د و ن kökü Kur'an'da 144 defa geçmektedir.

AYETLER

NECM
53:58

دُونِ

dūni

başka

Onu Allah’ın dışında ortaya çıkaracak başka (hiçbir güç yoktur).

A'RAF
7:3

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Rabbinizden size indirilene uyun, O’ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz?

A'RAF
7:30

دُونِ

dūni

başka

Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı hak etti. Çünkü bunlar, Allah’ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar.

A'RAF
7:37

دُونِ

dūni

başkasına

Öyleyse, Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki "Allah’tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kafirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.

A'RAF
7:81

دُونِ

dūni

bırakıp

"Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz."

A'RAF
7:168

دُونَ

dūne

alçaktır

Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsünler.

A'RAF
7:194

دُونِ

dūni

başka

Allah’tan başka taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru iseniz, hemen onları çağırın da size icabet etsinler.

A'RAF
7:197

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

O’ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.

A'RAF
7:205

وَدُونَ

ve dūne

ve olmayan

Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma.

CIN
72:11

دُونَ

dūne

başkası (da)

"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."

CIN
72:22

دُونِهِ

dūnihi

ondan başka

De ki "Muhakkak beni Allah’tan (gelebilecek bir azaba karşı) hiç kimse asla kurtaramaz ve O’nun dışında asla bir sığınak da bulamam."

YASIN
36:23

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

"Ben, O’ndan başka İlahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler."

YASIN
36:74

دُونِ

dūni

başka

Yardım görürler umuduyla, Allah’tan başka İlahlar edindiler.

FURKAN
25:3

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan ayrı olarak

O’nun dışında, hiçbir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri yetmeyen birtakım ilahlar edindiler.

FURKAN
25:17

دُونِ

dūni

başka

Onları ve Allah’tan başka taptıklarını biraraya getirip toplayacağı ve "Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yoldan saptılar?" diyeceği gün;

FURKAN
25:18

دُونِكَ

dūnike

senden başka

Derler ki "Sen Yücesin; Senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını Sen meta verip yararlandırdın, öyle ki (Senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular."

FURKAN
25:55

دُونِ

dūni

başka

Allah’ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar. Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

FATIR
35:13

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbinizdir; mülk O’nundur. O’ndan başka taptıklarınız ise, ’bir çekirdeğin incecik zarına’ bile malik olamazlar.

FATIR
35:40

دُونِ

dūni

başka

De ki "Siz, Allah’ın dışında taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır? Ya da onların göklerde bir ortaklığı mı var? Yoksa Biz onlara bir kitap vermişiz de onlar bundan (dolayı) apaçık bir belge üzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan başkasını vadetmiyorlar.

MERYEM
19:17

دُونِهِمْ

dūnihim

onlarla arasına

Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril’i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.

MERYEM
19:48

دُونِ

dūni

başka

"Sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım."

MERYEM
19:49

دُونِ

dūni

başka

Böylelikle, onlardan ve Allah’tan başka taptıklarından kopup-ayrılınca ona İshak’ı ve (oğlu) Yakup’u armağan ettik ve her birini peygamber kıldık.

MERYEM
19:81

دُونِ

dūni

başka

Kendilerine güç (izzet) sağlasınlar diye, Allah’tan başka ilahlar edindiler.

ŞU'ARA
26:93

دُونِ

dūni

başkası

"Allah’ın dışında olan (ilah)lar; size yardımları dokunuyor mu, veya kendilerine yardımları oluyor mu?

NEML
27:24

دُونِ

dūni

bırakıp

"Onu ve kavmini, Allah’ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar."

NEML
27:43

دُونِ

dūni

başka

Allah’tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, inkar eden bir kavimdendi.

NEML
27:55

دُونِ

dūni

bırakıp

"Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz."

KASAS
28:23

دُونِهِمُ

dūnihimu

onların gerisinde

Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu. Dedi ki "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır." dediler.

KASAS
28:81

دُونِ

dūni

karşı

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

İSRA
17:2

دُونِي

dūnī

benden başka

Musa’ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları’na kılavuz kıldık.

İSRA
17:56

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

De ki "O’nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler.

İSRA
17:97

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O’nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, Biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız.

YUNUS
10:18

دُونِ

dūni

bırakıp

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve "Bunlar Allah Katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki "Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve Yücedir."

YUNUS
10:37

دُونِ

dūni

başkası tarafından

Bu Kur’an, Allah’tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak bu, önündekileri doğrulayan ve kitabı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.

