ص ح ب kökü Kur'an'da 108 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:17

أَصْحَابَ

eSHābe

sahiplerine

Gerçek şu ki, Biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti (erkenden ve kimseye haber vermeden) onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair and içmişlerdi.

KALEM
68:48

كَصَاحِبِ

keSāHibi

sahibi gibi (Yunus)

Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu.

MÜDDESIR
74:31

أَصْحَابَ

eSHābe

muhafızları

Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını Kendisi’nden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.

MÜDDESIR
74:39

أَصْحَابَ

eSHābe

adamları

Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) hariç.

TEKVIR
81:22

صَاحِبُكُمْ

SāHibukum

arkadaşınız

Sizin sahibiniz bir deli değildir.

FIL
105:1

بِأَصْحَابِ

bieSHābi

sahiplerine

Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi?

NECM
53:2

صَاحِبُكُمْ

SāHibukum

arkadaşınız

Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı.

ABESE
80:36

وَصَاحِبَتِهِ

ve SāHibetihi

ve eşi(nden)

Eşinden ve çocuklarından,

BÜRUC
85:4

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

Kahrolsun Ashab-ı Uhdud

KAF
50:12

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve halkı

Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semud (kavmi) de yalanladı.

KAF
50:14

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve halkı

Eyke halkı ve Tubba’ kavmi de. Hepsi elçileri yalanladı; böylece Benim tehdidim (onların üzerine) hak oldu.

BELED
90:18

أَصْحَابُ

eSHābu

adamlarıdır

İşte bunlar, sağ yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meymene).

BELED
90:19

أَصْحَابُ

eSHābu

adamlarıdır

Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meş’eme).

KAMER
54:29

صَاحِبَهُمْ

SāHibehum

bir arkadaşlarını

Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp ’hayvanı ayağından biçip yere devirdi.’

KAMER
54:48

يُسْحَبُونَ

yusHabūne

sürüklenecekler

Ateşin içinde yüzükoyun sürüklenecekleri gün cehennemin dokunuşunu tadın" (denecek)

SAD
38:13

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve halkı

Semud, Lut kavmi ile Eyke halkı da. İşte onlar (Allah’a karşı isyanda birleşen ve güç toplayan) fırkalar(dı).

A'RAF
7:36

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.

A'RAF
7:42

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.

A'RAF
7:44

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler "Bize Rabbimiz’in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir "Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun."

A'RAF
7:44

أَصْحَابَ

eSHābe

halkına

Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler "Bize Rabbimiz’in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir "Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun."

A'RAF
7:46

أَصْحَابَ

eSHābe

halkına

İki taraf arasında bir engel ve burçlar (A’raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanıyan adamlar vardır. Cennete gireceklere "Selam size" derler, ki bunlar, henüz girmeyen fakat (girmeyi) ’şiddetle arzu edip umanlardır.’

A'RAF
7:47

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı

Gözleri cehennem halkından yana çevrilince "Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma" derler.

A'RAF
7:48

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki "Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı."

A'RAF
7:50

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Ateşin halkı cennet halkına seslenir "Bize biraz sudan ya da Allah’ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır."

A'RAF
7:50

أَصْحَابَ

eSHābe

halkına

Ateşin halkı cennet halkına seslenir "Bize biraz sudan ya da Allah’ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır."

A'RAF
7:57

سَحَابًا

seHāben

bulutları

Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız.

A'RAF
7:184

بِصَاحِبِهِمْ

biSāHibihim

arkadaşlarında

Sahiplerinde (ya da arkadaşları olan peygamberde) delilikten hiçbir şey olmadığını düşünmüyorlar mı? O, apaçık bir uyarıcıdan başkası değildir.

CIN
72:3

صَاحِبَةً

SāHibeten

Elbette, Rabbimiz’in şanı Yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."

YASIN
36:13

أَصْحَابَ

eSHābe

halkını

Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver; hani oraya elçiler gelmişti.

YASIN
36:55

أَصْحَابَ

eSHābe

halkı

Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, ’sevinç ve mutluluk dolu’ bir meşguliyet içindedirler.

FURKAN
25:24

أَصْحَابُ

eSHābu

halkının

O gün, cennet halkının kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer çok daha güzeldir.

FURKAN
25:38

وَأَصْحَابَ

ve eSHābe

ve halkını

Ad’ı, Semud’u, Ress halkını ve bunlar arasında birçok nesilleri (yok ettik).

FATIR
35:6

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı-

Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmağa çağırır.

FATIR
35:9

سَحَابًا

seHāben

bir bulut

Allah, rüzgarları gönderir, onlar da bulutu kaldırır, böylece Biz onu ölü bir beldeye sürükleriz, onunla, yeri ölümünden sonra diriltiriz. İşte (ölümden sonra) dirilip- yayılma da böyledir.

TA-HA
20:135

أَصْحَابُ

eSHābu

sahipleri

De ki "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."

