وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا ۖ وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِقُ بِالْحَقِّ ۚ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
Ve la nükellifü nefsen illa vüs’aha ve ledeyna kitabüy yentıku bil hakkı ve hüm la yuzlemun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve biz, hiç kimseye gücü, yetmeyeceği bir şey teklif etmeyiz ve katımızdadır gerçek olanı söyleyen kitap ve onlar, zulüm görmezler. |
Abdullah Parlıyan |
Biz hiç kimseye, gücünün üstünde yük yüklemeyiz ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır, herkesin yaptığı ve yapacağı, olduğu gibi onda tespit edilmiştir. Bu sebeple onlara, asla haksızlık edilmez. |
Adem Uğur |
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Ahmed Hulusi |
Hiçbir bilince kapasitesinin üstündekini teklif etmeyiz... Hak olarak açığa çıkan (her birimin yaratılış amacına göre hak ettiğini gösteren) BİLGİ vardır... Onlara haksızlık yapılmaz! |
Ahmet Varol |
Hiç kimseye güç yetirebileceğinden fazlasını yüklemeyiz. Bizim katımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Ali Bulaç |
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmazlar. |
Ali Fikri Yavuz |
Biz, herkese ancak güç ve takatı miktarınca teklif yaparız; (gücünün üstünde olan şeylerle sorumlu tutmayız). Katımızda (her kulun amelinin yazılı bulunduğu) bir kitab vardır; o, doğruyu söyler. Onlar zulme uğratılmazlar. |
Bayraktar Bayraklı |
Biz, herkesi ancak gücü oranında sorumlu tutarız. Katımızda hakikati konuşan bir kitap vardır, onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Bekir Sadak |
Biz herkese ancak gucunun yetecegi kadar yukleriz. Katimizda gercegi soyleyen bir kitap vardir; onlar haksizliga ugratilmazlar. |
Celal Yıldırım |
Herkese ancak gücü ve imkânı nisbetinde teklifte bulunuruz. Yanımızdaki kitap hakkı söyler ve onlar haksızlığa uğramazlar. |
Cemal Külünkoğlu |
Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda, doğruyu söyleyen (ve herkesin yaptıklarının kaydedildiği) bir kitap vardır. (Onun için) onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Diyanet İşleri |
Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar. |
Diyanet Vakfı |
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Edip Yüksel |
Bir kişiye ancak kapasitesi kadar yükleriz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Fizil-al il Kuran |
Biz herkese taşıyabileceği kadar yük yükleriz. Bizim katımızda, gerçeği olduğu gibi söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla haksızlık edilmez. |
Gültekin Onan |
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar. |
Harun Yıldırım |
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Hasan Basri Çantay |
Biz hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını teklif etmeyiz. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar. |
Hayrat Neşriyat |
(Biz) kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmayız ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır; onlar haksızlığa da uğratılmazlar. |
İbn-i Kesir |
Biz, hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitab vardır. Ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar |
İlyas Yorulmaz |
Biz bir nefse gücünün yetmediği hiçbir şeyi yüklemeyiz. Her nefsin yaptıklarının kayıtları bizim yanımızdadır. Hesap gününde bu kayıtlar gerçekleri konuştuğu için, hiçbir nefse haksızlık yapılmaz. |
İskender Ali Mihr |
Ve (hiç) kimseyi gücünün (kapasitesinin, yapabileceğinin) dışında (ötesinde) mükellef (sorumlu) tutmayız. Nezdimizde, hakkı söyleyen bir kitap (hayat filmi) vardır. Ve onlar zulmedilmezler. |
Kadri Çelik |
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar. |
Muhammed Esed |
Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda (insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda) gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; zira Bizim katımızda hakkı-hakikati olduğu gibi dile getiren bir kayıt tutulmaktadır sonuçta onlar asla zulme uğramayacaklar. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve Biz bir kimseye tâkatinden başka bir şey ile teklifte bulunmayız ve Bizim katımızda bir kitap vardır ki, hakkı söyler ve onlar zulmolunmazlar. |
Ömer Öngüt |
Biz hiç kimseye gücünün üstünde teklifte bulunmayız. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap (Levhi mahfuz) vardır ve onlara aslâ haksızlık edilmez. |
Sadık Türkmen |
Biz hiçkimseye kapasitesi/gücü dışında bir şey teklif etmeyiz! Ve katımızda, (herkesin) gerçeğini söyleyen/açıklayan bir kitap vardır ve onlara zulmedilmez. |
Seyyid Kutub |
Biz herkese taşıyabileceği kadar yük yükleriz. Bizim katımızda, gerçeği olduğu gibi söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla haksızlık edilmez. |
Suat Yıldırım |
Biz hiç kimseye takatinin üstünde yük yüklemeyiz. Nezdimizde gerçeği bildiren, insanların yaptıklarını tam tamına tesbit eden bir kitap vardır. Bundan ötürü asla haksızlığa uğratılmazlar. |
Süleyman Ateş |
Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir Kitap vardır. (Herkesin eylemleri onda tesbit edilmiştir), onlara asla haksızlık edilmez. |
Şaban Piriş |
Hiç kimseye gücünün üstünde görev yüklemeyiz. Yanımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla zulmedilmez. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Biz hiçbir benliğe yaratılış kapasitesinin üstünde görev yüklemeyiz. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
On no soul do We place a burden greater than it can bear before Us is a record which clearly shows the truth they will never be wronged. |
وَلَا ve lā |
ve | |
نُكَلِّفُ nukellifu |
biz teklif etmeyiz | ك ل ف |
نَفْسًا nefsen |
hiç kimseye | ن ف س |
إِلَّا illā |
başkasını | |
وُسْعَهَا vus’ǎhā |
gücünün yetiğinden | و س ع |
وَلَدَيْنَا veledeynā |
ve katımızda vardır | |
كِتَابٌ kitābun |
bir Kitap | ك ت ب |
يَنْطِقُ yenTiḳu |
söyleyen | ن ط ق |
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi |
gerçeği | ح ق ق |
وَهُمْ ve hum |
ve onlara | |
لَا lā |
asla | |
يُظْلَمُونَ yuZlemūne |
haksızlık edilmez | ظ ل م |