لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى ۖ وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ
Ley yedurruküm illa eza ve iy yükatiluküm yüvellukümül edbara sümme la yünsarun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlar size hiçbir sûretle zarar veremezler, ancak incitirler sizi. Onlara bir tek yardımcı bile bulunmaz. |
Abdullah Parlıyan |
Bu bize de kitap verildi diyen Yahudi ve Hıristiyanlar gelip geçici iftira ve bozgunculuk gibi hafif eziyetler dışında size hiç bir şekilde kökten imha ve galibiyet gibi bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Adem Uğur |
Onlar (ehl-i kitap) size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Ahmed Hulusi |
(Onlar) size eziyet etmekten başka zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonrasında yardım da edilmez. |
Ahmet Varol |
Size rahatsızlık vermekten başka bir zarar dokunduramazlar. Sizinle çarpışacak olsalar arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra bir yerden yardım da göremezler. |
Ali Bulaç |
Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Ali Fikri Yavuz |
(Ey müslümanlar) Yahudiler size eziyyet vermekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra, kendilerine yardım da yapılmaz. |
Bayraktar Bayraklı |
Yoldan çıkan kitap ehli, size incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Bekir Sadak |
Onlar incitmekten baska size bir zarar veremezler. Sizinle savasa koyulurlarsa, geri donup kacarlar. Sonra kendilerine yardim da edilmez. |
Celal Yıldırım |
Onlar size, incitmekten başka elbette bir zarar veremezler; sizinle savaşırlarsa arka çevirip kaçarlar; sonra yardım da edilmezler. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ey inananlar!) Onlar size, incitmekten başka elbette bir zarar veremezler. Sizinle savaşacak olurlarsa da geri dönüp kaçarlar; sonra onlara yardım da edilmez. |
Diyanet İşleri |
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez. |
Diyanet Vakfı |
Onlar (ehl-i kitap) size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Edip Yüksel |
Size hakaretten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa dönüp kaçarlar; kendilerine yardım da edilmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Fizil-al il Kuran |
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşa girişirlerse arkaya dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım eden de bulunmaz. |
Gültekin Onan |
Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Harun Yıldırım |
Size eziyetten başka asla bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa size arka çevirirler; sonra yardım olunmazlar. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar size ezadan başka asla bir zarar yapamazlar. Eğer sizinle muhaarebe ederlerse size arkalarını dönüb kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Hayrat Neşriyat |
Onlar size, eziyetten başka aslâ bir zarar veremezler. Hem sizinle savaşırlarsa, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım (da) edilmez. |
İbn-i Kesir |
İncitmekten başka size herhangi bir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar bile geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
İlyas Yorulmaz |
Onlar size sıkıntı vermekten başka zarar veremezler. Eğer sizinle birlikte savaşacak olsalar, size arkalarını döner (kaçar) lardı. Sonra onlara yardım da edilmez. |
İskender Ali Mihr |
Onlar size ezadan başka asla bir zarar veremezler. Ve eğer sizinle savaşırlarsa, size arkalarına dönüp kaçarlar.Sonra onlar, yardım da olunmazlar. |
Kadri Çelik |
Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Muhammed Esed |
(Fakat) bunlar size gelip geçici ezadan başka bir zarar veremezler ve eğer size karşı savaşa girseler bile hemen arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Mustafa İslamoğlu |
onlar size, geçici eziyet vermenin dışında, kalıcı hiç bir zarar veremezler; sizinle savaşacak olsalar arkalarını dönüp kaçarlar Sonra onlara yardım da ulaşmaz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Size ezadan başka bir zarar veremezler. Ve eğer sizinle savaşta bulunurlarsa size arka çevirir kaçarlar. Sonra yardım da olunmazlar. |
Ömer Öngüt |
Onlar incitmekten başka size herhangi bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girişecek olsalar bile, arkalarına dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Sadık Türkmen |
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez. |
Seyyid Kutub |
Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşa girişirlerse arkaya dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım eden de bulunmaz. |
Suat Yıldırım |
Onlar size hiçbir zarar veremezler, olsa olsa incitirler. Sizinle savaşacak olurlarsa, arkalarını dönüp kaçarlar. Kendilerine yardım eden de bulunmaz. |
Süleyman Ateş |
Size eziyetten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar bile, size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez. |
Şaban Piriş |
Onlar, size eziyetin dışında asla zarar veremeyeceklerdir. Eğer sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Biraz eziyet dışında size asla zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa size sırtlarını dönerler. Sonra onlara yardım da edilmez. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
They will do you no harm, barring a trifling annoyance; if they come out to fight you, they will show you their backs, and no help shall they get. |
لَنْ len |
||
يَضُرُّوكُمْ yeDurrūkum |
size zarar veremezler | ض ر ر |
إِلَّا illā |
dışında | |
أَذًى eƶen |
incitme | ا ذ ي |
وَإِنْ ve in |
eğer | |
يُقَاتِلُوكُمْ yuḳātilūkum |
sizinle savaşsalar (bile) | ق ت ل |
يُوَلُّوكُمُ yuvellūkumu |
size dönüp kaçarlar | و ل ي |
الْأَدْبَارَ l-edbāra |
arkalarını | د ب ر |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
لَا lā |
||
يُنْصَرُونَ yunSarūne |
onlara yardım da edilmez | ن ص ر |