وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ
Ve le kad ateyna musel kitabe leallehüm yehtedun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Andolsun ki biz, doğru yolu bulsunlar diye Mûsâ’ya kitap vermiştik. |
Abdullah Parlıyan |
Belki doğru yolu tutarlar diye, Musa’ya kitap vermiştik. |
Adem Uğur |
Andolsun biz Musa’ya, belki onlar yola gelirler diye, Kitab’ı verdik. |
Ahmed Hulusi |
Andolsun ki, (İsrailoğulları) hakikate ersinler diye Musa’ya hakikat BİLGİsini verdik. |
Ahmet Varol |
Andolsun biz Musa’ya, bel ki onunla doğru yola ererler diye Kitab’ı vermiştik. |
Ali Bulaç |
Andolsun, Biz Musa’ya kitabı verdik, belki onlar hidayete erer diye. |
Ali Fikri Yavuz |
Yemin olsun, Mûsa’ya Tevrat’ı verdik ki, kavmi hidayete ersinler . |
Bayraktar Bayraklı |
Andolsun biz Mûsâ`ya, belki onlar yola gelirler diye kitabı verdik. |
Bekir Sadak |
And olsun ki Musa’ya, dogru yola girsinler diye Kitap verdik. |
Celal Yıldırım |
And olsun ki Musâ’ya o kitabı (Tevrat’ı) verdik ki, onlar doğru yolu bulsunlar. |
Cemal Külünkoğlu |
Andolsun ki biz, doğru yolu bulsunlar diye Musa`ya kitabı (Tevrat`ı) verdik. |
Diyanet İşleri |
Andolsun, hidayete ersinler diye Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik. |
Diyanet Vakfı |
Andolsun biz Musa’ya, belki onlar yola gelirler diye, Kitab’ı verdik. |
Edip Yüksel |
Doğruyu bulurlar diye Musa’ya Kitabı vermiştik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Andolsun biz Musa’ya belki onlar yola gelirler diye, o kitabı da verdik. |
Fizil-al il Kuran |
Soydaşları doğru yolu bulsunlar diye Musa’ya kitap verdik. |
Gültekin Onan |
Andolsun, biz Musa’ya kitabı verdik, belki onlar hidayete erer diye. |
Harun Yıldırım |
Andolsun biz Musa’ya, belki onlar yola gelirler diye, Kitab’ı verdik. |
Hasan Basri Çantay |
Andolsun ki biz Musâya, (kavmi) belki hidâyete kavuşurlar diye, o kitabı (Tevrâtı) verdik. |
Hayrat Neşriyat |
And olsun ki Mûsâ`ya da Kitâb`ı verdik. Tâ ki onlar (o İsrâîloğulları), doğru yolu bulabilsinler. |
İbn-i Kesir |
Andolsun ki; doğru yola gelsinler diye Musa’ya Kitab’ı verdik. |
İlyas Yorulmaz |
Musa’ya kitabı verdik ki, belki doğru yola girerler diye. |
İskender Ali Mihr |
Ve andolsun, Hz. Musa’ya kitap verdik ki böylece onlar, hidayete ersinler. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz biz, belki onlar hidayete erer diye Musa’ya kitabı verdik. |
Muhammed Esed |
Oysa, belki doğru yolu tutarlar diye Musa’ya kitap vermiştik. |
Mustafa İslamoğlu |
Ama doğrusu Biz Musa`ya ilahi mesajı, belki onlar doğru yolu bulurlar diye vermiştik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Andolsun ki, Mûsa’ya kitap verdik, (kavmi) hidâyete erebilsinler diye. |
Ömer Öngüt |
Andolsun ki biz Musa’ya, belki hidayet bulurlar diye kitap verdik. |
Sadık Türkmen |
Kuşkusuz, musa’ya kitabı verdik. Belki doğru yolu bulurlar, diye. |
Seyyid Kutub |
Soydaşları doğru yolu bulsunlar diye Musa’ya kitap verdik. |
Suat Yıldırım |
Oysa doğru yolu tutmaları ümidiyle biz Mûsâ’ya kitabı verdik. |
Süleyman Ateş |
(Sonra Mûsâ, İsrâil oğullarını Mısır’dan çıkardı. İsrâil oğulları) Doğru yolu bulsunlar diye biz, Mûsâ’ya Kitabı (Tevrât’ı) verdik. |
Şaban Piriş |
Doğru yolu görsünler diye Musa’ya da kitabı vermiştik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Andolsun, biz Musa’ya kitabı verdik, belki onlar hidayete erer diye. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yemin olsun, Mûsa’ya o Kitap’ı vermiştik ki, hidayete erebilsinler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And We gave Moses the Book, in order that they might receive guidance. |