VAKI'A
56:8

فَأَصْحَابُ

feeSHābu

adamları

İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene".

VAKI'A
56:8

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene".

VAKI'A
56:9

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

adamları

"Ashab-ı Meş’eme" ne (mutsuz ve uğursuzdur o) "Ashab-ı Meş’eme".

VAKI'A
56:9

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

"Ashab-ı Meş’eme" ne (mutsuz ve uğursuzdur o) "Ashab-ı Meş’eme".

VAKI'A
56:27

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve adamları

"Ashab-ı Yemin", ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin."

VAKI'A
56:27

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

"Ashab-ı Yemin", ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin."

VAKI'A
56:38

لِأَصْحَابِ

lieSHābi

adamları için

"Ashab-ı Yemin" olanlar için.

VAKI'A
56:41

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve adamları

"Ashab-ı Şimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ı Şimal."

VAKI'A
56:41

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

"Ashab-ı Şimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ı Şimal."

VAKI'A
56:90

أَصْحَابِ

eSHābi

ashabı-

Ve eğer "Ashab-ı Yemin"den ise,

VAKI'A
56:91

أَصْحَابِ

eSHābi

ashabı-

Artık, "Ashab-ı Yemin"den selam sana.

ŞU'ARA
26:61

أَصْحَابُ

eSHābu

adamları

İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa’nın adamları "Gerçekten yakalandık" dediler.

ŞU'ARA
26:176

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Eyke halkı da, gönderilen (peygamber)leri yalanladı.

NEML
27:88

السَّحَابِ

s-seHābi

bulutun

Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Herşeyi ’sapasağlam ve yerli yerinde yapan’ Allah’ın sanatı (yapısı)dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdardır.

YUNUS
10:26

أَصْحَابُ

eSHābu

ehlidirler

Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

YUNUS
10:27

أَصْحَابُ

eSHābu

ehlidirler

Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar. Onları Allah’tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu yok. Onların yüzleri, sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

HUD
11:23

أَصْحَابُ

eSHābu

ehlidirler

İman edip salih amellerde bulunanlar ve ’Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar’, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.

YUSUF
12:39

يَا صَاحِبَيِ

yā SāHibeyi

benim arkadaşlarım

"Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı?"

YUSUF
12:41

يَا صَاحِبَيِ

yā SāHibeyi

arkadaşlarım

"Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek. İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir."

HICR
15:78

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Eyke halkı da gerçekten zalim-kimselerdi.

HICR
15:80

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Andolsun, Hicr halkı da gönderilen(elçi)leri yalanlamışlardı.

EN'ÂM
6:71

أَصْحَابٌ

eSHābun

arkadaşlarının ise

De ki "Bize yararı ve zararı olmayan Allah’tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki "Hiç şüphesiz Allah’ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk."

EN'ÂM
6:101

صَاحِبَةٌ

SāHibetun

bir eşi

Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır. O’nun nasıl bir çocuğu olabilir? O’nun bir eşi (zevcesi) yoktur. O, herşeyi yaratmıştır. O, herşeyi bilendir.

LOKMAN
31:15

وَصَاحِبْهُمَا

veSāHibhumā

ve onlarla geçin

Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi Bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın) da onlara iyilikle (ma’ruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve Bana ’gönülden-katıksız olarak yönelenin’ yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, böylece Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.

SEBE
34:46

بِصَاحِبِكُمْ

biSāHibikum

arkadaşınızda

De ki "Size bir tek öğüt veriyorum "Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz. Sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan Peygamber)de hiçbir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."

ZÜMER
39:8

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı-

İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona Kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O’na dua ettiğini unutur ve O’nun yolundan saptırmak amacıyla Allah’a eşler koşmaya başlar. De ki "İnkarınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."

MÜ'MIN
40:6

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Senin Rabbinin kafirler üzerindeki "Gerçekten onlar ateşin halkıdır" sözü böylece hak oldu.

MÜ'MIN
40:43

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

"İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim dönüşümüz Allah’adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar."

MÜ'MIN
40:71

يُسْحَبُونَ

yusHabūne

sürüklenceklerdir

Boyunlarında demir-halkalar ve (ayaklarında) zincirler olduğu halde sürüklenecekler;

AHKAF
46:14

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır.

AHKAF
46:16

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı

İşte bunlar; yaptıklarının en güzelini kabul ederiz ve kötülüklerinden geçeriz; (bunlar) cennet halkı içindedirler. (İşte bu,) Onlara va’dolunan doğru bir vaaddir.

ZARIYAT
51:59

أَصْحَابِهِمْ

eSHābihim

arkadaşlarının

Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.

KEHF
18:9

أَصْحَابَ

eSHābe

sahiplerinin

Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?

KEHF
18:34

لِصَاحِبِهِ

liSāHibihi

arkadaşı

(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."

