فَخَسَفْنَا بِهِ وَبِدَارِهِ الْأَرْضَ فَمَا كَانَ لَهُ مِنْ فِئَةٍ يَنْصُرُونَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُنْتَصِرِينَ

Fe hasefna bihı ve bidarihil erda fe ma kane lehu min fietiy yensurunehu min dunillahi ve ma kane minel müntesırın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Derken onu da, sarayını da yere geçirdik, Allah’tan başka ona yardım edecek bir topluluğa sâhip değildi ve kendisinin de kendisine bir yardımı dokunamadı.

Abdullah Parlıyan

Ve sonunda Kârûn’u da, sarayını da yerin dibine geçirdik. O’na Allah’a karşı yardım edecek bir kimse bulunmadı. Kendisinin de, kendisine bir yardımı dokunamadı.

Adem Uğur

Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Ahmed Hulusi

Nihayet onu (Karun’u) da onun mekânını da yerin dibine geçirdik! Allâh dûnunda ona yardım edecek birileri de yoktu... O kendini kurtaranlardan olmadı!

Ahmet Varol

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Ali Bulaç

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Ali Fikri Yavuz

Nihayet Karûn’u, hem de sarayı ile yere geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek bir cemaatı yoktu onun. Allah’ın azabından kendini kurtarıcılardan da olmadı.

Bayraktar Bayraklı

Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah`a karşı ona yardım edebilecek yandaşları da yoktu; o, kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Bekir Sadak

Sonunda, onu da, sarayini da yerin dibine gecirdik. Allah’a karsi ona yardim edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de degildi.

Celal Yıldırım

Biz Karun’u da, evini de yere geçirdik. Allah’a karşı ona yardımda bulunacak çevresi de olmadı. O da (bu durumda) kendine yardım edip savunabilenlerden değildi.

Cemal Külünkoğlu

Sonunda (yaptıkları yüzünden) biz onu da sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah`a karşı ona yardım edebilecek bir topluluk da olmadı (ve olamazdı da). O, kendisini kurtarabilecek durumda da değildi.

Diyanet İşleri

Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. Allah’a karşı ona yardım edebilecek adamları da yoktu. Kendisini savunup kurtarabileceklerden de değildi!

Diyanet Vakfı

Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Edip Yüksel

Onu eviyle birlikte yerin dibine geçirdik. ALLAH’ın dışında kendisine yardım edecek bir bölüğü yoktu; kazananlardan olmadı.

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek taraftarları olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Fizil-al il Kuran

Sonunda biz onu da sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Kendi kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Gültekin Onan

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Tanrı’ya karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Harun Yıldırım

Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Hasan Basri Çantay

Nihayet biz onu da, sarayını da yere geçiriverdik. Artık Allaha karşı kendisine yardım edecek hiçbir cemâati da yokdu onun. Bizzat kendisini müdâfaa edebileceklerden de değildi o.

Hayrat Neşriyat

Nihâyet, onu da sarayını da yere geçiriverdik; artık Allah`a karşı ona yardım edecek bir topluluk da olmadı. Kendi kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

İbn-i Kesir

Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah’a karşı kendisine yardım edebilecek kimsesi de yoktu. Bizzat kendisini koruyabileceklerden de değildi.

İlyas Yorulmaz

Karun’u ve evini yerin dibine batırdığımızda ona, Allah dan başka yardım eden hiçbir gurup olmadı. Zaten Karun da kendi kendine yardım edecek durumda değildi.

İskender Ali Mihr

Sonra, onu ve onun sarayını yere geçirdik. Onun Allah’tan başka yardım edecek bir (dost) grubu yoktu ve yardım edilenlerden olmadı.

Kadri Çelik

Sonunda onu da konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Muhammed Esed

Ve sonunda onu da, evini barkını da yere batırdık öyle ki, Allah’a karşı hiçbir şey, hiç kimse onun yardımına yetişmedi; pek tabii, kendi kendine yardım edebilecek durumda da değildi.

Mustafa İslamoğlu

Nihayet (Karun`u) da, onun evini barkını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah`tan başka hiç kimse onun yardımına yetişemezdi (ama ona Allah da yardım etmedi), zira yardımı hak edenlerden değildi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Derken onu konağı ile beraber yere geçirdik. Ve ona Allah’dan başka yardım eder bir cemaat bulunmadı ve kendisine yardım edeceklerden olmadı.

Ömer Öngüt

Nihayet Karun’u da sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah’a karşı kendisine yardım edebilecek kimsesi de yoktu. Kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Sadık Türkmen

Sonunda kendisini de sarayını da yerin dibine geçirdik! Allah’a karşı kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı. Ve kendi kendini kurtarabilecek kimselerden olmadığı gibi!

Seyyid Kutub

Sonunda biz onu da sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Kendi kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

Suat Yıldırım

Derken Biz onu da, sarayını da yerin dibine geçiriverdik. Ne yardımcıları Allah’a karşı kendisine yardım edip, onu kurtarabildi, ne de kendi kendisini savunabildi.

Süleyman Ateş

Nihâyet onu da, evini barkını da yere batırdık. Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Kendi kendini (savunup) kurtaranlardan da değildi.

Şaban Piriş

Karun’u da, sarayını da yerin dibine geçirdik. O’na, Allah’a karşı yardım edecek kimse de yoktu. Kendi kendini de kurtaramadı.

Tefhim-ul Kur'an

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Yaşar Nuri Öztürk

Nihayet, Karun’u da sarayını da yere geçirdik. Allah’a karşı kendisine yardım edecek yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım edebileceklerden de değildi.

Yusuf Ali (İngilizce)

Then We caused the earth to swallow up him and his house; and he had not (the least little) party to help him against Allah, nor could he defend himself.

KELİME KÖKLERİ
فَخَسَفْنَا
feḣasefnā
nihayet batırdık خ س ف
بِهِ
bihi
onu
وَبِدَارِهِ
ve bidārihi
ve evini barkını د و ر
الْأَرْضَ
l-erDe
yere ا ر ض
فَمَا
femā
كَانَ
kāne
olmadı ك و ن
لَهُ
lehu
onun
مِنْ
min
hiçbir
فِئَةٍ
fietin
topluluğu ف ا ي
يَنْصُرُونَهُ
yenSurūnehu
ona yardım edecek ن ص ر
مِنْ
min
دُونِ
dūni
karşı د و ن
اللَّهِ
llahi
Allah’a
وَمَا
ve mā
ve
كَانَ
kāne
değildi ك و ن
مِنَ
mine
-dan
الْمُنْتَصِرِينَ
l-munteSirīne
kendini kurtaranlar- ن ص ر