ع ل و kökü Kur'an'da 70 defa geçmektedir.

AYETLER

A'LA
87:1

الْأَعْلَى

l-eǎ’lā

yüce

Rabbinin Yüce ismini tesbih et,

LEYL
92:20

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

yüce

Ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için (verir).

NECM
53:7

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

yüksek

O, en yüksek bir ufuktaydı.

SAD
38:69

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

yüce

"Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiçbir bilgim yoktur."

SAD
38:75

الْعَالِينَ

l-ǎālīne

yüceler-

(Allah) Dedi ki "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?"

A'RAF
7:190

فَتَعَالَى

feteǎālā

oysa yücedir

Ama O, onlara (Adem’in çocukları erkek ve kadınlara) salih (bir çocuk) verince, kendilerine verdiği şey konusunda O’na ortaklar kılmaya başladılar. Allah, onların şirk koştuklarından Yücedir.

CIN
72:3

تَعَالَىٰ

teǎālā

yücedir

Elbette, Rabbimiz’in şanı Yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."

MERYEM
19:50

عَلِيًّا

ǎliyyen

yüce

Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.

MERYEM
19:57

عَلِيًّا

ǎliyyen

yüce

Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.

TA-HA
20:4

الْعُلَى

l-ǔlā

yüce

Yeri ve yüksek gökleri yaratan tarafından bir indirmedir.

TA-HA
20:64

اسْتَعْلَىٰ

steǎ’lā

üstün gelen

"Bundan ötürü, tuzaklarınızı biraraya getirin, sonra gruplar halinde gelin; bugün üstünlük sağlayan, gerçekten kurtuluşu bulmuştur."

TA-HA
20:68

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

üstün gelecek

"Korkma" dedik. "Muhakkak sen üstün geleceksin."

TA-HA
20:75

الْعُلَىٰ

l-ǔlā

yüksek

"Kim O’na iman edip salih amellerde bulunarak O’na gelirse, işte onlar, onlar için de yüksek dereceler vardır."

TA-HA
20:114

فَتَعَالَى

feteǎālā

yücedir

Hak olan, biricik hükümdar olan Allah Yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur’an’ı (okumada) acele etme ve de ki "Rabbim, ilmimi arttır."

NEML
27:14

وَعُلُوًّا

ve ǔluvve n

ve böbürlenmeleri yüzünden

Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak.

NEML
27:31

تَعْلُوا

teǎ’lū

büyüklük taslamayın

(İçinde de) "Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır).

NEML
27:63

تَعَالَى

teǎālā

yücedir

Ya da karanın ve denizin karanlıkları içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarları müjde vericiler olarak gönderen mi? Allah ile beraber başka bir İlah mı? Allah, onların şirk koştuklarından Yücedir.

KASAS
28:4

عَلَا

ǎlā

ululandı (zorbalığa kalktı)

Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır’da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı.

KASAS
28:68

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir, Yücedir.

KASAS
28:83

عُلُوًّا

ǔluvven

böbürlenmeyi

İşte ahiret yurdu; Biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir.

İSRA
17:4

وَلَتَعْلُنَّ

veleteǎ’lunne

ve çok böbürleneceksiniz

Kitapta İsrailoğulları’na şu hükmü verdik "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz.

İSRA
17:4

عُلُوًّا

ǔluvven

büyüklenme ile

Kitapta İsrailoğulları’na şu hükmü verdik "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz.

İSRA
17:7

عَلَوْا

ǎlev

ele geçirdikleri

Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi ’kötü duruma soksunlar’, birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini ’darmadağın edip mahvetsinler.’

İSRA
17:43

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve uludur

O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir.

İSRA
17:43

عُلُوًّا

ǔluvven

yücedir

O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir.

YUNUS
10:18

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve "Bunlar Allah Katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki "Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve Yücedir."

YUNUS
10:83

لَعَالٍ

leǎālin

iyice büyüklenmişti

Sonunda Musa’ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.

HUD
11:82

عَالِيَهَا

ǎāliyehā

üstünü

Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık;

HICR
15:74

عَالِيَهَا

ǎāliyehā

üstünü

Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

EN'ÂM
6:100

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Cinleri Allah’a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiçbir bilgiye dayanmaksızın O’na oğullar ve kızlar yakıştırıp-uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden Yücedir, uzaktır.

EN'ÂM
6:151

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

De ki "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah’ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz."

SAFFAT
37:8

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

yüce

Ki onlar, Mele’i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

LOKMAN
31:30

الْعَلِيُّ

l-ǎliyyu

ulu

İşte-böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz O’nun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır. Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür.

SEBE
34:23

الْعَلِيُّ

l-ǎliyyu

yücedir

O’nun Katında izin verdiğinin dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz. En sonunda kalplerinden korku giderilince (birbirlerine) "Rabbiniz ne buyurdu?" derler, "Hak olanı" derler. O, çok Yücedir, çok büyüktür.

ZÜMER
39:67

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O’nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve Yücedir.

MÜ'MIN
40:12

الْعَلِيِّ

l-ǎliyyi

yüce

"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah’a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O’na ortak koşulduğunda inanıp-onayladınız. Artık hüküm, Yüce, büyük olan Allah’ındır."

ŞURA
42:4

الْعَلِيُّ

l-ǎliyyu

yücedir

Göklerde ve yerde olanlar O’nundur. O, Yücedir, büyüktür.

