarılışlarla dolu yere de yemin olsun, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And by the Earth which opens out (for the gushing of springs or the sprouting of vegetation),- |