وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ
Ve fedeynahü bi zibhın azıym
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onun yerine, kesilmek üzere büyük bir koç ihsân ettik. |
Abdullah Parlıyan |
Biz kurban edeceği oğluna bedel, büyük bir kurban koç verdik. |
Adem Uğur |
Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. |
Ahmed Hulusi |
Ona, bedel olarak çok büyük kurban verdik. |
Ahmet Varol |
Kurban edilecek yaşa gelmiş bir kurban kesme sorumluluğu karşılığında oğlunu kurban edilmekten kurtardık. |
Ali Bulaç |
Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. |
Ali Fikri Yavuz |
(Oğlunu kesmeğe karşılık) ona büyük bir kurbanlık, (semiz koç) fidye verdik. |
Bayraktar Bayraklı |
Biz ona kurtuluş bedeli olarak büyük bir kurban verdik. |
Bekir Sadak |
Ona fidye olarak buyuk bir kurbanlik verdik. |
Celal Yıldırım |
Ve onun yerine fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. |
Cemal Külünkoğlu |
(106-107) “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandı.” Ona (imtihanı kazanmasına karşılık) fidye olarak büyük bir kurban verdik. |
Diyanet İşleri |
Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık. |
Diyanet Vakfı |
(107-111) Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık İbrahim’e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır. |
Edip Yüksel |
Ve biz ona fidye olarak büyük bir kurban verdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. |
Fizil-al il Kuran |
Ona fidye olarak büyük bir kurban verdik. |
Gültekin Onan |
Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. |
Harun Yıldırım |
Fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik. |
Hasan Basri Çantay |
Ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. |
Hayrat Neşriyat |
Ve (oğluna bedel) ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. |
İbn-i Kesir |
Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. |
İlyas Yorulmaz |
Fidye olarak ona büyük bir kesimlik kurban verdik. |
İskender Ali Mihr |
Ve ona büyük bir kurbanı fidye (oğluna karşı bedel olarak) verdik. |
Kadri Çelik |
Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. |
Muhammed Esed |
Ve fidye olarak o’na büyük bir kurban verdik, |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Biz ona fidye olarak muhteşem bir kurban verdik; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve O’na bir büyük kurbanlık bedel verdik. |
Ömer Öngüt |
Biz oğluna bedel olarak ona büyük bir kurbanlık verdik. |
Sadık Türkmen |
Fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik. |
Seyyid Kutub |
Ona fidye olarak büyük bir kurban verdik. |
Suat Yıldırım |
Oğluna bedel ona büyük bir kurbanlık verdik. |
Süleyman Ateş |
Ve fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik. |
Şaban Piriş |
Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık koç vermiştik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And We ransomed him with a momentous sacrifice |