فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ ۖ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّا
Fe etet bihı kavmeha tahmilüh kalu ya meryemü le kad ci’ti şey’en feryya
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Çocuğunu kucağına alıp kavmine gelince ey Meryem dediler, gerçekte de pek büyük bir iş işledin. |
Abdullah Parlıyan |
Bir süre sonra, çocuğunu kucağında taşıyarak kavmine döndü. "Ey Meryem!" dediler. "Sen gerçekten tuhaf bir iş yaptın. |
Adem Uğur |
Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın! |
Ahmed Hulusi |
(Meryem) çocuğu kucağında, ailesinin yanına döndü... Dediler ki "Ey Meryem! Andolsun sen korkunç bir iş yapmışsın!" |
Ahmet Varol |
’Ey Meryem! Andolsun sen şaşırtıcı bir şey yaptın! |
Ali Bulaç |
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın." |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra ona (çocuğu İsâ’yı) yüklenerek kavmine getirdi. Ona dediler ki "- Ey Meryem! Doğrusu, sen acaip bir şey (babasız çocuk) getirdin. |
Bayraktar Bayraklı |
“Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!” |
Bekir Sadak |
(27-28) Cocugu alip kavmine getirdi, onlar «Meryem! Utanilacak bir sey yaptin. Ey Harun’un kizkardesi! Baban kotu bir kimse degildi, annen de iffetsiz degildi» dediler. |
Celal Yıldırım |
Onu alıp kavmine getirdi. Dediler ki A Meryem ! And olsun ki çok şaşılacak bir şey getirdin ! |
Cemal Külünkoğlu |
Bebeğini kucağına alıp yakınlarının yanına gelince kendisine dediler ki “Ey Meryem, sen çok utandırıcı bir suç işledin.” |
Diyanet İşleri |
Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler "Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!" |
Diyanet Vakfı |
Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın! |
Edip Yüksel |
Onu alıp halkına getirdi. "Meryem, sen şaşılacak bir şey işledin!" dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sonra Meryem onu (İsa’yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler «Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın.» |
Fizil-al il Kuran |
Bebeğini kucağına alıp yakınlarının yanına gelince kendisine dediler ki; Ey Meryem, sen çok utandırıcı bir suç işledin. |
Gültekin Onan |
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın." |
Harun Yıldırım |
Böylece onu taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki "Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!" |
Hasan Basri Çantay |
Derken onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler «Hey Meryem, andolsun sen acâib bir şey yapmışsın». |
Hayrat Neşriyat |
Nihâyet (Meryem) onu (çocuğu) yüklenip kavmine getirdi. (Onlar) dediler ki `Ey Meryem! Gerçekten görülmemiş (kötü) bir iş yapmışsın!` |
İbn-i Kesir |
Derken çocuğu alıp kavmine getirdi. Ey Meryem; andolsun ki utanılacak bir şey yaptın, dediler. |
İlyas Yorulmaz |
Meryem çocuğu taşıyarak kavmine getirdi. Kavmi ona "Ey Meryem gerçekten çocuk peydahlamakla çok kötü bir iş yaptın" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Böylece onu taşıyarak kavmine getirdi. (Kavmindekiler) dediler ki "Ey Meryem! Andolsun ki sen, acayip (kötü) bir şey yaptın." |
Kadri Çelik |
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki "Ey Meryem, sen gerçekten görülmemiş bir şey yaptın." |
Muhammed Esed |
Ve bir süre sonra, çocuğuyla beraber, kavmine döndü. "Ey Meryem!" dediler, "Sen, gerçekten, tuhaf bir iş yaptın! |
Mustafa İslamoğlu |
Nihayet, onu alarak kavminin yanına döndü. "Ey Meryem!" dediler, "Doğrusu sen dehşet bir iş işlemişsin! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Artık onu yüklenerek kavminin yanına getirdi. Dediler ki «Ey Meryem! Doğrusu pek büyük, çirkin bir şey ile gelmiş oldun.» |
Ömer Öngüt |
Nihayet çocuğu kucağında taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki "Ey Meryem! Hakikaten sen çok tuhaf bir iş yapmışsın. " |
Sadık Türkmen |
Böylece onu (İsa’yı) taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki; "Ey Meryem! Gerçekten tuhaf bir şeyle geldin. |
Seyyid Kutub |
Bebeğini kucağına alıp yakınlarının yanına gelince kendisine dediler ki; Ey Meryem, sen çok utandırıcı bir suç işledin. |
Suat Yıldırım |
Onu kucağına alıp akrabalarına getirdi. "Kız Meryem! dediler, sen ne tuhaf bir şey yapmışsın öyle!" |
Süleyman Ateş |
(Meryem) onu taşıyarak kavmine getirdi "Ey Meryem, dediler, sen tuhaf bir iş yaptın." |
Şaban Piriş |
Sonra çocuğu alıp kavmine getirdi. -Ey Meryem, utanılacak bir iş yaptın! dediler |
Tefhim-ul Kur'an |
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki «Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
At length she brought the (babe) to her people, carrying him (in her arms). They said "O Mary! truly an amazing thing hast thou brought! |
فَأَتَتْ feetet |
getirdi | ا ت ي |
بِهِ bihi |
onu | |
قَوْمَهَا ḳavmehā |
kavmine | ق و م |
تَحْمِلُهُ teHmiluhu |
taşıyarak | ح م ل |
قَالُوا ḳālū |
dediler | ق و ل |
يَا مَرْيَمُ yā meryemu |
Meryem | |
لَقَدْ leḳad |
gerçekten | |
جِئْتِ ci’ti |
sen yaptın | ج ي ا |
شَيْئًا şey’en |
bir iş | ش ي ا |
فَرِيًّا feriyyen |
tuhaf, korkunç | ف ر ي |