YUNUS
10:38

دُونِ

dūni

başka

Yoksa "Bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? De ki "Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın."

YUNUS
10:66

دُونِ

dūni

başkalarına

Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar bile, şirk koştukları varlıklara ve güçlere (gerçekte) uymazlar. Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak ’zan ve tahminde bulunarak yalan söylemektedirler.’

YUNUS
10:104

دُونِ

dūni

başka

De ki "Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah’tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben, sizin hayatınıza son verecek olan Allah’a ibadet ederim. Ben, mü’minlerden olmakla emrolundum."

YUNUS
10:106

دُونِ

dūni

bırakıp

"Allah’tan başka, sana yararı da, zararı da olmayan(ilahlar)a tapma. Eğer sen (bunun aksini) yapacak olursan, bu durumda gerçekten zulmedenlerden olursun" (diye emrolundum.)

HUD
11:13

دُونِ

dūni

başka

Yoksa "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki "Haydi siz, yalan üzere uydurulmuş olarak onun benzeri on sûre getirin ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın."

HUD
11:20

دُونِ

dūni

başka

Bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah’tan başka velileri yoktur. Azap onlar için kat kat artırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

HUD
11:55

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

"O’nun dışındaki (tanrılardan). Artık siz bana, toplu olarak dilediğiniz tuzağı kurun, sonra bana süre tanımayın."

HUD
11:101

دُونِ

dūni

başka

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece Rabbinin emri geldiği zaman, Allah’ı bırakıp da taptıkları ilahları, onlara hiçbir şey sağlayamadı, ’helak ve kayıplarını’ arttırmaktan başka bir işe yaramadı.

HUD
11:113

دُونِ

dūni

başka

Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka velileriniz yoktur, sonra yardım göremezsiniz.

YUSUF
12:40

دُونِهِ

dūnihi

o’nu bırakıp

"Sizin Allah’tan başka taptıklarınız, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, Kendisi’nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."

EN'ÂM
6:51

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur’an’la) uyarıp-korkut; onlar için ondan başka ne velileri vardır ne şefaatçileri. Umulur ki korkup-sakınırlar.

EN'ÂM
6:56

دُونِ

dūni

başka

De ki "Ben, sizin Allah’tan başka tapmakta olduklarınıza tapmaktan nehyedildim." De ki "Ben sizin heva (istek ve tutku)larınıza uymam; yoksa bu durumda ben şaşırıp sapmış ve doğru yolu bulmamışlardan olurum."

EN'ÂM
6:70

دُونِ

dūni

başka

Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kur’an’la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah’tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azap vardır.

EN'ÂM
6:71

دُونِ

dūni

başka

De ki "Bize yararı ve zararı olmayan Allah’tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki "Hiç şüphesiz Allah’ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk."

EN'ÂM
6:108

دُونِ

dūni

başka

Allah’tan başka yalvarıp-yakardıklarına (taptıklarına) sövmeyin; sonra onlar da haddi aşarak bilmeksizin Allah’a söverler. İşte böyle, Biz her ümmete yaptıklarını süslü (çekici) gösterdik, sonra onların son varışları Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını onlara haber verecektir.

SAFFAT
37:23

دُونِ

dūni

başka

"Allah’tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün."

SAFFAT
37:86

دُونَ

dūne

bırakıp

"Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah’tan başka ilahlar istiyorsunuz?"

LOKMAN
31:11

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Bu, Allah’ın yaratmasıdır. Şu halde, O’nun dışında olanların yarattıklarını Bana gösterin. Hayır, zulmedenler, açıkça bir sapıklık içindedirler.

LOKMAN
31:30

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

İşte-böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz O’nun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır. Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür.

SEBE
34:22

دُونِ

dūni

başka

De ki "Allah’ın dışında (tanrı diye) öne sürdüklerinizi çağırın. Onların göklerde ve yerde bir zerre ağırlığınca bile (hiçbir şeye) güçleri yetmez; onların bu ikisinde hiçbir ortaklığı olmadığı gibi, O’nun bunlardan hiçbir destekçi olanı da yoktur.

SEBE
34:41

دُونِهِمْ

dūnihim

onlar değil

(Melekler) Derler ki "Sen Yücesin, bizim velimiz Sensin, onlar değil. Hayır, onlar cinlere tapıyordu ve çoğu onlara iman etmişlerdi."

ZÜMER
39:3

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah’ındır. O’ndan başka veliler edinenler (şöyle derler) "Biz, bunlara bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.

ZÜMER
39:15

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

"Siz, O’nun dışında dilediklerinize ibadet edin." De ki "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır. Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir."

