فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَكِينَ
Fe kezzebuhüma fe kanu minel mühlekın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Dediler de ikisini de yalanladılar ve onlar, helâk edilenlerdi zâten. |
Abdullah Parlıyan |
İşte böyle diyerek bu iki elçiyi yalanladılar da, böylece yok edilenlerden oldular. |
Adem Uğur |
Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular. |
Ahmed Hulusi |
O ikisini yalanladılar; bu yüzden de yok edilenlerden oldular. |
Ahmet Varol |
Böylece onları yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular. |
Ali Bulaç |
Böylece onları yalanladılar ve yıkıma uğrayanlardan oldular. |
Ali Fikri Yavuz |
Böylece onları (Musâ ve Harûn’u) yalanladılar da helâk edilenlerden oldular, (denizde boğuldular). |
Bayraktar Bayraklı |
Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular. |
Bekir Sadak |
(47-48) Bu yuzden «Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mi inanacagiz?» deyip onlari yalanci saydilar. Bu yuzden yok edildiler. |
Celal Yıldırım |
Böylece Musâ ile Harun’u yalanladılar da bu yüzden yok edilen (bedbaht)lardan oldular. |
Cemal Külünkoğlu |
Böylece ikisini de yalanladılar, bu yüzden de yıkıma uğrayanlardan oldular. |
Diyanet İşleri |
Böylece ikisini de yalanladılar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular. |
Diyanet Vakfı |
Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular. |
Edip Yüksel |
İkisini yalanladılar ve sonuç olarak yok edilenlerden oldular. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Böylece onları yalanladılar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular. |
Fizil-al il Kuran |
Onları yalanladılar ve bu yüzden yok edildiler. |
Gültekin Onan |
Böylece onları yalanladılar ve yıkıma uğrayanlardan oldular. |
Harun Yıldırım |
Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular. |
Hasan Basri Çantay |
İşte onları tekzîb etdiler ve helak edilenlerden oldular. |
Hayrat Neşriyat |
Böylece o ikisini yalanladılar da helâk edilenlerden oldular. |
İbn-i Kesir |
Onları yalanladılar ve bu yüzden helake uğratılanlardan oldular. |
İlyas Yorulmaz |
Musa ve Harun’u yalanladılar ve helak olanlardan oldular. |
İskender Ali Mihr |
Böylece ikisini de yalanladılar. Ve helâk edilenlerden oldular. |
Kadri Çelik |
Böylece onları yalanladılar ve yıkıma uğrayanlardan oldular. |
Muhammed Esed |
İşte böyle (diyerek) bu iki (elçiyi) yalanladılar ve böylece helak edilenlerin arasındaki yerlerini aldılar |
Mustafa İslamoğlu |
Böylece onları yalanladılar; bu yüzden de helake uğrayanlardan oldular. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Bu cihetle onları tekzîp ettiler de artık helâk olmuş olanlardan oldular. |
Ömer Öngüt |
Böylece onları yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular. |
Sadık Türkmen |
Ikisini de yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular. |
Seyyid Kutub |
Onları yalanladılar ve bu yüzden yok edildiler. |
Suat Yıldırım |
Böyle deyip onları yalancı saydılar. Kendileri de helâk edilenler gürûhuna dahil oldular. |
Süleyman Ateş |
Onları yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular. |
Şaban Piriş |
Bu sebeple onları yalanladılar da helak edilenlerden oldular. |
Tefhim-ul Kur'an |
Böylece onları yalanladılar ve yıkıma uğrayanlardan oldular. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İkisini de yalanladılar, böylece helâk edilenler arasına katıldılar. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So they accused them of falsehood, and they became of those who were destroyed. |