عَلَىٰ قَلْبِكَ لِتَكُونَ مِنَ الْمُنْذِرِينَ
Ala kalbike li tekune minel münzirın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Senin gönlüne, korkutanlardan olasın diye. |
Abdullah Parlıyan |
Senin kalbine ki, ey Muhammed! O’nunla uyaran kimselerden biri olasın. |
Adem Uğur |
Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, |
Ahmed Hulusi |
Senin kalbine (şuuruna) ki, (bu bilgiye dayalı olarak) uyarıcılardan olasın! |
Ahmet Varol |
Uyaranlardan olman için senin kalbine (indirdi). |
Ali Bulaç |
Uyarıcılardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmiştir). |
Ali Fikri Yavuz |
Korkutuculardan olasın diye, kalbine (indirdi)... |
Bayraktar Bayraklı |
Sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılardan olman için senin hafızana, kalbine indirip yerleştirdi. |
Bekir Sadak |
(193-19) 5 Apacik arap diliyle, uyaranlardan olman icin onu Cebrail senin kalbine indirmistir. |
Celal Yıldırım |
(193-194-195) Uyarıcılardan olasın diye Ruhu’l-emîn (Melek Cebrail) onu senin kalbine açık-seçik Arap diliyle indirmiştir. |
Cemal Külünkoğlu |
(193-195) (Ey Muhammed!) Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. |
Diyanet İşleri |
(193-195) Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. |
Diyanet Vakfı |
(193-195) (Resûlüm!) Onu Rûhu’l-emîn (Cebrail) uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, senin kalbine indirmiştir. |
Edip Yüksel |
Senin kalbine… Uyarıcılardan biri olasın diye. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Uyarıcılardan olasın diye senin kalbin üzerine; |
Fizil-al il Kuran |
Senin kalbine; uyarıcılardan biri olasın diye. |
Gültekin Onan |
Uyarıcılardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmiştir). |
Harun Yıldırım |
Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, |
Hasan Basri Çantay |
(193-194-195) Onu Ruuh-ul Emîn, inzâr edicilerden olasın diye, senin kalbine ma’nâsı açık Arabca bir dil ile indirmişdir. |
Hayrat Neşriyat |
(193-195) Onu Rûhu`l-Emîn (Cebrâîl), korkutuculardan olman için, apaçık Arabca bir lisân ile senin kalbine indirmiştir. |
İbn-i Kesir |
Senin kalbine ki uyarıcılardan olasın. |
İlyas Yorulmaz |
Uyarıcı elçilerden birisi olman için, vahyi kalbine indiren o dur. |
İskender Ali Mihr |
Nezirlerden (uyaranlardan) olman için senin kalbine. |
Kadri Çelik |
Uyarıp korkutuculardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmiştir). |
Muhammed Esed |
senin kalbine, ki (ey Muhammed, onunla) uyaran kimselerden biri olasın |
Mustafa İslamoğlu |
senin kalbine; ki (onunla) uyaran kimselerden biri olasın diye; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Senin kalbin üzerine, tâ ki, sen korkutuculardan olasın. |
Ömer Öngüt |
Senin kalbine indirmiştir ki, uyarıcılardan olasın. |
Sadık Türkmen |
Senin kalbine ki, uyarıcılardan olman için! |
Seyyid Kutub |
Senin kalbine; uyarıcılardan biri olasın diye. |
Suat Yıldırım |
(193-195) Onu Rûhu’l-emin, uyaran nebîlerden olman için, senin kalbine açık ve vazıh bir Arapça ile indirmiştir. |
Süleyman Ateş |
Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, |
Şaban Piriş |
Uyarıcılardan olman için senin kalbine |
Tefhim-ul Kur'an |
Uyarıcı korkutuculardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmiştir). |
Yaşar Nuri Öztürk |
Senin kalbine ki, uyarıcılardan olasın. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
To thy heart and mind, that thou mayest admonish. |