إِنْ تَحْرِصْ عَلَىٰ هُدَاهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ يُضِلُّ ۖ وَمَا لَهُمْ مِنْ نَاصِرِينَ
İn tahrıs ala hüdahüm fe innellahe la yehdı mey yüdıllü ve ma lehüm min nasırın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onları doğru yola sevketmek için üstlerine düştükçe düşsen de şüphe yok ki Allah, sapıklığı kabul edeni doğru yola getirmez ve onlara bir tek yardımcı da yoktur. |
Abdullah Parlıyan |
Onları doğru yola sevketmek için, üzerlerine düştükçe düşsen de şüphe yok ki, Allah sapıklığı kabul edeni, doğru yola getirmez ve onlara birtek yardımcı da yoktur. |
Adem Uğur |
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Ahmed Hulusi |
Onların hakikate ermeleri için hırs yapsan da; Allâh, saptırdığı kimseyi hakikate erdirmez! Onların hiçbir yardımcıları yoktur. |
Ahmet Varol |
Sen onların hidayete ermelerini çok arzulasan da Allah saptırdığını hidayete eriştirmez. Onların yardımcıları da olmaz. |
Ali Bulaç |
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Allah, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur. |
Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm) sen, o kâfirlerin hidayet bulmalarına çok istekli isen (de çare yok), her halde Allah dalâlette bırakacağı kimselere hidayet vermez. Onların hiç bir yardımcısı da yoktur. |
Bayraktar Bayraklı |
Rasûlüm, sen onların hidayete ermesine çok düşkünlük göstersen de, bil ki Allah`ın saptırdığı kimseyi kimse hidayete erdiremez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Bekir Sadak |
Onlarin dogru yolda olmalarina ne kadar ozensen, yine de Allah, saptirdigini dogru yola iletmez. Onlarin yardimcilari da olmaz. |
Celal Yıldırım |
Sen onların doğru yola erişmelerini ne kadar çok arzu etsen, yine de Allah saptıracağını doğru yola iletmez ve onlara yardımcılar da yoktur. |
Cemal Külünkoğlu |
Sen onların doğru yola erişmelerine aşırı istek göstersen de şüphesiz Allah (kötü niyet ve eylemlerinden dolayı) sapıklıkta bırakacağı kimseyi doğru yola iletmez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Diyanet İşleri |
Sen onların doğru yola erişmelerine aşırı istek göstersen de şüphesiz Allah saptırdığı kimseyi doğru yola iletmez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Diyanet Vakfı |
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Edip Yüksel |
Doğruyu bulmaları için ne kadar uğraşsan da, ALLAH saptırdığını doğruya ulaştırmaz. Onların bir yardımcısı da olmaz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptırdığı kimseyi hidayete erdirmez. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur. |
Fizil-al il Kuran |
Ey Muhammed, sen onların doğru yola gelmelerini ne kadar ısrarla istesen de Allah, saptırdığı kimseleri kesinlikle doğru yola iletmez. Onlar hiçbir yardımcı bulamazlar. |
Gültekin Onan |
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Tanrı, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur. |
Harun Yıldırım |
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur. |
Hasan Basri Çantay |
(Habîbim) sen onların hidâyet bulmalarına (ne kadar) hırs göstersen şübhe yok ki Allah dalâletde bırakacağı kimselere (bu) hidâyet (i) nasıyb etmez. Onların (azâblarını önleyecek) bir yardımcıları da yokdur. |
Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Onların hidâyete ermelerine ne kadar hırs göstersen de, şübhesiz ki Allah, (hak ettiklerinden dolayı) dalâlete attığı kimseleri hidâyete erdirmez; onlar için hiçbir yardımcı da yoktur! |
