Ve yere ve onu döşeyene.

yeryüzünü ve onu döşeyene veya onun uçsuz bucaksız genişliğine,

Yere ve onu yapıp döşeyene,

Arza ve onu yayana;

Yere ve onu yayana,

Yere ve onu yayıp döşeyene,

Arza ve onu döşeyene,

(1-8) Güneşe ve onun aydınlık veren parlaklığına; onu izlediğinde aya; güneşi açığa çıkardığında gündüze; güneşi örttüğünde geceye; göğe ve onu bina edene; yere ve onu döşeyene; nefse ve onu şekillendirene; nefse, kötülüğe ve korunmaya açık özelliklerini verene yemin olsun ki,

Yere ve onu yayana,

Yere ve onu yapıp döşeyene,

Yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene,

Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,

(1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.

Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene,

Yere ve onu döşeyene,

Yere ve onu yayana.

Yere ve onu yayıp döşeyene,

Yere ve onu yayıpdöşeyene,

yere ve onu yayıb döşeyene,

Hem yere ve onu döşeyene!

Yere ve onu yayana,

Yaydığı zaman yeryüzüne,

Ve arza ve onu yayıp döşeyerek yaşanır hale getirene.

Ve yere ve onu yayıp döşeyen kudrete.

ve yeryüzünü, onun (uçsuz bucaksız) genişliğini!

yeryüzü ve onu çepeçevre kuşatan canlı örtü şahit olsun!

(6-7) Ve yere ve onu yayıp döşeyene. Ve nefse ve onu düzeltmiş olana.

Yere ve onu döşeyene.

Yere ve onu yayıp döşeyene.

Yere ve onu yayana.

Yer ve onu yayıp döşeyen,

Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene andolsun.

Yere ve onu yayana.

Yere ve onu yayıp döşeyene,

Yere ve onu döşeyene.

By the Earth and its (wide) expanse