ZÜMER
39:36

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Allah, kuluna yeterli değil mi? Seni O’ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur.

ZÜMER
39:38

دُونِ

dūni

başka

Andolsun, onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki "Gördünüz mü-haber verin; Allah’tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O’nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O’nun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi" De ki "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O’na tevekkül etsinler."

ZÜMER
39:43

دُونِ

dūni

başka

Yoksa Allah’tan başka şefaat ediciler mi edindiler? De ki "Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa?"

ZÜMER
39:45

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır. Oysa O’ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar.

MÜ'MIN
40:20

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Allah hak ile hükmeder. Oysa O’nu bırakıp taptıkları hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.

MÜ'MIN
40:66

دُونِ

dūni

başka

De ki "Bana apaçık belgeler gelince, sizin Allah’tan başka taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak menedildim ve alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."

MÜ'MIN
40:74

دُونِ

dūni

başkaları?

"Allah’ın dışında (taptıklarınız)." Dediler ki "Bizi bırakıp-kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz." İşte Allah, kafirleri böyle şaşırtıp-saptırır.

ŞURA
42:6

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Allah’ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin.

ŞURA
42:9

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Yoksa O’nun dışında birtakım veliler mi edindiler? İşte Allah; veli O’dur, ölüleri dirilten O’dur. O, herşeye güç yetirendir.

ŞURA
42:31

دُونِ

dūni

başka

Siz yeryüzünde (O’nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah’ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.

ŞURA
42:46

دُونِ

dūni

başka

Onların Allah’ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.

ZUHRUF
43:45

دُونِ

dūni

başka

Senden önce gönderdiğimiz elçilerimizden sor Biz, Rahman (olan Allah)ın dışında tapılacak birtakım ilahlar kıldık mı (hiç)?

ZUHRUF
43:86

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

O’nun dışında taptıkları şefaatte bulunmaya malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka.

CASIYE
45:10

دُونِ

dūni

başka

Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazandıkları şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamaz. Allah’tan başka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azap vardır.

AHKAF
46:4

دُونِ

dūni

başka

De ki "Gördünüz mü haber verin; Allah’tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin."

AHKAF
46:5

دُونِ

dūni

bırakıp da

Allah’ı bırakıp kıyamet gününe kadar kendisine icabet etmeyecek şeylere tapandan daha sapmış kimdir? Oysa onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.

AHKAF
46:28

دُونِ

dūni

başka

Bu durumda, Allah’ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (yalancı ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurduklarıdır.

AHKAF
46:32

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

"Kim Allah’a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah’ı aciz bırakacak değildir ve onun O’ndan başka) velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler."

KEHF
18:14

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başkasına

Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir; İlah olarak biz O’ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeğin dışına çıkarız."

KEHF
18:15

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

"Şunlar, bizim kavmimizdir; O’ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?"

KEHF
18:26

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

De ki "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O’nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O’nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz."

KEHF
18:27

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Sana Rabbinin kitabından vahyedileni oku. O’nun sözlerini değiştirici yoktur ve O’nun dışında kesin olarak bir sığınacak (makam) bulamazsın.

KEHF
18:43

دُونِ

dūni

başka

Allah’ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.

KEHF
18:50

دُونِي

dūnī

benden ayrı olarak

Hani meleklere "Adem’e secde edin" demiştik; İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.

KEHF
18:58

دُونِهِ

dūnihi

ondan başka

Senin Rabbin rahmet sahibi (ve) bağışlayıcıdır. Eğer, kazandıklarından dolayı onları (azapla) yakalasaydı, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır.

KEHF
18:90

دُونِهَا

dūnihā

ona (güneşe) karşı

Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

KEHF
18:93

دُونِهِمَا

dūnihimā

onların dışında

İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.

KEHF
18:102

دُونِي

dūnī

benden ayrı olarak

İnkar edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız.

NAHL
16:20

دُونِ

dūni

başka

Allah’tan başka yakardıkları hiçbir şeyi yaratamazlar, üstelik onlar yaratılıp durmaktadırlar.

NAHL
16:35

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Şirk koşmakta olanlar dediler ki "Eğer Allah dileseydi, O’nun dışında hiçbir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O’nsuz hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde elçilere düşen apaçık bir tebliğden başkası mı?

NAHL
16:35

دُونِهِ

dūnihi

O’nsuz

Şirk koşmakta olanlar dediler ki "Eğer Allah dileseydi, O’nun dışında hiçbir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O’nsuz hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde elçilere düşen apaçık bir tebliğden başkası mı?

