← MÜ'MIN 40:6 →

İşte böylece Rabbinin verdiği hüküm, kâfirlere hak oldu Şüphe yok ki onlar, cehennemliktir.

"Onlar cehennemliktir" sözü yerini bulmuş oldu.

İnkâr edenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.

Böylece hakikat bilgisini inkâr edenler hakkında "Onlar Nâr (ateş - radyasyon ortamı) ehlidir" diye Rabbinin sözü gerçekleşti.

’Onlar ateş halkıdırlar’ sözü gerçekleşmiş oldu.

Senin Rabbinin kafirler üzerindeki "Gerçekten onlar ateşin halkıdır" sözü böylece hak oldu.

İşte peygamberleri tekzib edenlere, Rabbinin azab vaadi böylece vacib oldu. Onlar cehennemliktirler.

İnkâr edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü, böylece gerçekleşti.

Inkar edenlerin cehennemlik olduklarina dair Rabbinin sozu boylece gerceklesti.

Böylece inkarcıların Cehennemlik oldukları hakkındaki Rabbin sözü gerçekleşti.

Böylece Rabbinin, hakikati inkâra şartlanmış olanlar hakkındaki, “Onlar cehennemliklerdir” sözü gerçekleşti.

Böylece Rabbinin, inkâr edenler hakkındaki, "Onlar cehennemliklerdir" sözü gerçekleşmiş oldu.

İnkâr edenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.

Efendinin, "Onlar cehennemin halkıdır" diye inkârcılar hakkında verdiği sözü böylece gerçekleşir.

İşte o nankörlük eden kâfirlere Rabbinin (azab) sözü öyle hak oldu. Onlar, mutlaka cehennemliktirler.

İnkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabb’inin sözü böylece gerçekleşti.

Senin rabbinin küfredenler üzerindeki "Gerçekten onlar ateşin halkıdır" sözü böylece hak oldu.

İnkâr edenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.

Kâfirlere karşı Rabbinin, onları muhakkak ateş yârânı oldukları (na âid bulunan), sözü işte böyle tahakkuk etmişdir.

Böylece Rabbinin, inkâr edenler üzerine `Şübhesiz onlar, ateş ehlidirler` sözü hak oldu.

Böylece küfredenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbının sözü gerçekleşti.

İşte böylece, Rabbinin sözü, doğruları inkâr edenler üzerine gerçekleşmiş ve onlar ateşin içine gireceklerden olmuşlardır.

Ve işte böylece Rabbinin "onların mutlaka (muhakkak) ateş ehli olduğu" sözü, kâfirlerin üzerine hak oldu.

Rabbinin küfre sapanlar üzerindeki, "Şüphesiz onlar ateş ehlidir" sözü böylece gerçekleşmiş oldu.

Böylece hakikati inkara şartlanmış olanlar hakkındaki Rabbinin sözü gerçekleşecektir. Onlar kendilerini (cehennem) ateşinde bulacaklardır.

İşte Rabbinin inkarda direnen kimseler hakkındaki sözü böyle gerçekleşmiştir; elbet onlar ateş yoldaşıdırlar.

İşte öylece Rabbinin kelimesi, kâfir olanların üzerine hak olmuştur. Şüphe yok ki onlar, ateş yârânıdırlar.

Kâfirlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşmişti.

Işte böylece; kula kulluk edenler üzerine, Rabbinin sözü gerçekleşti/yerini buldu "Şüphesiz onlar ateş halkıdırlar!"

İnkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabb’inin sözü böylece gerçekleşti.

İnkârcıların cehennemlik olduklarına dair Rabbinin hükmü böylece kesinleşti.

Böylece Rabbinin inkâr edenler hakkındaki "Onlar ateş halkıdır" sözü yerini bulmuş oldu.

Rabbinin, kafirler aleyhindeki "onlar ateş ehlidir." hükmü işte böyle gerçekleşmiştir.

Senin Rabbinin kâfirler üzerindeki «Gerçekten onlar ateşin halkıdır» sözü böylece hak oldu.

İşte böyle! Rabbinin, nankörlüğe sapanlar hakkındaki, "onlar ateş yâranıdır" sözü tam gerçekleşti.

Thus was the Decree of thy Lord proved true against the Unbelievers; that truly they are Companions of the Fire!