ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمُ اسْتَحَبُّوا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْآخِرَةِ وَأَنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ
Zalike bi ennehümüstehabbül hayated dünya alel ahıratü ve ennellahe la yehdil kavmel kafirın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Bu da, dünyâ yaşayışını sevip âhiretten üstün tutmalarındandır ve şüphe yok ki Allah, kâfir olan topluluğu doğru yola sevketmez. |
Abdullah Parlıyan |
Bunun da sebebi, dünya hayatının sevilip, ahiretten üstün tutulmasındandır. Şüphe yok ki, Allah kendisinden gelen gerçekleri örtbas eden kimseleri doğru yola iletmez. |
Adem Uğur |
Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
Ahmed Hulusi |
Bunun sebebi, onların (sınırlı - sefil) dünya hayatını sonsuz geleceğe tercih etmeleri; Allâh’ın hakikat bilgisini inkâr edenler topluluğunu hakikate erdirmemesidir. |
Ahmet Varol |
Bu, onların dünya hayatını ahirete tercih etmeleri ve Allah’ın kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmemesinden dolayıdır. |
Ali Bulaç |
Bu, onların dünya hayatını ahirete göre daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah’ın da inkar eden bir topluluğu hidayete erdirmemesi nedeniyledir. |
Ali Fikri Yavuz |
Şundan dolayı ki, onlar, dünya hayatını ahiret üzerine tercih edip sevmişlerdir. Allah da kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. |
Bayraktar Bayraklı |
Bu, onların âhirete karşı dünya hayatını tercih etmelerinden ve Allah`ın da inkâr eden toplumu doğru yola getirmemesinden ötürüdür. |
Bekir Sadak |
Bu, dunya hayatini ahirete tercih etmelerinden ve Allah’in da, inkarci milleti dogru yola eristirmemesinden oturu boyledir. |
Celal Yıldırım |
Bu böyledir. Çünkü onlar Dünya hayatını sevip Âhirete tercih etmişlerdir ve Allah da kâfirler topluluğunu doğru yola eriştirmez. |
Cemal Külünkoğlu |
Çünkü onlar dünya hayatını ahirete tercih etmişlerdir ve Allah, inkârcıları (inatları yüzünden) doğru yola iletmez. |
Diyanet İşleri |
Bu, onların dünya hayatını sevip ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu asla doğru yola iletmeyeceğindendir. |
Diyanet Vakfı |
Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
Edip Yüksel |
Çünkü onlar dünya hayatını ahirete tercih ettiler. İnkarcı topluluğu ALLAH doğru yola iletmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bu (azab) şundan dolayıdır ki, onlar, dünya hayatını sevmiş ve onu ahirete tercih etmişlerdir. Allah da kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. |
Fizil-al il Kuran |
Çünkü onlar dünya hayatını ahirete tercih etmişlerdir ve çünkü Allah, kâfirleri doğru yola iletmez. |
Gültekin Onan |
Bu, onların dünya hayatını ahirete göre daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Tanrı’nın da kafir bir kavmi hidayete erdirmemesi nedeniyledir. |
Harun Yıldırım |
Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
Hasan Basri Çantay |
Bunun sebebi şudur Çünkü onlar dünyâ hayâtını âhiretden daha üstün sevmişlerdir ve çünkü Allah kâfirler güruhuna hidâyet etmez. |
Hayrat Neşriyat |
Bu, doğrusu onların âhirete mukabil dünya hayâtını (tercîh ederek)sevmelerinden ve şübhesiz ki Allah`ın kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmeyeceğindendir. |
İbn-i Kesir |
Bu, dünya hayatını ahirete tercih etmeleri ve Allah’ın da kafirler topluluğunu hidayete eriştirmemesinden ötürü, böyledir. |
İlyas Yorulmaz |
İşte bu (duruma düşmelerinin sebebi), ahiret hayatına karşılık, dünya hayatını daha çok sevmelerindendir. Şüphesiz ki Allah hakkı inkâr edenler topluluğunu doğru yola iletmez. |
İskender Ali Mihr |
İşte bu, onların dünya hayatını, ahiret hayatına göre daha çok sevmeleri ve Allah’ın, kâfir kavmi hidayete erdirmemesi sebebiyledir. |
Kadri Çelik |
Bu, onların dünya hayatını ahirete göre daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah’ın da küfre sapan bir topluluğu hidayete ulaştırmaması nedeniyledir. |
Muhammed Esed |
bütün bunlar, onların dünya hayatını ahirete yeğlemelerinden ve Allah’ın da hakkı inkar eden kimseleri doğru yola yöneltmemesinden ötürüdür. |
Mustafa İslamoğlu |
İşte bu, hem onların dünya hayatını ahiret hayatına tercih etmelerinin, hem de Allah`ın inkarcı kimseleri doğru yola yöneltmemesinin neticesidir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Bu da, (bu korkunç ceza da) onların dünya hayatı üzerine (tercihen) daha ziyâde sevmiş olmalarındandır ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kâfirler olan bir kavme hidâyet etmez. |
Ömer Öngüt |
Bu da onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
Sadık Türkmen |
Bu, onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerindendir. Ve şüphesiz Allah da, inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez. |
Seyyid Kutub |
Çünkü onlar dünya hayatını ahirete tercih etmişlerdir ve çünkü Allah, kâfirleri doğru yola iletmez. |
Suat Yıldırım |
Çünkü onlar dünya hayatını âhirete üstün tutmuşlar, âhiretlerini dünyalarına feda etmişlerdir ve çünkü onlar inkârı tercih ettikleri müddetçe Allah kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmez. |
Süleyman Ateş |
Bu, onların dünyâ hayâtını âhirete tercih etmelerinden ve Allâh’ın, inkâr eden kavmi doğru yola iletmeyeceğinden ötürü böyledir. |
Şaban Piriş |
Bu, dünya hayatını ahirete üstün tutmaları ve Allah’ın kafir toplumu doğru yola iletmemesinden dolayıdır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Bu, onların dünya hayatını ahirete göre daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah’ın da küfre sapan bir topluluğu hidayete ulaştırmaması nedeniyledir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bu böyledir, çünkü, onlar şu iğreti hayatı âhirete tercih etmişlerdir. Ve Allah, küfre sapanlar topluluğunu doğruya kılavuzlamaz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
This because they love the life of this world better than the Hereafter and Allah will not guide those who reject Faith. |
ذَٰلِكَ ƶālike |
bu böyledir | |
بِأَنَّهُمُ biennehumu |
şüphesiz onların | |
اسْتَحَبُّوا steHabbū |
tercih etmelerindendir | ح ب ب |
الْحَيَاةَ l-Hayāte |
hayatını | ح ي ي |
الدُّنْيَا d-dunyā |
dünya | د ن و |
عَلَى ǎlā |
||
الْاخِرَةِ l-āḣirati |
ahirete | ا خ ر |
وَأَنَّ ve enne |
ve şüphesiz | |
اللَّهَ llahe |
Allah’ın | |
لَا lā |
||
يَهْدِي yehdī |
doğru yola iletmeyeceğindendir | ه د ي |
الْقَوْمَ l-ḳavme |
kavmi | ق و م |
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne |
inkar eden | ك ف ر |