لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
Litesluku minha subulen ficacen.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Oradaki geniş geniş yollara dalıp gidin diye. |
Abdullah Parlıyan |
ki, üzerindeki geniş yollardan yürüyüp geçebilesiniz diye." |
Adem Uğur |
Ki, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz.(diye). |
Ahmed Hulusi |
"Ondan geniş yollar edinip yürüyesiniz diye." |
Ahmet Varol |
Onun geniş yollarında dolaşasınız diye.’ |
Ali Bulaç |
"Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye." |
Ali Fikri Yavuz |
Onun geniş yollarında gezesiniz diye..." |
Bayraktar Bayraklı |
(19-20) “Allah, orada geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır.” |
Bekir Sadak |
(19-20) «Yeryuzunde dolasabilmeniz, orada yollar ve genis gecitlerden gecebilmeniz icin, onu size yayan O’dur." |
Celal Yıldırım |
Orada geniş geniş yollarda yürüyesiniz. |
Cemal Külünkoğlu |
(19-20) “Allah yeryüzünü üzerinde geniş yollardan yürüyüp geçebilesiniz (diye) sizin için bir döşek (yerleşim yeri) yaptı.” |
Diyanet İşleri |
(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz." |
Diyanet Vakfı |
(19-20) Allah, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır. |
Edip Yüksel |
Ki orada geniş yollarda gidesiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ki, ondan açılan geniş geniş yollarda gidesiniz. |
Fizil-al il Kuran |
(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O’dur. |
Gültekin Onan |
"Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip dolaşırsınız diye." |
Harun Yıldırım |
"Ki ondan geniş yollar edinesiniz." |
Hasan Basri Çantay |
«onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye». |
Hayrat Neşriyat |
` `Tâ ki ondan, birtakım geniş yollarda gidesiniz!` (diye nasîhat ettim).` |
İbn-i Kesir |
Geniş yollarında gezip dolaşasınız, diye. |
İlyas Yorulmaz |
Yeryüzünde sizin için geniş yollar yapmıştır. |
İskender Ali Mihr |
Sizin yolculuk etmeniz için, ondan geniş yollar yaptı. |
Kadri Çelik |
"Böylelikle geniş yollarında gezip dolaşırsınız diye." |
Muhammed Esed |
ki üzerinde geniş yollardan yürüyüp geçebilesiniz!" |
Mustafa İslamoğlu |
ki, geniş yollar bulup onun üzerinden aşabilesiniz diye. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Tâ ki, ondan geniş geniş yollara gidiveresiniz. |
Ömer Öngüt |
"Geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye. " |
Sadık Türkmen |
Öyle ki onda, geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye!" |
Seyyid Kutub |
(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O’dur. |
Suat Yıldırım |
(19-20) Allah yeri size bir yaygı yaptı ki onun geniş yollarında yürüyesiniz. |
Süleyman Ateş |
’Ki onda açılan geniş geniş yollarda gidesiniz’." |
Şaban Piriş |
Geniş yollarında gezip dolaşın diye.. |
Tefhim-ul Kur'an |
«Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip dolaşırsınız, diye.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ki ondan geniş yollar edinip de yürüyesiniz." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"´That ye may go about therein, in spacious roads.´" |