NAHL
16:73

دُونِ

dūni

başka

Allah’ın dışında, kendileri için göklerden ve yerden hiçbir rızka, hiçbir şeye malik olmayan ve buna güçleri yetmeyen şeylere mi tapıyorlar?

NAHL
16:86

دُونِكَ

dūnike

senden başka

O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman "Rabbimiz, Seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler. (Onlar da bunlara) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye sözü (geri çevirip) fırlatacaklar.

NUH
71:25

دُونِ

dūni

başka

Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah’ın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.

ENBIYA
21:24

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Yoksa O’ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki "Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri (kitabı) ve benden öncekilerin de zikri." Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çeviriyorlar.

ENBIYA
21:29

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Onlardan her kim "Gerçekten ben, O’nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, bu durumda Biz onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri Biz böyle cezalandırırız.

ENBIYA
21:43

دُونِنَا

dūninā

bize

Yoksa Bize karşı kendilerini, engelleyerek koruyabilecek ilahları mı var? Onların kendi nefislerine bile yardıma güçleri yetmez ve onlar Bizden yakınlık bulamazlar.

ENBIYA
21:66

دُونِ

dūni

bırakıp da

Dedi ki "O halde, Allah’ı bırakıp da sizlere yararı olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi tapıyorsunuz?"

ENBIYA
21:67

دُونِ

dūni

dışında

"Yuh size ve Allah’tan başka taptıklarınıza. Siz yine de akıllanmayacak mısınız?"

ENBIYA
21:82

دُونَ

dūne

başka

Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik.

ENBIYA
21:98

دُونِ

dūni

başka

Gerçekten siz de, Allah’ın dışında taptıklarınız da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksınız.

MÜ'MINUN
23:63

دُونِ

dūni

başka

Hayır, onların kalpleri bundan dolayı bir gaflet içindedir. Üstelik onların, bunun dışında yapmakta oldukları (birtakım şeyler) vardır; onlar bunun için çalışmaktadırlar.

SECDE
32:4

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O’nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?

SECDE
32:21

دُونَ

dūne

ayrı olarak

Andolsun, Biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azapdan önce, yakın (dünyevi) azaptan da taddıracağız.

TUR
52:47

دُونَ

dūne

başka

Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azap vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar.

MÜLK
67:20

دُونِ

dūni

dışında

Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler.

ANKEBUT
29:17

دُونِ

dūni

başka

"Siz yalnızca Allah’tan başka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah’tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah’ın Katında arayın, O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Siz O’na döndürüleceksiniz."

ANKEBUT
29:17

دُونِ

dūni

başka

"Siz yalnızca Allah’tan başka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah’tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah’ın Katında arayın, O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Siz O’na döndürüleceksiniz."

ANKEBUT
29:22

دُونِ

dūni

başka

Siz yerde ve gökte (Allah’ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah’ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.

ANKEBUT
29:25

دُونِ

dūni

bırakıp

(İbrahim) Dedi ki "Siz gerçekten, Allah’ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur."

ANKEBUT
29:41

دُونِ

dūni

başka

Allah’ın dışında başka veliler edinenlerin örneği, kendine ev edinen örümcek örneğine benzer. Gerçek şu ki, evlerin en dayanıksız olanı örümcek evidir; bir bilselerdi.

ANKEBUT
29:42

دُونِهِ

dūnihi

kendisinden başka

Allah, Kendi dışında hangi şeye taptıklarını şüphesiz bilir. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

RA'D
13:11

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

O’nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah’ın emriyle gözetip-korumaktadırlar. Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip-bozmaz. Allah bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onu geri çevirmeye hiçbir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O’ndan başka bir veli yoktur.

RA'D
13:14

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O’na (olan)dır. Onların Allah’tan başka çağırdıkları ise, onlara hiçbir şeyle cevab veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. İnkar edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir.

RA'D
13:16

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

De ki "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki "Allah’tır." De ki "Öyleyse, O’nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki "Hiç görmeyen (a’ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah’a, O’nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki "Allah, herşeyin Yaratıcısı’dır ve O, tektir, kahredici olandır."

HAC
22:12

دُونِ

dūni

ayrı olarak

Allah’tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.

HAC
22:62

دُونِهِ

dūnihi

O’ndan başka

İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta Kendisi’dir. O’nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür.

HAC
22:71

دُونِ

dūni

dışında

Onlar, Allah’ı bırakıp da (Allah’ın) kendisine bir delil indirmediği ve haklarında (hiçbir) bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar. Zulmedenler için hiçbir yardımcı yoktur.