İbn-i Kesir |
Onların hidayeti bulmalarına ne kadar hırs göstersen; muhakkak ki Allah dalalete sapanı hidayete erdirmez. Ve onların yardımcıları da yoktur. |
İlyas Yorulmaz |
Onların doğru yola gelmeleri için, ne kadar çaba gösterirsen göster, şüphesiz ki Allah, sapıklık yolunu seçenleri, doğru yola iletmez ve onların bu hususta hiçbir yardımcıları da yoktur. |
İskender Ali Mihr |
Sen, onların hidayete ermesini çok istemene rağmen muhakkak ki Allah, dalâlette bıraktığı kimseyi (onlar Allah’a ulaşmayı dilemedikçe) hidayete erdirmez. Ve onlar için bir yardımcı da yoktur. |
Kadri Çelik |
Sen, onların hidayete ermeleri için ne kadar hırslansan da Allah, şüphesiz saptırdığına hidayet etmez, onlar için yardım edecek yoktur. |
Muhammed Esed |
İmdi, sen (o hakkı inkarda ısrarlı olanların) doğru yola erişmelerini tutkuyla istesen de, (bil ki,) Allah, sapıklık içinde kalmalarına hükmettiği kimseleri doğru yola eriştirmez; ve böyleleri (Kıyamet Günü’nde) kendilerine yardımcı da bulamayacaklardır. |
Mustafa İslamoğlu |
Sen onların doğru yolu bulmasını ne kadar istersen iste, ama unutma ki Allah`ın sapıklığa mahkum ettiğini kimse doğru yola yöneltemez; onlara yardım eden de bulunmaz! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sen onların hidâyet bulmalarına haris olsan da (faidesizdir). Çünkü Allah Teâlâ dalâlete düşürdüğüne hidâyet etmez ve onlar için yardımcılardan bir kimse de yoktur. |
Ömer Öngüt |
Sen onların hidayete ermelerini ne kadar istesen de şüphesiz ki Allah, saptırdığı kimseleri hidayete erdirmez ve onların yardımcıları da yoktur. |
Sadık Türkmen |
Sen onların, doğru yola gelmelerini ne kadar istesen de şüphesiz Allah; sapıklığı tercih edenleri doğru yola iletmez. Onların hiç yardımcıları da olmaz. |
Seyyid Kutub |
Ey Muhammed, sen onların doğru yola gelmelerini ne kadar ısrarla istesen de Allah, saptırdığı kimseleri kesinlikle doğru yola iletmez. Onlar hiçbir yardımcı bulamazlar. |
Suat Yıldırım |
Sen onların hidâyete gelmelerine ne kadar düşkün olsan da, şunu bil ki Allah dalâlette bıraktığı kimselere hidâyet vermez. Onlara yardım eden de bulunmaz. |
Süleyman Ateş |
(Ey Muhammed) Sen onların yola gelmelerini ne kadar istesen de Allâh şaşırttığını yola getirmez ve onların yardımcıları da olmaz! |
Şaban Piriş |
Sen, onların doğru yola girmelerini çok arzu etsen de Allah saptırıcılara yol göstermez. Onların hiç bir yardımcısı da yoktur. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Allah, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sen onların iyiye ve doğruya ulaşmalarını tutkuyla istesen de Allah, saptırdığına yol göstermez. Hiçbir yardımcıları da olmaz onların. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If thou art anxious for their guidance, yet Allah guideth not such as He leaves to stray, and there is none to help them. |
إِنْ in |
şayet | |
تَحْرِصْ teHriS |
ne kadar istesen de | ح ر ص |
عَلَىٰ ǎlā |
||
هُدَاهُمْ hudāhum |
onların yola gelmelerini | ه د ي |
فَإِنَّ feinne |
kuşkusuz | |
اللَّهَ llahe |
Allah | |
لَا lā |
||
يَهْدِي yehdī |
yola getirmez | ه د ي |
مَنْ men |
kimseyi | |
يُضِلُّ yuDillu |
şaşırttığı | ض ل ل |
وَمَا ve mā |
ve olmaz | |
لَهُمْ lehum |
onların | |
مِنْ min |
hiçbir | |
نَاصِرِينَ nāSirīne |
yardımcıları | ن ص ر |