ŞURA
42:51

عَلِيٌّ

ǎliyyun

yücedir

Kendisiyle Allah’ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ZUHRUF
43:4

لَعَلِيٌّ

leǎliyyun

elbette yücedir

Şüphesiz o, Bizim Katımız’da olan Ana kitaptadır; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur.

DUHAN
44:19

تَعْلُوا

teǎ’lū

ululanmayın

"Allah’a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık, bir delil getiriyorum."

DUHAN
44:31

عَالِيًا

ǎāliyen

ululanan

Firavun’dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

GAŞIYE
88:10

عَالِيَةٍ

ǎāliyetin

yüksek

Yüksek bir cennettedir.

NAHL
16:1

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Allah’ın emri geldi, artık onda acele etmeyin. O (Allah), şirk koştukları şeylerden münezzeh ve Yücedir.

NAHL
16:3

تَعَالَىٰ

teǎālā

yücedir

Gökleri ve yeri hak ile yarattı O, şirk koştukları şeylerden Yücedir.

NAHL
16:60

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

en yüce

Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en Yüce örnekler ise Allah’a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

MÜ'MINUN
23:46

عَالِينَ

ǎālīne

böbürlenen

Firavun’a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, ’büyüklenen-zorba’ bir topluluktu.

MÜ'MINUN
23:91

وَلَعَلَا

veleǎlā

ve üstün gelmeğe çalışırdı

Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir ve O’nunla birlikte hiçbir İlah yoktur; eğer olsaydı, her bir ilah elbette kendi yarattığını götürüverirdi ve (ilahların) bir kısmına karşı üstünlük sağlardı. Allah, onların nitelendiregeldiklerinden Yücedir.

MÜ'MINUN
23:92

فَتَعَالَىٰ

feteǎālā

ve yücedir

Gaybı ve müşahede edilebileni bilendir; onların ortak koştuklarından Yücedir.

MÜ'MINUN
23:116

فَتَعَالَى

feteǎālā

pek yücedir

Hak melik olan Allah pek Yücedir, O’ndan başka İlah yoktur; Kerim olan Arş’ın Rabbidir.

HAKKA
69:22

عَالِيَةٍ

ǎāliyetin

yüksek

Yüksek bir cennette.

NAZI'AT
79:24

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

en yüce

Dedi ki "Sizin en yüce Rabbiniz benim."

RUM
30:27

الْأَعْلَىٰ

l-eǎ’lā

en yüce

Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur; bu O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en Yüce misal O’nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

RUM
30:40

وَتَعَالَىٰ

ve teǎālā

ve yücedir

Allah; sizi yarattı, sonra size rızık verdi, sonra sizi öldürmekte, daha sonra sizi diriltmektedir. Ortaklarınızdan bunlardan herhangi birini yapacak var mı? O, şirk koştuklarından münezzeh ve Yücedir.

MUTAFFIFIN
83:18

عِلِّيِّينَ

ǐlliyyīne

İlliyyindedir

Hayır; ebrar olanların kitabı, "İlliyîn"dedir.

MUTAFFIFIN
83:19

عِلِّيُّونَ

ǐlliyyūne

İlliyyin(’in)

"İlliyîn"in ne olduğunu sana öğreten nedir?

RA'D
13:9

الْمُتَعَالِ

l-muteǎāli

yücedir

O, gaybı da, müşahede edileni de bilendir. Pek büyüktür, Yücedir.

HAC
22:62

الْعَلِيُّ

l-ǎliyyu

çok yücedir

İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta Kendisi’dir. O’nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür.

İNSAN
76:21

عَالِيَهُمْ

ǎāliyehum

üstlerinde vardır

Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.

BAKARA
2:255

الْعَلِيُّ

l-ǎliyyu

yücedir

Allah... O’ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür.

ÂL-I İMRAN
3:61

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle ’çekişip-tartışmalara girişirlerse’ de ki "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah’ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım."

ÂL-I İMRAN
3:64

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

De ki "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız."

ÂL-I İMRAN
3:139

الْأَعْلَوْنَ

l-eǎ’levne

üstün geleceksiniz

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.

ÂL-I İMRAN
3:167

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi. Onlara "Gelin, Allah’ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, "Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir.

AHZAB
33:28

فَتَعَالَيْنَ

feteǎāleyne

gelin

Ey peygamber, eşlerine söyle "Eğer siz dünya hayatını ve onun süslü-çekiciliğini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım ve güzel bir salma tarzıyla sizi salıvereyim."

NISA
4:34

عَلِيًّا

ǎliyyen

yücedir

Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ’sorumlu gözeticidir.’ Saliha kadınlar, gönülden (Allah’a), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah Yücedir, büyüktür.

NISA
4:61

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

Onlara "Allah’ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, o münafıkların senden kaçabildiklerince kaçtıklarını görürsün.

MUHAMMED
47:35

الْأَعْلَوْنَ

l-eǎ’levne

galip durumda

Öyleyse, siz üstün (bir durumda) iken, barışa çağırmak suretiyle gevşekliğe düşmeyin. Allah, sizinle beraberdir; O, sizin amellerinizi asla eksiltmez.

MUNAFIKUN
63:5

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

Onlara "Gelin Allah’ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin," denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.

MAIDE
5:104

تَعَالَوْا

teǎālev

gelin

Onlara "Allah’ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?

TEVBE
9:40

الْعُلْيَا

l-ǔlyā

yüce olandır

Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak Onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah Ona ’huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.