HAC
22:73

دُونِ

dūni

başka

Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah’ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de.

RAHMAN
55:62

دُونِهِمَا

dūnihimā

ikisinden başka

Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var.

BAKARA
2:23

دُونِ

dūni

başka

Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’an)’dan şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın.

BAKARA
2:94

دُونِ

dūni

başkasının

De ki "Eğer Allah Katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin."

BAKARA
2:107

دُونِ

dūni

başka

(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.

BAKARA
2:165

دُونِ

dūni

başka

İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını ’eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi.

ENFAL
8:60

دُونِهِمْ

dūnihim

onların dışında

Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah’ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size ’eksiksiz olarak ödenir’ ve siz haksızlığa uğratılmazsınız.

ÂL-I İMRAN
3:28

دُونِ

dūni

bırakıp

Mü’minler, mü’minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah’tan hiçbir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah, sizi Kendisi’nden sakındırır. Varış Allah’adır.

ÂL-I İMRAN
3:64

دُونِ

dūni

başka

De ki "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız."

ÂL-I İMRAN
3:79

دُونِ

dūni

bırakıp

Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara "Allah’ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz" (deme görevindedir.)

ÂL-I İMRAN
3:118

دُونِكُمْ

dūnikum

kendinizden başkasını

Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz.

CUM'A
62:6

دُونِ

dūni

başka olarak

De ki "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Allah’ın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız, şu halde ölümü temenni edin; eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın)."

AHZAB
33:17

دُونِ

dūni

başka

De ki "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah’tan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah’ın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar.

AHZAB
33:50

دُونِ

dūni

dışında

Ey Peygamber, gerçekten Biz sana ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini ve Allah’ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirleri)nden sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık; bir de, kendisini peygambere hibe eden ve peygamberin kendisini almak istediği mü’min bir kadını da, -mü’minler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere- (senin için helal kıldık). Biz, kendi eşleri ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) konusunda onlar (mü’minler) üzerine neyi farz kıldığımızı bildik (size bildirdik). Böylelikle senin için hiçbir güçlük olmasın. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

NISA
4:48

دُونَ

dūne

başkasını

Gerçekten, Allah, Kendisi’ne şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur.

NISA
4:116

دُونَ

dūne

başka

Hiç şüphesiz, Allah, Kendisi’ne şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.

NISA
4:117

دُونِهِ

dūnihi

O’nu bırakıp da

Onlar, O’nu bırakıp da (birtakım) dişilere taparlar. Onlar o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar.

NISA
4:119

دُونِ

dūni

yerine

Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim." Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır.

NISA
4:123

دُونِ

dūni

başka

Ne sizin kuruntularınızla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularıyla değil. Kim kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah’tan başka bir veli (dost) ve bir yardımcı bulamaz.

NISA
4:139

دُونِ

dūni

bırakıp

Onlar, mü’minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. ’Kuvvet ve onuru (izzeti)’ onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, ’bütün kuvvet ve onur,’ Allah’ındır.

NISA
4:144

دُونِ

dūni

bırakıp

Ey iman edenler, mü’minleri bırakıp kafirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah’a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?

NISA
4:173

دُونِ

dūni

başka

Ama iman edenler ve salih amellerde bulunanlar, onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara Kendi fazlından ekleyecektir de. Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azapla azaplandıracaktır ve kendileri için Allah’tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.

FETIH
48:27

دُونِ

dūni

başka

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram’a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.

MAIDE
5:76

دُونِ

dūni

bırakıp

De ki "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah’tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir."

MAIDE
5:116

دُونِ

dūni

başka

Allah "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah’ı bırakarak iki İlah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka Sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sende olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen."

MÜMTEHINE
60:4

دُونِ

dūni

başka

İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır. Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki "Biz, sizlerden ve Allah’ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkar ettik. Sizinle aramızda, siz Allah’a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir." Ancak İbrahim’in babasına "Sana bağışlanma dileyeceğim, ama Allah’tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm yetmez." demesi hariç. "Ey Rabbimiz, biz Sana tevekkül ettik ve ’içten Sana yöneldik.’ Dönüş Sanadır."

TEVBE
9:16

دُونِ

dūni

başkasını

Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ’bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

TEVBE
9:31

دُونِ

dūni

ayrı

Onlar, Allah’ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih’i de. Oysa onlar, tek olan bir İlah’a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O’ndan başka İlah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.

TEVBE
9:116

دُونِ

dūni

başka

Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.