وَهُدُوا إِلَى الطَّيِّبِ مِنَ الْقَوْلِ وَهُدُوا إِلَىٰ صِرَاطِ الْحَمِيدِ
Ve hüdu ilet tayyibi minel kavli ve hüdu ila sıratıl hamıd
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onlar, sözün en temizini söylemeye irşâd edilmişlerdir ve onlar hamde lâyık Tanrının yoluna irşâd edilmişlerdir. |
Abdullah Parlıyan |
Çünkü bu cennetleri kazananlar, sözün en iyisine, en tutarlısına yönelmek arzusunu gösterdiler de böylece övgüye değer Rablerinin yolunu bulmuş oldular. |
Adem Uğur |
Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir. |
Ahmed Hulusi |
Ve onlar hem düşüncenin sağlıklı olanına yönlendirilmişlerdir; hem de Hamiyd](EL HAMİYD... Açığa çıkardığı evrensel kemâlâtı "Veliyy" ismi kapsamında açığa çıkardığı âlem sûretlerince seyredip değerlendirendir! Hamd yalnızca kendisine aittir!)’in (verilenleri değerlendirmenin) yoluna hidâyet olunmuşlardır. |
Ahmet Varol |
Onlar sözün güzeline yöneltilmişlerdir. Çok övülen (Allah’)ın yoluna iletilmişlerdir. |
Ali Bulaç |
Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. |
Ali Fikri Yavuz |
O iman edenler, sözün en güzeline (tevhid kelimesine) hidayet edilmişler ve hak yoluna (islâm dinine) iletilmişlerdir. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlar, sözün en doğrusuna/temizine, bütün övgülere lâyık Allah`ın yoluna iletilmişlerdir. |
Bekir Sadak |
Bu kimseler, sozun guzelini isitecek duruma ulastirilmislar, ovulmege layik olan Allah’in yoluna eristirilmislerdir. |
Celal Yıldırım |
Bunlar sözün güzeline, nezihine eriştirilmişlerdir; her an her türlü güzel övgüye lâyık (olan Allah)ın yoluna iletilmişlerdir. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlar (iman edenler dünyada) sözün en güzeline (tevhid kelimesine) eriştirilmişler ve onlar, her türlü övgüye lâyık olan Allah`ın yoluna (İslam dinine) iletilmişlerdir. |
Diyanet İşleri |
Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir. |
Diyanet Vakfı |
Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir. |
Edip Yüksel |
Onlar sözün güzeline iletilmişlerdir, onlar En Çok Övülen’in yoluna iletilmişlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Hem sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, hem de övülmeye layık (olan Allah’ın) yoluna eriştirilmişlerdir. |
Fizil-al il Kuran |
Onlar güzel söze yöneltilmişler ve övgüye lâyık yola iletilmişlerdir. |
Gültekin Onan |
Onlar sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. |
Harun Yıldırım |
Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar sözün en güzeline irşâd edilmişler, kendisine çok hamdedilen (Allah) ın doğru yoluna iletilmişlerdir. |
Hayrat Neşriyat |
(Onlar) sözün güzel olanına (kelime-i tevhîde) hidâyet edilmişlerdir; hamd edilmeye yegâne lâyık olan (Allah`)ın yoluna hidâyet edilmişlerdir. |
İbn-i Kesir |
Onlar sözün en güzeline alıştırılmışlar ve övülmeye layık olan Allah’ın doğru yoluna iletilmişlerdir. |
İlyas Yorulmaz |
Cennette olanlar, (dünyada iken) sözün en temizine ve övgüye layık olan Allah’ın yoluna yöneltilmişlerdi. |
İskender Ali Mihr |
(Onlar), sözün güzeline (Allahû Tealâ’ya ulaşmayı dilemeye) yöneltildiler ve Sıratı Hamîd’e (İslâm’ın 7 safhasından birincisinin yoluna) hidayet olundular (ulaştırıldılar). |
Kadri Çelik |
Onlar, sözün en güzeline hidayet edilmişlerdir ve övülen Allah’ın yoluna hidayete erdirilmişlerdir. |
Muhammed Esed |
çünkü böyleleri sözün en iyisine, en tutarlısına yönelmek (arzusunu göster)diler ve böylece O bütün övgülere layık olan’a götüren yola yöneltildiler. |
Mustafa İslamoğlu |
Evet, onlar düşünülüp dile gelebilir olanın en iyisine yönlendirildiler; zira onlar (dünyadayken) bütün övgülere layık olanın (dosdoğru) yoluna yöneltilmişlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onlar sözden en temiz olana hidâyet olunmuşlardır ve hem de ziyâde hem de müstahik olan (Allah Teâlâ’nın) yoluna erdirilmiştirler. |
Ömer Öngüt |
Onlar sözün en güzeline hidayet edilmişler, kendisine çok hamdedilen Allah’ın doğru yoluna eriştirilmişlerdir. |
Sadık Türkmen |
Onlar hem sözün hoş olanına ulaşmışlar, hem de övgüye lâyık olan Allah’ın, vasiyet ettiği/emrettiği şekilde yaşamışlardır. |
Seyyid Kutub |
Onlar güzel söze yöneltilmişler ve övgüye lâyık yola iletilmişlerdir. |
Suat Yıldırım |
Çünkü onlara sözlerin en güzelini söylemek nasib edilmiş, bütün güzel övgülere lâyık olan Allah’ın yoluna hidâyet edilmişlerdir. |
Süleyman Ateş |
Sözün güzeline ve çok övülen(Allâh)ın yoluna iletilmişlerdir. |
Şaban Piriş |
Sözün en güzeline yöneldiler .. Hamd’e layık olanın yoluna yöneldiler .. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sözün güzeline ve tatlısına ulaştırılmışlardır; Hamîd olan Allah’ın yoluna ulaştırılmışlardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
For they have been guided (in this life) to the purest of speeches; they have been guided to the Path of Him Who is Worthy of (all) Praise. |