سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوًّا كَبِيرًا
Sübhanehu ve teala amma yekulune ulüvven kebıra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Halbuki o, onların söylediklerinden tamâmıyla münezzehtir, tamâmıyla yücedir, büyüktür. |
Abdullah Parlıyan |
Halbuki O Allah, onların söyledikleri her türlü şeyden tamamıyla uzak, tamamıyla yüce ve büyüktür. |
Adem Uğur |
Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son derece yücedir ve uludur. |
Ahmed Hulusi |
"O, Subhan ve yücedir; yüceliği onların laflarından ölçüsüz büyüktür (yüceliğini akıl kavramaz)!" |
Ahmet Varol |
O, onların söylediklerinden münezzeh ve çok yücedir, uludur. |
Ali Bulaç |
O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. |
Ali Fikri Yavuz |
Allah, onların söyledikleri şeylerden çok büyük bir yükseklikle münezzehtir. |
Bayraktar Bayraklı |
Her şeyden yüce olan Allah, onların söylediklerinden uzaktır. |
Bekir Sadak |
O, onlarin soylediklerinden munezzeh’tir, yuce’dir, ulu’dur. |
Celal Yıldırım |
Münezzeh ve çok yüce olan Allah onların dediklerinden hem çok yüce, hem çok büyüktür. |
Cemal Külünkoğlu |
Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. |
Diyanet İşleri |
Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. |
Diyanet Vakfı |
Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son derece yücedir ve uludur. |
Edip Yüksel |
O, onların dediklerinden uzaktır ve çok yücedir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Allah, onların dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir. |
Fizil-al il Kuran |
Haşa, O, onların saçma yakıştırmalarından uzaktır, yücedir, büyüktür. |
Gültekin Onan |
O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. |
Harun Yıldırım |
Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son derece yücedir ve uludur. |
Hasan Basri Çantay |
O, bunların söylemekde oldukları şeylerden tamâmiyle münezzehdir, yücedir, büyükdür. |
Hayrat Neşriyat |
O, onların söylemekte olduklarından pek münezzehtir ve nihâyetsiz büyük bir yükseklikle pek yücedir. |
İbn-i Kesir |
Onların söylediklerinden O, münezzehtir, yücedir ve uludur. |
İlyas Yorulmaz |
Her türlü noksanlıklardan uzak ve yüce olan Allah, onların söylediklerinden çok yüce ve büyüktür. |
İskender Ali Mihr |
O (Allah), onların söylediklerinden Sübhan’dır (münezzehtir) ve Üstün’dür, Yüce’dir, Büyük’tür. |
Kadri Çelik |
O, onların söylediklerinden münezzehtir, yücedir ve uludur. |
Muhammed Esed |
Kudret ve egemenliğinde eksiksiz ve kusursuzdur O; ve yücelikte, ululukta onların söyleyegeldiklerinden sonsuza kadar ötede, sonsuza kadar aşkındır! |
Mustafa İslamoğlu |
Her noksandan beri, her şeyden yüce ve mutlak aşkın olan O, onların söylediklerinin de çok çok ötesinde sonsuzca yücelik, sonsuzca büyüklük sahibidir |
Ömer Nasuhi Bilmen |
O (Allah-u Azîmüşşan) onların dediklerinden çok münezzehtir, mütealîdir. Ve son derece yücedir, büyüktür. |
Ömer Öngüt |
O, onların söylediklerinden münezzehtir, yücedir ve uludur. |
Sadık Türkmen |
O, hata ve eksikliklerden uzaktır!" Onların yakıştırmalarından yücedir! Çok büyük/çok uludur. |
Seyyid Kutub |
Haşa, O, onların saçma yakıştırmalarından uzaktır, yücedir, büyüktür. |
Suat Yıldırım |
Allah onların, iddialarından münezzehtir, son derece yücedir, uludur. |
Süleyman Ateş |
Hâşâ, O, onların dediklerinden çok yücedir, uludur. |
Şaban Piriş |
Allah, çok yüce ve çok büyük olup, onların söylediklerinden uzak ve yücedir. |
Tefhim-ul Kur'an |
O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O hep tespih edilen, onların söylediklerinden çok uzak ve çok yüksek; hem de ölçüye sığmayacak kadar yüksek... |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Glory to Him! He is high above all that they say!- Exalted and Great (beyond measure)! |