أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَعِنَبٍ فَتُفَجِّرَ الْأَنْهَارَ خِلَالَهَا تَفْجِيرًا

Ev tekune leke cennetüm min nehıyliv ve ınebin fe tüfecciral enhara hılaleha tefcıra

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut hurma fidanlarıyla, üzüm çotuklarıyla dolu bir bahçen olup içinde de ırmaklar gürül gürül akmadıkça.

Abdullah Parlıyan

"Yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça ve onların arasında, çağıl çağıl ırmaklar akıtmadıkça.

Adem Uğur

Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.

Ahmed Hulusi

"Yahut senin hurma ağaçlarından ve üzümden bir bahçen olmalı, onların arasından gümbür gümbür nehirler fışkırtmalısın."

Ahmet Varol

Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın.

Ali Bulaç

"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."

Ali Fikri Yavuz

Yahud hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından bol bol nehirler akıtasın.

Bayraktar Bayraklı

“Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.”

Bekir Sadak

«eya hurmaliklarin, baglarin olup, aralarinda irmaklar akitmalisin.»

Celal Yıldırım

Veya sana ait hurmalık ve bağlar olup aralarından ırmaklar fışkırtarak akıtasın;

Cemal Külünkoğlu

“Ya da sana ait hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı ve bunların arasından ırmaklar akıtmalısın.”

Diyanet İşleri

(90-93) Dediler ki "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim."

Diyanet Vakfı

«Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.»

Edip Yüksel

"Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Veyahut hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın.»

Fizil-al il Kuran

Ya da kendi hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı, bunların arasından ırmaklar akıtmalısın.

Gültekin Onan

"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."

Harun Yıldırım

"Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın."

Hasan Basri Çantay

«Yahud senin hurmalık (lar) dan, üzümlük (ler) den bir bağçen olsun da aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtasın.»

Hayrat Neşriyat

`Veya senin hurma ağaçlarından ve üzüm bağlarından bir bahçen olmalı da aralarından şarıl şarıl nehirler akıtmalısın!`

İbn-i Kesir

Veya hurmalıklardan ve üzümden bahçelerin olsun ve aralarında ırmaklar akıtmalısın.

İlyas Yorulmaz

"Veyahut senin, içinde hurma ağaçları ve üzüm bağları olan bir bahçen olup, aralarından nehirler akıtmadıkça. "

İskender Ali Mihr

Veya senin, hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olsun. Öyle ki onun aralarından, fışkırarak akan nehirler akıt (çıkar).

Kadri Çelik

"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."

Muhammed Esed

"yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça; ve onların arasında çağıl çağıl dereler akıtmadıkça;

Mustafa İslamoğlu

Veya senin hurma ağaçlarıyla ve asmalarla dolu bir bahçen olmalı; dahası onların arasından gürül gürül ırmaklar çağlatmalısın.

Ömer Nasuhi Bilmen

«Veya senin için hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bahçe olsun da aralarında ırmakları şarıl şarıl akıtasın.»

Ömer Öngüt

"Veya senin hurma bahçen ve üzüm bağın olsun ve içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın. "

Sadık Türkmen

Ya da senin hurmalıklardan veya üzümlerden bir bahçen olmalı ve aralarından şakır şakır akan ırmaklar fışkırtmalısın.

Seyyid Kutub

Ya da kendi hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı, bunların arasından ırmaklar akıtmalısın.

Suat Yıldırım

Yahut senin hurma ve üzüm bağların olsun da aralarından gürül gürül ırmaklar akıtasın.

Süleyman Ateş

"Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı, aralarından ırmaklar fışkırtmalısın!"

Şaban Piriş

Veya senin hurma bahçen ya da üzüm bağın olmadıkça ve de aralarından ırmaklar fışkırtmadıkça!

Tefhim-ul Kur'an

«Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın,»

Yaşar Nuri Öztürk

"Yahut senin, hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın."

Yusuf Ali (İngilizce)

"Or (until) thou have a garden of date trees and vines, and cause rivers to gush forth in their midst, carrying abundant water;

KELİME KÖKLERİ
أَوْ
ev
yahut
تَكُونَ
tekūne
olmalı ك و ن
لَكَ
leke
senin
جَنَّةٌ
cennetun
bir bahçen ج ن ن
مِنْ
min
-dan
نَخِيلٍ
neḣīlin
hurmalar- ن خ ل
وَعِنَبٍ
ve ǐnebin
ve üzümlerden ع ن ب
فَتُفَجِّرَ
fe tufe ccira
fışkırtmalısın ف ج ر
الْأَنْهَارَ
l-enhāra
ırmaklar ن ه ر
خِلَالَهَا
ḣilālehā
aralarından خ ل ل
تَفْجِيرًا
tefcīran
gürül gürül ف ج ر