فَإِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَ

Fe imma nezhebenne bike fe inna minhüm müntekımun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Seni, katımıza alsak bile hiç şüphe yok ki mutlaka onlardan öç alırız biz.

Abdullah Parlıyan

Eğer biz, seni vefat ettirip onların arasından alıp götürsek bile, mutlaka onlardan intikam alırız.

Adem Uğur

Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.

Ahmed Hulusi

Eğer seni (dünyadan) götürsek dahi, doğrusu biz onlardan intikam alıcılarız.

Ahmet Varol

Biz seni alıp götürürsek onlardan muhakkak öç alırız.

Ali Bulaç

Şu halde Biz seni alıp-götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.

Ali Fikri Yavuz

Öyle ise, seni alır götürürsek (vefat ettirirsek), muhakkak ki onlardan intikam alacağız.

Bayraktar Bayraklı

Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.

Bekir Sadak

(41-42) Seni onlardan uzaklastirsak bile dogrusu Biz kendilerinden oc aliriz; yahut onlara vadettigimizi sana gosteririz. Cunku onlara karsi gucu yetenleriz.

Celal Yıldırım

Eğer biz seni (alıp kendimize) götürsek bile şüphesiz onlardan intikam alacağız.

Cemal Külünkoğlu

(41-42) (Ey Resulüm!) Biz seni onların arasından (vefat ettirip) yanımıza alsak da, onlardan yine (yaptıkları kötülüklerin karşılığını vererek) intikamı alacağız. Yahut onlara vaad ettiğimiz azabı, dünyada sana göstereceğiz. Çünkü onlara karşı biz her zaman güçlüyüz.

Diyanet İşleri

Ya biz seni (bu dünyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız.

Diyanet Vakfı

Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.

Edip Yüksel

Seni alıp götürsek de biz onları cezalandıracağız.

Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer biz seni onlara azap gelmeden önce alıp götürsek bile onlardan intikam alırız.

Fizil-al il Kuran

Eğer biz seni alıp götürürsek (vefat ettirirsek) onlardan intikam alacağız.

Gültekin Onan

Şu halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.

Harun Yıldırım

Şu halde Biz seni alıpgötürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.

Hasan Basri Çantay

Eğer seni herhalde (alır) götürürsek şübhe yok ki onlardan biz intikaam alıcılarızdır.

Hayrat Neşriyat

Şimdi (onlara azâb etmeden) seni (alıp) götürsek (vefât ettirsek bile), hiç şübhesiz biz onlardan intikam alıcılarız.

İbn-i Kesir

Seni onlardan uzaklaştırsak da; muhakkak ki Biz, onlardan intikam alırız.

İlyas Yorulmaz

Eğer biz seni yok edersek (öldürürsek), kesinlikle onlardan intikam alırız.

İskender Ali Mihr

Fakat seni de aralarından mutlaka gidereceğiz (hayatına son vereceğiz). İşte o zaman mutlaka biz, onlardan intikam alacak olanlarız.

Kadri Çelik

O halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.

Muhammed Esed

Biz (mesajın hakim duruma geçmeden önce) seni (onların) elinden alsak da (almasak da) mutlaka onlardan öcümüzü alırız.

Mustafa İslamoğlu

Biz ister seni çekip (katımıza) alır daha sonra onlardan öcümüzü alırız;

Ömer Nasuhi Bilmen

Eğer seni herhalde (onların aralarından) giderirsek, artık şüphe yok ki Biz onlardan intikam alıcılarız.

Ömer Öngüt

Resulüm! Biz seni aralarından alıp götürsek dahi, yine de onlardan intikam alırız.

Sadık Türkmen

Biz seni alıp (vefat ettirip) götürsek de, kesinlikle yine de onlardan intikam alırız.

Seyyid Kutub

Eğer biz seni alıp götürürsek (vefat ettirirsek) onlardan intikam alacağız.

Suat Yıldırım

(41-42) Ey Resulüm! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da, yine onlardan müminlerin intikamını alırız. Yahut onlara vâd ettiğimiz azabı, sana sağlığında gösteririz. Çünkü onlara karşı Biz her zaman güçlüyüz.

Süleyman Ateş

Ya biz seni alıp götürdükten sonra onlardan öc alırız.

Şaban Piriş

Biz, seni alıp götürsek de onlardan intikam alacağız;

Tefhim-ul Kur'an

Şu halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız,

Yaşar Nuri Öztürk

Ya biz, seni alıp götürdükten sonra onlardan öç alırız;

Yusuf Ali (İngilizce)

Even if We take thee away, We shall be sure to exact retribution from them,

KELİME KÖKLERİ
فَإِمَّا
fe immā
bile
نَذْهَبَنَّ
neƶhebenne
biz alıp götürsek ذ ه ب
بِكَ
bike
seni
فَإِنَّا
feinnā
muhakkak biz
مِنْهُمْ
minhum
onlardan
مُنْتَقِمُونَ
munteḳimūne
öc alırız ن ق م