إِذْ عُرِضَ عَلَيْهِ بِالْعَشِيِّ الصَّافِنَاتُ الْجِيَادُ
İz urida aleyhi bil aşiyyis safinatül ciyad
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Hani ona, üç ayağının üstünde duran ve ön ayaklarından birini büküp tırnağını yere dayayan yürük atlar arzedilmişti öğleden sonra. |
Abdullah Parlıyan |
Hani akşama doğru Süleyman’a üç ayağının üstünde duran ve ön ayaklarından birini büküp, tırnağını yere dayayan, savaş için koşu atları önüne getirilmişti de; |
Adem Uğur |
Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu. |
Ahmed Hulusi |
Hani Ona akşam olurken üç ayağı üzere durup bir ayağını tırnak üzere diken (görkemli), iyi cins koşu atları arzolunmuştu. |
Ahmet Varol |
Hani ona akşam üstü safkan, yağız koşu atları gösterilmişti. |
Ali Bulaç |
Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. |
Ali Fikri Yavuz |
Hani ona öğleden sonra, saf-kan meşhur koşucu atlar arz olundukda, |
Bayraktar Bayraklı |
Ona bir akşamüstü, üç ayak üzerine duran, soylu atlar sunulmuştu. |
Bekir Sadak |
Ona bir aksam ustu, calimli, cins kosu atlari sunulmustu. |
Celal Yıldırım |
Hani akşama doğru ona, durdukları zaman sakin, koştukları zaman sür’atli iyi cins koşu atları gösterilmişti. |
Cemal Külünkoğlu |
Hani akşamüstü kendisine bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üçayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. |
Diyanet İşleri |
Hani ona akşamüstü bir ayağını tırnağı üstüne dikip üç ayağının üzerinde duran çalımlı ve soylu atlar sunulmuştu. |
Diyanet Vakfı |
Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu. |
Edip Yüksel |
Bir akşam, ona güzel koşu atları sunulmuştu. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Hani kendisine bir zaman akşam üstü iyi cins ve rahvan atlar gösterilmişti. |
Fizil-al il Kuran |
Ona bir akşam üstü, çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu. |
Gültekin Onan |
Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan yağız atlar sunulmuştu. |
Harun Yıldırım |
Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu. |
Hasan Basri Çantay |
Hani ona öğleden sonra bir ayağını tırnağı üstüne dikib üç ayağının üzerinde duran sür’atli koşu atları gösterilmişdi de, |
Hayrat Neşriyat |
Hani ona bir ikindi sonrası, (bir ayağını tırnağı üzerine kaldırıp diğer) üç ayağı üzerinde duran ve sür`atli koşan atlar arz edilmişti. |
İbn-i Kesir |
Hani ona bir akşam, çalımlı ve cins koşu atları sunulmuştu. |
İlyas Yorulmaz |
Akşam vakti, koşulmuş güzel atlar ona getirildiklerinde. |
İskender Ali Mihr |
Ona bir akşam vakti, koşmaya hazır, iyi cins atlar sunulmuştu. |
Kadri Çelik |
Hani akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerinde durup bir ayağını tırnağının üzerine diken (çalımlı ve safkan) atlar sunulmuştu. |
Muhammed Esed |
(Ve) akşama doğru soylu koşu atları önüne getirildiğinde (bile), |
Mustafa İslamoğlu |
Hani, gün batımına doğru kendisine soylu ve favori atlar sunulmuştu da, |
Ömer Nasuhi Bilmen |
O vakti ki, O’na süratle yürür durur hâlis atlar, öğleden sonra gösterilmişti. |
Ömer Öngüt |
Ona bir akşam üstü, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken, çalımlı safkan koşu atları sunulmuştu. |
Sadık Türkmen |
Hani, safkan koşu atları öğleden sonra ona sunulmuştu. |
Seyyid Kutub |
Ona bir akşam üstü, çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu. |
Suat Yıldırım |
Hani bir gün ikindi vakti ona, durduğunda sakin, koştuğu zaman ise süratli safkan koşu atları gösterilmişti. |
Süleyman Ateş |
Akşam üstü kendisine sâfin (görkemli) hızlı koşan (sâf kan Arap) atları gösterilmişti. |
Şaban Piriş |
Bir akşam üzeri ona safkan koşu atları sunulmuştu. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Akşam üstü kendisine, üç ayak üzerine basıp bir ayağını tırnak üstüne diken safkan koşu atları sunulmuştu. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Behold, there were brought before him, at eventide coursers of the highest breeding, and swift of foot; |