KEHF
18:37

صَاحِبُهُ

SāHibuhu

arkadaşı

Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?"

KEHF
18:76

تُصَاحِبْنِي

tuSāHibnī

bana arkadaş

(Musa) "Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun" dedi.

ENBIYA
21:43

يُصْحَبُونَ

yuSHabūne

sahip çıkılır

Yoksa Bize karşı kendilerini, engelleyerek koruyabilecek ilahları mı var? Onların kendi nefislerine bile yardıma güçleri yetmez ve onlar Bizden yakınlık bulamazlar.

TUR
52:44

سَحَابٌ

seHābun

bulutlardır

Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.

MÜLK
67:10

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı

Ve derler ki "Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık."

MÜLK
67:11

لِأَصْحَابِ

lieSHābi

halkı

Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah’ın rahmetinden) uzaklık olsun.

ME'ARIC
70:12

وَصَاحِبَتِهِ

ve SāHibetihi

ve eşini

Kendi eşini ve kardeşini,

RUM
30:48

سَحَابًا

seHāben

bulutu

Allah, rüzgarları gönderir, böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün. Sonunda Kendi kullarından dilediğine verince, hemen sevince kapılıverirler.

ANKEBUT
29:15

وَأَصْحَابَ

ve eSHābe

ve halkını

Böylece Biz onu ve gemi halkını kurtardık ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çıkarılacak bir olay) kılmış olduk.

RA'D
13:5

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu onların şöyle söylemeleridir "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar Rablerine karşı inkara sapanlar, işte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilenler ve işte onlar -içinde ebedi kalacakları- ateşin arkadaşları olanlardır.

RA'D
13:12

السَّحَابَ

s-seHābe

bulutları

O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.

HAC
22:44

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve halkı

Medyen halkı da (peygamberlerini yalanlamıştı). Musa da yalanlanmıştı. Böylelikle Ben, o inkar edenlere bir süre tanıdım, sonra onları yakalayıverdim. Nasılmış Benim (herşeyi alt üst edip kökten değiştiren) inkılabım (veya inkarım).

HAC
22:51

أَصْحَابُ

eSHābu

ashabıdır

Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır.

BAKARA
2:39

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

"İnkar edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır."

BAKARA
2:81

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:82

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:119

أَصْحَابِ

eSHābi

halkından

Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın.

BAKARA
2:164

وَالسَّحَابِ

ve sseHābi

ve bulutları

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

BAKARA
2:217

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar. De ki "Onda savaşmak büyük (bir günahtır). Ancak Allah Katında, Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram’a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük (bir günahtır). Fitne, katilden beterdir. Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:257

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Allah, iman edenlerin Velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut’tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:275

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah’a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.

ÂL-I İMRAN
3:116

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah’tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

HAŞR
59:20

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı ’umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.’

HAŞR
59:20

وَأَصْحَابُ

ve eSHābu

ve halkı

Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı ’umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.’

HAŞR
59:20

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı

Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı ’umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.’

NISA
4:36

وَالصَّاحِبِ

ve SSāHibi

ve arkadaşa

Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

NISA
4:47

أَصْحَابَ

eSHābe

adamlarını

Ey kendilerine kitap verilenler birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (o gün yasağı çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil’i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur’an’a) iman edin. Allah’ın emri yapılagelmiştir.

NUR
24:40

سَحَابٌ

seHābun

bir bulut

Ya da (inkar edenlerin amelleri) engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmı üzerinde olan karanlıklar; elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur.

NUR
24:43

سَحَابًا

seHāben

bulutları

Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.

MÜCADELE
58:17

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Ne malları, ne çocukları onlara Allah’a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

TEĞABUN
64:10

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Ne kötü bir dönüş yeridir O.

MAIDE
5:10

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar ise, onlar da, alevli ateşin halkıdırlar.

MAIDE
5:29

أَصْحَابِ

eSHābi

halkından

"Şüphesiz kendi günahını ve benim günahımı yüklenmeni ve böylelikle ateşin halkından olmanı isterim. Zulmedenlerin cezası budur."

MAIDE
5:86

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar; işte onlar, çılgın ateşin arkadaşlarıdırlar.

MÜMTEHINE
60:13

أَصْحَابِ

eSHābi

halkı-

Ey iman edenler, Allah’ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir.

HADID
57:19

أَصْحَابُ

eSHābu

halkıdır

Allah’a ve O’nun Resûlü’ne iman edenler; işte onlar Rableri Katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid)lerdir. Onların ecirleri ve nurları vardır. İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise; işte onlar da cehennem halkıdır.

TEVBE
9:40

لِصَاحِبِهِ

liSāHibihi

arkadaşına

Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak Onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah Ona ’huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:70

وَأَصْحَابِ

ve eSHābi

ve halkının

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

TEVBE
9:113

أَصْحَابُ

eSHābu

halkı oldukları

Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsa- müşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz.